-Neden bana anlatmadın?
Mercan önüne bakmaktaydı.
-Efendim inebilir miyim?
-Sorumu cevaplar mısın Mercan.
İçindeki panik çoğalmaya başlamıştı. Yüzü kızardı.
-Efendim çıkabilir miyim?
Cihan, Metcan'ın Sesindeki titremeyi yakalamıştı.
-Mercan sana benimle konuşurken gözlerime bakmanı söylemiştim.
Sesteki otoriter tonu duyunca Metcan'ın boğazına koca bir Yumru takıldı.
-Duydun mu?
Gözleri iyice dolmuştu. Bu pisliğin önünde ağlamayacaktı. Başını kaldırdı. Sinirle gözlüğünü geri itti. Cihan, sakince sorusunu yenileyip ilgi ile Mercan'a baktı.
-Be—bee benn
-Kızım ne korkuyorsun ya benden? Adam öldürmüşlüğüm yok.
Merakla hala Mercan'a bakıyordu.
-Söyle kızmayacağım.
Mercan"ın gözyaşları aşağı doğru süzüldü. Cihan,derin derin soluklanıp Mercan"ın bileğini bıraktı. Aracın direksiyonunu sıkıca kavradı.
-Çık Mercan. Araçtan çıkabilirsin.
Mercan,
Koşturarak eve sığındı. Ne Gül'ün çağrısını duydu, ne de Zeki amcasının telaşını... Hızla odasına gidip kapısını kilitledi. Sırtını kapıya yaslayıp sessizce ağladı. Elinden alacaktı. Özgürlüğünü elinden alacaktı. Gittikçe daha köşeye sıkışıyordu. Panikle odanın içinde dolandı.
Hızla temizlik yaptığı kıyafetleri giyindi. Mutfağa uğradı. Gül ve Zeki yüzünü gördüklerinde seslerini çıkarmadan işlerine döndüler. Temizlik kovalarını alıp üst kata çıktı. Korksa da Cihan'ın oda kapısını tıklattı. İçerden
-Gel
İçeri girdi. Cihan gömleğinin tüm düğmelerini çözmüş odanın içinde telefonla konuşuyordu.Mrtcan temizleyebilir miyim işareti yapınca Cihan başı ile onay verdi. Terasa çıktı. Biraz soluklanan Mercan o odaya girmeden yatak çarşaflarını değiştirdi, kirlileri aldı, banyoyu temizleyip odayı sildi. Kendine hayran kaldı. Bunca işi bu kadar hızlı nasıl yapabilmişti? Kapıdan çıkacakken Cihan'ın terastan sesi duyuldu.
-Mercan
Kapıda bir süre dondu kaldı. Elindeki kirliler ve kovalarla Cihan'ın yanına gitti. Cihan Mercan'ı aşağıdan yukarıya doğru hiç de acele etmeden incelemeye başladı. Kıpkırmızı olmuştu. Neydi şimdi bu yaptığı? Yeni bir işkence metodu mu?
-Mercan...
Sesi kadife gibi yumuşacıktı.
-Buyurun efendim.
-Akşama arkadaşların için bir şeyler almamı ister misin?
Mercan başını kaldırıp ters ters önündeki erkek güzeline baktı. Erkek güzeli mi?
-Gerek yok. Zaten onları arayıp işimin çıktığını söyleyeceğim. Zahmet etmeyiniz.
Cihan sinirle yerinden kalktı.
-Hele bir dene ufaklık hele bir dene.
-Ama
Sesindeki telaş
-Gelecekler dedim.
İyice kırılmıştı.
-Neden arkadaşlarıma taktınız? Size sevgili olmayacak kadar toylar.
Cihan iyice sinirlendi. Ne saçmalıyordu bu kız? Arkadaşlarına sarkmak da nerden çıkmıştı?
-Ne diyorsun sen bakayım?
-Arkadaşlarımı yaşadığım yerde istemiyorum. Hele sizin yanınıza hiç gelmelerini istemiyorum. Sizden korumam çok güç.
-Neden?
-Öyle gerekiyor efendim. İşim çok gidebilir miyim?
Cihan,
Sakince yerinde oturrnaya devam etti.
-Sana git dedim mi?
Başını hayır anlamında salladı. İyice omuzları düştü. Sinirinden dudaklarını ısırmaya başladı. Kovayı ve kirli sepetini sinirle yere bıraktı.
-Derdiniz nedir efendim?
-Derdim yoksa?
-Takıntılı biri ancak kendisinden güçsüzlerle uğraşır.
YOU ARE READING
ZORAKİ GELİN +18
Romance- Cihan ağa artık senin efendindir. Bileğinden tutup Cihan'ın önüne fırlattı. Düşecek gibiydi. Bir an sendeledi. Cihan sinirle önünde olanları izliyordu. Neydi önüne atıkları? Bir an içinden saydırdı. Sinirle söylendi. -Başka kız mı yok bu konakta? ...
