özel 一 ❝Benim için mükemmelsin.❞

79.4K 4K 7.6K
                                    

[the weeknd - privilege]

❝acılar uzağa, uzağa
acıları uzağa atacak
iki kırmızı hapım var❞

Enseme vuran nefesiyle sırtımı göğsüne yasladığım kişi, iki hafta önce nişanlandığım Kim Taehyung'du

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Enseme vuran nefesiyle sırtımı göğsüne yasladığım kişi, iki hafta önce nişanlandığım Kim Taehyung'du. Uyanır uyanmaz gitarını almam ve sözünü tutmasını istemem üzerine bu hale gelmiştik. Nişana dek önceliğimiz başka şeylerdi. Şimdi fırsatını bulmuşken bana gitarda birkaç basit şey gösterebileceğini düşünmüştüm. Ve saniyeler içinde böyleydik işte.

Zarif parmakları koltuk altlarımdan geçmiş bir şekilde, kucağımdaki gitarı nasıl tutmam gerektiğini gösterirken hâlâ göğsümü saran ağırlıkla mücadele halindeydim. Sıcak nefesi ense kökümdeydi. İşaret parmağımı doğru açıda tutmam için biraz daha üzerime eğilmiş, yatağımızın ortasında küçücük hissetmeme sebep olmuştu.

"Orta parmağın yüzük parmağının üstündeki telde olacak güzelim." demişti fısıltıyla. Dediğine uymayı deneyip parmaklarımı hareket ettirdiğimde güzel gülüşü sağ kulağımın altında bir ürperti başlatmıştı. "Öyle değil." diye böldü. "En üstteki tele koymayacaksın."

"Ama üstündeki tel demiştin."

"Evet- neyse boşver o dediğimi. Önce şu parmağını düzeltelim."

İkimiz de güldüğümüzde o hâlâ parmaklarımın yerini ayarlamakla uğraşıyordu. Yakası geniş tişörtümden yararlanırken utangaç olduğu söylenemezdi. Bana dokunmak konusunda her zaman rahattı fakat bu eve çıktığımızdan beri beni yanında tutmayı, öpmeyi en az nefes almak kadar sık ve normal bir hale getirmişti kendine. Islattığı dudaklarını omzumda hissetmiş, buna dikkat etmemeye çalışarak bana gösterdiği akoru basmayı denemiştim. Odağımı dağıtmasına izin verirsem yenileceğimi biliyordum. Bu yüzden akoru başarıyla çalana dek onunla savaşmıştım. Çaldıktan sonra ise gülümseyerek başımı, omzuma yaslı çenesine doğru yaslamış "Oldu değil mi?" diye sormuştum.

"Hmm.." diye mırıldanmıştı tenime. "Çok güzel oldu hem de."

Öpücükleri yavaşça boynuma doğru yaklaşırken bu büyülü hissin tadını çıkarıyordum. Hiçbir sorun olmadığını bilerek mutluluğa boğulmak daha önce tecrübe etmediğim bir duyguydu. Ve Taehyung ile nişanlandığım geceden beri her gün tecrübe ettiğim bir şey haline gelmiş olsa da hala alışamamıştım. Burnu çene hattıma sürtünüyor, dudakları cildime yumuşak öpücükler bırakıyordu. Gitarı düzeltmek için çabalayan elleri akoru basmayı becerdiğim andan beri oradan uzaklaşmış, belime sarılmayı tercih etmişti. Bu hissi sarhoş edici bulan her bir hücrem bunun sonraki hayatımı anlatan ufak bir fragman olduğunu bana her an hatırlatıyor, daha yoğun bir sevgiyle beni öpen bedene çekiliyordum. Şimdi de öyle olmuştu.

Nişan gecemizden bu yana sınır tanımadan birbirimize dokunuyor oluşumuz fırsat kollamamız için yeterliydi.

Taehyung'un dilini boynum ve omzum arasında bir yerlerde hissetmemle irkilmiş, kıpırdanmıştım. Elleri sıkıca iki yandan belimi sarmış, beni kendine daha fazla çekmişti. Yanıyor gibiydim. Sırtımdan kalçama dek onun bedeniyle buluşmamın sonucunda başımı sola eğip ona yer açmış, daha fazla yanmıştım hatta. Davetimi memnuniyetle karşılamıştı. Dört gün önce sevişmiştik ve sanırım taze çiftlerin kuralı buydu. Yatağımızda olduğumuz sürece sevişmenin bir yolunu buluyorduk. Özellikle Taehyung her sevişme sonrası nişandan önce beklediği için kendine küfrediyor, keşke daha çok sevişseydik diye yakınıp beni güldürüyordu.

ꜱᴀʏ ᴍʏ ɴᴀᴍᴇWhere stories live. Discover now