Giriş

161 20 5
                                    

SUZUKE...! KALK AYAĞA VE SAVAŞ!! MİNAKO İÇİN, DÜNYA İÇİN AYAĞA KALKMAK ZORUNDASIN!!!!

Bu sesleri rüyamda duyup sürekli uykularımdan sıçrıyordum. Neyin mesajıydı bu? Minako da kimdi? Dünya için neden savaşıyordum? Bu ve bunun gibi pek çok sorunun cevabını 3 yıldır arıyordum ama yüce kahin sadece "kaderinde ne varsa onu yaşayacaksın ve gördüğün rüyalar senin kader yolun Prens Suzuke" demekten öteye geçemiyordu. Yine bir gün Insei vadisindeki altın çınar ağacının altında otururken birden Helena belirmişti arkamda, bana doğru yürüyüp "yine gördüğün saçma sapan rüyaları mı sorguluyorsun abi?" demişti. Bende gülerek alaycı bir tavırla "bu krallıkta rüyalarımdan daha saçma şeyler var Helena, gördüğüm sadece bu saçmalıklardan bir tanesi" demiştim. Ama içimde bir yerlerde hala bu soruların cevaplanması gerektiği düşüncesi hakimdi. Sadece ne yapmalıyım bunu bilmiyordum. O günün akşamında Hikari'yle konuşmak için onu sarayın bahçesine çağırdım. Akşam yemeği sonrası aşağı inip büyük havuzun eşiğinde oturmuş Hikari'yi beklerken, gözüm yukarı bakarak dalmış ve yine o rüyalardan kesitler gözümün önüne geliyordu. O sesler,  o kaotik ortam, korku, endişe ve daha fazlası vardı. Tam bu sırada Hikari gelmişti ve beni 4 dakika boyunca dalgın bir şekilde izlemişti.

"Kuzen bu sıralar çok dalgın ve bir o kadar da düşünceli görüyorum seni, bunların tümü o gördüğün rüyalarla ilgili olsa gerek." demişti. Bir anda doğrulup "Kuzen nolur bana sende gördüklerime saçma sapan şeyler diyerek moralimi daha da bozma lütfen." diyerek çıkışmıştım. Hikari gülümseyerek "bunu sana söyleyecek son insan benim çünkü o rüyaları bende görüyorum Kai." diyerek beni adeta soğuk duş etkisinde bırakmıştı. Ona biraz daha yaklaşarak "nasıl yani Hikari, sende mi aynı rüyaları görüyorsun? Ama nasıl?" diye sormuştum. Hikari iki elini kavuşturup başını öne eğerek "dünyada savaştığımızı ve senin yerde baygın yattığını, seni uyandırmak için bağırdığımı ve Minako isimli birinden bahsettiğimi görüyorum." dediği an başımdan aşağı kaynar sular inmişti. Gözlerim faltaşı gibi açılmış ve sadece "o sensin." diyebiliyordum. Hikari olayın şoku ile eğilen başını kaldırıp gözlerini bana dikmiş "ne demek istiyorsun Kai? O sensin derken neyi kastettin?" demişti. Kendime geldiğimde gördüğüm rüyayı ona detaylı şekilde anlatınca Hikari adeta buz kesmişti. O da olayın şokunu atlattığında bana dediği ilk şey "sanırım bu rüyalar bizim için bir mesaj ve bir şekilde Dünya'ya gitmemiz gerekiyor, aradığımız cevaplar kesinlikle orada." demiş ve beni oraya gitmek için heveslendirmişti. Neler oluyordu, Minako kimdi? Dünya için neden savaşacaktık? Bu soruların cevaplarını bulmak için uygun bir zamanda Dünya'ya gitmemiz şarttı...

Devam Edecek...

Legend Of KaiMinaحيث تعيش القصص. اكتشف الآن