Bölüm 4

135K 4.1K 1.6K
                                    


Cihan ters ters annesine baktı.

-Güzel kızım mı? Hadi ya anne o kadar da değil.

Fadime anne, Mercan'ın koluna girdi.

-Hem de çok güzel. Kızım...

Mercan korku dolu gözlerle kadına baktı. Cihan ilk kez Mercan'ın o şekilsiz gözlükler altındaki gözlerini seçebildi. Yüzü çillerle kaplıydı. Belli ki teni hiç güneş yüzü görmemişti. Hassas olduğu belliydi. Yaşlı kadın sıkıca sarıldı.

-Ben Fadime annen. Kızım bu deli oğlanın anasıyım. Hoş geldin yavrum.

Mercan sessizce kadının elinden öptü.

-Hoş geldin güzel kızım.

Cihan topukları üzerinde döndü. Başını sinirle salladı.

-Güzel kızmış. Hayır, yani ben mi körüm yoksa annemler mi kafayı yemiş.

Fadime

-Hoca efendi geldi nikâh için bekliyor.

Cihan  iyice sinirlenmişti.

-Nasıl olacak yaa? Anne dedim. Zorla boynuma neden esaret zinciri takılıyor? Yapmayın. Yazık olacak kıza. 

Mercan'a sinirle döndü. 

-Alınma küçükte sözüm bizimkilere.... Hiç denk miyiz?  Sorun bakalım evlenmek istiyor muyum? hayır, milyon kez hayır. Benim İstanbul'da kendime göre hayatım var. Sevgililerim var. Bu kız hayatımın hiç bir yerinde olamaz ya... hem ona yazık olacak hem bana.

 Babası kükremişti.

-kes sesini.  Az sonra hoca gelir.  

- kim istiyor evlenmek dedim kim. yazık olacak küçüğe.. çok canını yakarım.

Fadime anne patladı.

-Kızın günahı nedir ki kızı inciteceksin?

-İstemiyorum. Onunla evli kalmak istemiyorum. Şayet evlensek bile  ona elimi sürmem. Hayatıma devam ederim. Mercan'mıdır nedir  onunla evlendirirseniz yemin ediyorum kızın burnundan getiririm.

 babası elindeki bastonu havaya kaldırmıştı ki abileri kolundan tuttu. 

 -Hele yap bakalım. Evlenecek ve gelinimle birlikte gideceksiniz.

Mercan iyice kırılmıştı. Gerçi alışıktı alışık olmasına ama işte yine böyle pat diye söylenince... Eee tabi adam da haklıydı. İlk kez gördüğü insanlardan çekinip Fadime ananın kolunu sıkıca tuttu. Kadın kolundaki eli sevgi ile okşadı.

-Korkma meleğim. Zamanla tanıyacaksın.

Yaşlı adam gözlerinde içten gülümseme ile Mercan'ı izledi.

-Hoş geldin kızım. Bizim haytaya iyi geleceğe benzersin. Adım Mehmet ama bana baba de olur mu?

Mercan bir an bocaladı.

-Baba mı?

Hiç babası olmamıştı ki. Nasıl diyebilirdi? Baba kelimesinin altında çok yaraları vardı. Başını sessizce salladı. Fadime odadakileri tek tek tanıttı ama Mercan utancından başını kaldırmadığından kim kimdir bilemedi. Daha evleneceği adamın neye benzediğini bilmiyordu. Çok sıkıldı. Nefes almakta zorlanıyordu. Derin, derin soluklandı. Mehmet ağa iyice sesini yükseltti.

-Cihaaann...

Cihan birkaç dakika sonra hızla odaya geldi.

-Ne var baba? Alın dediniz aldım geldim ama  evlenmem.

-Evleneceksin o kadar.

Aile baskısı deyin, ne derseniz deyin günün akşamında Mercan Cihan'ın eşiydi. Ve sessizce İstanbul uçağına binmişler yan yana oturmaktaydılar. Mercan pencere kenarından dışarı bakıyorken Cihan elindeki dosyaları dikkatlice incelemekteydi. Eve kadar ne Cihan konuştu ne de Mercan.

İstanbul yaşadığı şehirdi. Hava alanından çıktığında biraz daha olsa gerginliği azalmıştı. Sessizce Cihan'ı takip etti. Kapının önüne gelen son model araca binip hızla eve ulaştılar. Ev denemezdi. Bildiğin çiftlikti. Ömerli yakınlarında büyük alana sahip çiftlikti. Bahçe kapısı ağır ağır açılırken güvenlik hızla kapının önüne geldi saygı ile selamladı.

-Hoş geldiniz efendim.

Birkaç dakika sonra konağın içindelerdi. Cihan'ın hemen arkasında sessizce binadan içeri girdi. Çalışanları kapıda karşılamışlardı. Cihan çalışma odasına doğru ilerlerken,

-Gel benlen bakalım.

Mercan sessizce onu takip etti. Girdiği oda hayallerinin ötesindeydi. Çok güzel bir çalışma odasıydı. Duvarlar kitaplarla doluydu. Gülümsedi. İstem dışı eli sevgi ile raflara dokundu. Derince soluklandı. Cihan sinirle,

-Dokunma onlara dedim.

Tam karşısında durdu. İki elini göğsünde kenetledi.

-Şimdi konuşalım.

Mercan başını olumlu anlamda salladı.

-Ben konuşurken yüzüme bakacaksın küçük.

Mercan korku ile Cihan'a bakınca ilk kez genç adamı fark etti. Neredeyse iki metreye yakındı boyu ve dinamik ve son derece yakışıklı ve, ve karizmatik ve,ve, ve....

Esmerdi siyah kara delici bakışları vardı. Dudakları etli ve dolgundu. Yüzüne çok yakışan burnu vardı. Rüyamda çizsem böylesini çizemezdim dedi içinden. Sakalları ve hafifçe uzamış saçları ile tabi ki bana bakmayacaktı ya? Ucube demekte sonuna kadar haklıydı. Cihan önündeki manzaraya ilgisizce baktı.

-Her hangi bir hayale kapılmayacaksın.

Mercan başını salladı.

-Olur.

-Anlaşmalı olarak hayatlarımıza devam edeceğiz.

-Olur.

ZORAKİ GELİN +18Where stories live. Discover now