3 一 ❝Korkmadım.❞

105K 7.4K 20K
                                    

[taylor swift - call it what you want]

ve biliyorum ki
ben hep aynı hataları yapıyorum
köprüler yanıyor,  asla öğrenmiyorum

❝ve biliyorum kiben hep aynı hataları yapıyorumköprüler yanıyor,  asla öğrenmiyorum❞

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

Düşüncelerin aklıma dolmasına izin veren biri değildim. Belli bir fikre takılı kalmak ya da olumsuz ihtimallere tutunmak benlik değildi. Eskiden beridir kendimi buna tutunarak yolda tutmuştum. Asla en kötüsünü düşünmezdim ilk. Evet, bütün seçenekleri değerlendirmemiz gerektiği doğruydu.

Fakat başımıza en çok korktuğumuz gelirdi, hikâyenin sonunda.

Bu yüzden bu defa korkmuyordum. Reddedilmek, ifşa edilmek ya da yakalanmak benim için korku saçan durumlar değildi. Hoş, zaten bunlardan korkan da ben değil; bu olayın kötü başrollerinden diğeriydi.

Taehyung.

O güçlü görüntüsünün arkasında yakalanmaktan köpekler gibi korkan bir karakteri vardı.

Ve bunu fark ettiğimde engellerin kalktığını da fark etmiştim.

Yani, Taehyung beni o partide öylece bırakarak beni üzmüş müydü? Hayır. Duygusal bir şeyler bekleyerek girişmemiştim bu işe, zaten o da üzmek için yapmamıştı bunu. Dediğim gibi ödü kopuyordu. Jimin adında büyük bir çekişmesi vardı içinde. Sırf bu korkuyu bastırabilmek adına da beni deniyordu. O gece odada tek kaldığımda aklıma gelmemiş olsa da şimdi çok net anlayabilmiştim bunu.

İplerimi eline almak istiyor, beni kontrolünde tutmak istiyordu.

Fakat ben bunun tam da zıttıyken, işler kolay değildi.

Ona zaman vermem gerekecekti. Bunu anlaması ve benimle eşit koşullarda çekişmesini daha doğru buluyordum. Ona yazmayacak, eve gelirse ilk adımı ben atmayacak ve o bana gelene dek bekleyecektim. Planım buydu evet. Hem, uygulamaya geçerken zorlanmam da saçma olurdu. Sonuçta şimdiye dek Taehyung ile yakın bile değildim.

Eh, en azından tüm bu düşünceler aklımdayken birbirleriyle tutuşmuşlardı. Şimdi ise kafa dağıtmak için spor salonundaki yirminci dakikama girmiştim.

"Ah, hadi."

Kendimi gazlarken vurduğum boks torbası ileri savrulmuştu. Hafif terlemiştim henüz. İnsanın aklı doluyken odaklanması ne kadar zorsa o zorluğu çekiyordum ve bu beni daha da sinirlendiriyor, kum torbasına daha seri vuruyordum. Siyah atletim, gri bol şortum ile kendimi parçalayacaktım neredeyse. Kum torbasını Taehyung olarak düşündüğümde bu olmuştu. Aniden kaşlarım çatılmış, yumruklarım sertleşmiş ve zavallı torbanın yerine o seksi suratı hayal etmeye başlamıştım. Spor salonu boş olmasaydı durum komik olurdu.

Çünkü, hadi ama. Kim kum torbasını geberterek "Korkak piç kurusu!" diye bağırırdı ki?

Boğazım kuruyuna dek takılı kaldığım bu düzen yaklaşık 40 dakika sürdüğünde su içme ihtiyacı duyuyordum.

ꜱᴀʏ ᴍʏ ɴᴀᴍᴇUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum