Günlerin getirdiği

1.3K 56 24
                                    

Hikayenin taslağını kaybettiğim için ara çok uzadı. O yüzden kontrol etmeden paylaşıyorum. Bir hata görürseniz lütfen uyarın.

Bölüm şarkımız Aşk Yeniden. Yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden kendimden taşıyorum.

Bu bölüm dracoxygen 'e ithaf edilmiştir. 

Sevgiler, ablanız.

*

Ne kadar iyi hissediyorum desem de, hastaneden eve çıkmama izin vermeleri uzun sürdü. Anlaşılan bir aydan uzun süre hareketsiz yatmak insanın kaslarına pek iyi gelmiyormuş. Yatak yarasına sahip olacak kadar uzun süre yatmadım ama insan bedeni ihanet etmek için pusuda bekliyormuş adeta. Onca yıl yağmur çamur demeden her sabah koştum, hem kendim hem ailem için eve her soktuğum gıdanın taze ve sağlıklı olduğuna emin oldum, plastik şişeden su içmedim, alkol alımımı sosyal içicilik düzeyinde tuttum, bir kez bile sigara kullanmadım, hem iş hem sosyal hayatımda hep faal ve aktif oldum ama bir bomba yüzünden, eline koluna hakim olamayan ergenlere döndüm bir anda. Şikayet etmiyorum, kas kaybıyla kurtulduğum için şanslıyım, çok daha kötüsü olabilirdi. Bakıma muhtaç hale gelebilirdim, yıllarca komada kalabilirdim, sihrimi kaybedebilirdim ya da ölebilirdim. Gençliğimizde yaşadığımız felaketten sonra ölümden korkmuyorum ancak iki çocuğum var. Onlara sahip çıkacak harika bir babaları ve onları benim kadar seven akrabaları olsa da, oğlumu ve kızımı annesiz bırakmanın düşüncesi bile çok korkunç. 

Rehabilitasyon için hastanede yatmam daha doğruydu, cisimlenebilecek halde değildim, şömineyle yolculuk ise zaten kırılgan olan bedenime pek iyi gelmezdi. Her gün muggle yönetimiyle hastaneye gidip gelmek eziyet olacaktı. Hala sihir bakanı olduğum için hastane eve dönme alternatifini sunmuştu, Ron da beni arabayla her gün taşımayı teklif etmişti ancak kabul etmedim. Herkes için zor olacaktı, ayrıca çocukların beni o kadar zayıf görmesini de istemiyordum. Sonunda hafta sonlarını evde geçirmem konusunda ortak karar vardık. Hem çocuklarımdan ayrı kalmadım hem de terapilerim aksamadı. 

Ancak, kesin olarak tedavimin bitmesi ne yazık ki çocukların Hogwarts'a dönme zamanını buldu. Birlikte sadece bir hafta gönlümüzce vakit geçirebildik. Enteresan olan, yazın başında yaptığımız planların nerdeyse hepsinin gerçekleşmiş olmasıydı. İspanya'daki hastaneden beni çıkarıp St. Mungo'ya taşıdıktan sonra Ginny ve Harry onlardan beklemediğim bir dirayet gösterip çocukların programlarını hiç bozmamış, Draco da lojistik destek vermiş. Düzenleri dağılmasın diye Ron eve gelip ben uyanana kadar günlerce çocuklarla kalmış. Çocukların anlattığına göre, kız arkadaşı kıskançlık krizi geçirmiş, bu yüzden ayrılmanın eşiğine gelmişler. Ron'la konuşurken gülmüştük, kadın dayanışması adına Sara'yı savundum ama Ron'un tarafını tuttuğumu itiraf ediyorum. Ron'la bir ömür geçirdik, aramızda aşk kalmadığı için ayrıldık ama hiçbir şey Ron'un en iyi arkadaşım olduğu gerçeğini değiştirmez. Ve en iyi arkadaşlar kötü gününde yanında olur. 

Çocukları Hogwarts'a göndermek için Kings Cross'a kalabalık bir ekip halinde gittik. Draco ile Ron'un arasındaki tuhaf bakışmalar gözümden kaçmadı. İspanya'daki hastanede kimliği belirsiz bir yaralı olarak yattığım sırada, beni aramak için nişanlı yalanını atan Draco'nun bana karşı gerçekten bir şeyler hissettiğini, benden önce bütün aile öğrenmişti. Ron'la konuşmuştuk, Draco'nun hislerinin bendeki karşılığını biliyordu. Kız arkadaşıyla ettiği kavgayla dalga geçmemin intikamını yeni yetme kızlar gibi davrandığımı söyleyerek aldı. Savaşın üstünden geçen yirmi yıla rağmen ikisi birbirine hala katlanamıyordu, ancak Ron artık dünkü çocuk olmadığından kararlarıma saygı duyuyordu. Gerçi, gözünün Malfoy'un üstünde olduğunu söylemeyi ihmal etmemişti. İstasyondaki hareketleri bir tür göz dağı olmalıydı. Draco umursar mıydı bilmiyorum ama Ron'la dostluğuma karışacak olursa onu pişman ederdim. 

RUHUMU İYİLEŞTİR - DRAMIONE - TamamlandıWhere stories live. Discover now