Like a Theater| Jikook

45. Bölüm

Yn: 300.000 olmuşuz! Teşekkür ederim. Okuduğunuz, zaman ayırıp yorum yaptığınız, beğendiğiniz ve başkalarıyla paylaştığınız için çokçok teşekkür ederim!

İyi okumalar!

&&&&

Jimin derin uykusundan birinin yüzüne vurup durması yüzünden uyandı. Yüzünü buruşturarak başını çevirmeye çalışsa da, bu her kim ise baya ısrarcıydı.

"Ya of!" diye sızlandı yatakta dönerken. Uykusu vardı.

"Baaab! A!" Bunu ardından bir çığlık takip edince Jimin yattığı yerden sıçrayarak kalktı. Yunhee'yi yanına yatırdığını unutmuştu.

Aslında onu uyutmaya çalışırken o uyuya kalmıştı. Uyusun diye açtığı müzikler insanın deli gibi uykusunu getiriyordu.

Bir dakika.

O az önce baba mı demişti?

"Ne?" dedi Jimin gözlerini kocaman açarak Yunhee'yi kucağına alırken. "Ne dedin?"

Yunhee, Jimin'e yüzünü buruşturup başını arkaya attı ve bacaklarını sallamaya başladı. Yüzünü buruşturmaya çalıştığında büyük gözleri kısılıyor, dolgun yanakları daha da belirginleşirken küçük dudakları büzülüyordu. İşin kısası, ağlamadan hemen önceki hali aslında o kadar da korkunç değildi. Ama Jimin sonrasında neler olacağını bildiği için onu hemen geri yatırdı.

Yunhee yumuşak yatak ile buluşunca rahatça iç geçirdi ve ellerini ağzına sokarak salyalarını akıta akıta Jimin'e baktı.

"Yunhee," dedi Jimin hala heyecanlı olan ses tonuyla. "Az önce baba dedin değil mi? Bir daha söyler misin? Lütfen, ne olur..."

Yunhee salyalarını akıtarak Jimin'e bakmaya devam etti.

"Jungkook!" diye bağırdı Jimin onun okula gittiğini bildiği halde. "Yoongi! Hoseok! Taehyung!"

Yunhee de Jimin'e destek olmak istercesine bir çığlık attı.

Çok geçmeden odanın kapısı gürültüyle açılmış, içeriye Hoseok, Taehyung ve Yoongi üçlüsü girmişti.

Daha doğrusu, üçü de aynı anda kapıdan geçmeye çalıştığı için bir süre kapıda cebelleşmişlerdi. En sonunda Yoongi ikisini de ittirip içeriye girdi.

"Bir şey mi oldu? Ne bağırıyorsun?"

Jimin ağlamak üzereymiş gibi hissediyordu. "Baba dedi."

Taehyung uykulu bir şekilde saçlarını karıştırdı, "Kim baba dedi?"

Jimin boş boş arkadaşına baktı. "Duş başlığı," diye homurdandı. "Bana baba dedi. Gerçi senin düşünebildiğin bir dünyada çok garip bir şey olmasa gerek."

Yunhee hiçbir şey anlamamış olmasına rağmen kıkırdayarak yatakta dönmeye çalıştı ama Jimin, göbeğinden onu tuttuğu için bu çabası tombul kollarını ve bacaklarını havaya kaldırmaktan ileriye gidemiyordu.

"Yoongi bu çocuk seninle çok fazla vakit geçirmeye başladı bak," diye homurdandı Taehyung.

"Aynı evde yaşıyoruz," dedi Yoongi, Yunhee'nin yanına doğru giderken. "Bir kendi evlerine taşınamadılar."

Jimin gözlerini devirdi. "Konumuza dönelim. Yunhee bana baba dedi. İlk önce bana dedi. Jungkook'a değil. Kayıtlara geçsin lütfen."

Yoongi, küçük bebeğin yanaklarını iki yandan sıkıştırarak onun yüzünü komik şekillere sokarken kendi kendine güldü. "Şahitlerin var mı?"