17 一 ❝Senin erkek arkadaşınım.❞

80.9K 5.1K 11.8K
                                    

[ryan adams - amy]

penceremde çiçekler yeşeriyor
ve ben sana yeniden aşık oluyorum
oh, seni seviyorum

❝penceremde çiçekler yeşeriyorve ben sana yeniden aşık oluyorumoh, seni seviyorum❞

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mutluydum.

Uzun bir süreden sonra, belki de hayatımda ilk kez saf mutluluğun tadına bakıyor, onu iliklerime işliyor ve aldığım her nefeste burnuma dahi bu mutluluğun kokusunun dolmasına izin veriyordum. Oteldeki gibi yarım bir mutluluk değildi, korku, endişe, fırtına öncesi sessizlik yoktu. Cümbüş vardı her yerde. Midemde, kalbimde, tüm bedenimde ve televizyonun ekranında bile. Bu akıl almaz mutluluk sarhoşluğu her bir yanımı sararken kendimi onun kollarına intiharından mutluluk duyan bir genç edasıyla, yüksek bir uçurumdan atmıştım. Çünkü aynen böyle hissettiriyordu bu his.

Üzerimde iç çamaşırım ve Taehyung'un bol tişörtlerinden başka hiçbir şey yokken havada süzülüyor gibi ferah hissediyordum.

Neredeydim? Nerede olduğum basit bir soruydu. Bunu bana Ryujin sorsa ağzımdan akan sevinç salyaları ile olmak istediğim yerde falan derdim herhalde. Ancak bu soruyu kendime yöneltmem ve cevabı kendimi şımartmak için tekrarlayıp durmam, aklı yerinde bir insan yapacağı türden bir şey sayılmazdı. Taehyung'un koltuğundaydım. Taehyung'un salonunda, onun kıyafetleriyle evini yadırgamadan uzanıyor, bir kase çikolatalı dondurma yiyerek televizyon izliyordum. Son bir buçuk, iki haftadır gündüzleri yaptığım şey genelde de buydu.

Bu noktaya nasıl geldiğimi anlatmam gerekirse de..

Bu hâlâ baş döndürücü geliyor.

Taehyung'un bana bavulumdakileri muazzam bir şekilde gösterdiği ve benim için dayanılmaz olan o gün, bedenim tamamen bitik bir haldeydi. Tabiri caizse kılımı dahi kıpırdatasım gelmiyordu olanlardan sonra. Yığılmıştım yatağıma. Taehyung ile orada dakikalarca oyalanmış, sızlanmış ve mızmızlanmıştım. Daha öncesinde de bana sert davrandığı bir iki sefer olmuştu ama o gün başkaydı, hatta bambaşkaydı. Bedenimi sonuna dek tüketmiş, beni yiyip bitirmişti o gün. Bundan şikayetçi olmayışım bile bedenimin yorgun düşmesine engel olamamıştı.

Ve Taehyung bu halime dayanamayınca her şey bu noktaya gelmişti.

"Bebeğim, bende kalsan ya."

Bu teklif cazipti. Aslında bu teklif hem cezbedici hem de gerekliydi bizim için. Normalde belki fazla gurur yapıp bunu kabul edemeyeceğimi falan söylerdim ancak babamla üvey annemin eşit mal hakkıyla satın aldığı evde Jimin ile kalmaya devam edemezdim. Bana söylediklerinden sonra aramızda oluşacak huzursuzluğu tahmin etmek hiçte zor olmamıştı. Evet, Taehyung'dan önce de haz etmez ve üvey abim olduğunu kabul etmez, zaman zaman ona evi dar ederdim fakat şimdiki durum basit bir 'haz etmeme' bahanesiyle atlatılamazdı. Bana sinirine yenik düşmesine rağmen söyleyemezdi onları. Taehyung'u ayarttığım kısmından bahsetmiyordum, o kısımda sonuna dek haklı bile olabilirdi. Yaptığım şey buydu çünkü. Daha kibar bir dille belirtmenin bir anlamı olmayacaktı.

ꜱᴀʏ ᴍʏ ɴᴀᴍᴇWhere stories live. Discover now