Bölüm 15

101K 3.6K 248
                                    


"Ne yani nasıl tesadüf?"

İçinden lanetler yağdırdı.

Cihan keyifle geriye dönüp kızlarla konuşmaya başlamıştı. Mercan aracın önünde binip binmemek arsında gidip geliyordu. Rengi solmuştu. İçi haykırıyordu. Şeyda,

-Mercan binsene kızım ya.

Kızlardan güzel olanı Cihan'la resmen flörtleşiyordu. O anda yine Cihan'ı parçalama isteği geldi. Adamın pis pis sırıtışı midesini ayağa kaldırdı. Haykırmak istiyordu, kaçmak bu rezili hiç görmemek istiyordu. Cihan tek kaşını kaldırmış hafif yan dönmüştü. İlgi ile göz kırptı.

-Ne o fıstık? Ne bekliyorsun? Hadi dedim. Trafiğe kalacağız.

Mercan'ın aracına asla binmek istemediğin yüzüne baktığında anlamıştı. Umurunda değildi. Merak ediyordu.

Betül

-Mercan binde şu yarım konuşmamızı bitirelim. Benim yolum kısa çabucak halledelim.

Başını salladı.

"Pislik."

Dediği adamın yanına oturmak zorunda kaldı. Cihan sırıttı.

-İstersen geri dönüp rahatça konuşabilirsin.

-Başını olumlu sallayıp titreyen elleri ile emniyet kemerini bağlamayı denedi. Lanet kilidi bir türlü bulamıyordu. Zorla yerine taktı. Oturduğu yerin altına mayın döşenmiş gibiydi. Hareketlerine iyice gıcık oluyordu. Cihan

-Eee kızlar neyi paylaşamıyordunuz? Çok ilgimi çektiniz.

Mercan sessizce akıp giden yolu izlemekteydi. Betül,

-Aaa Cihan Mercan size söylemedi mi?

Cihan dikiz aynasından Betül ile göz göze gelip gülümsedi.

-Neyi canım?

Yumuşacık sesi kulaklarını tırmaladı. Hiç kendisi ile bu tonda konuşmamıştı. Mercan sinirle yanındaki olağan üstü yakışıklı pisliğe baktı. Şimdide arkadaşlarına sulanıyordu. Midesi kalktı.

-Neyi olacak canım.

Mercan'ın omzuna dokundu.

-Mercan'ım söylememde bir sakınca var mı?

Mercan boğazını temizledi. Tam arkaya dönecekti ki Cihan'ın sert bakışları ile karşılaştı.

-Söyle bakalım. İllaki biliyorumdur.

Göz kırpınca Betül'ün yüzü kızardı.

-Ne kadarını biliyordunuz bilmiyorum. Şey bizim küçük bir orkestramız var. Okul Orkestrası. Üniversiteler arası yarışmalarda ilk on arasındayız.

Cihan aracı kullanırken Betül ile bakışıp gülüştü.

-Ha o mu? Haberim var.

Mercan korkarak Cihan'a baktı. Bakışları sen evde göreceksin der gibiydi. İyice koltuğa sindi. İçselindeki kopan fırtınaları... Cihan gülümsemişti.

-Detayları bizim kız pek söylemez.

Kızlar kıkırdadılar.

-Neyse üç hafta sonra yarış var. Bu sefer bizim okulda. Daha sık bir araya gelip çalışmamız lazım. İşte Mercan bu hep su koyuveriyor.

Merakla Mercan'a baktı.

-Neden?

-Neden olacak. Eve gitmem lazım diyor. Anlamadık ki. Oysa grubu neredeyse tek başına götürecek. 

 Mercan'ın iyiden iyiye içine kapandığını fark etti. İçinden kendine binler lanet yağdırdı. Kız resmen kendisinden çekiniyordu.

-Nerede çalışıyorsunuz?

-Mercan'ın zamanı olsa okulda sahne var. Ama bir türlü bizim kızın boşluğunu bulamıyoruz.

Mercan başını geri çevirip Betül'e seni öldüreceğim bakışı fırlattı. Cihan sakince,

-Neden acaba?

-Biz de siz biliyorsunuzdur dedik.

-Eee ne çalıyorsunuz bakalım?

Betül.

-Her telden. Ama daha çok kendi bestelerimiz.

Sırıttı.

-Aslında daha çok Mercan'ın hüzünlü, hasret kokan melodilerini çalıyoruz. Halk onu tutuyor.

-Yaaa ilginç. Bu tarafını saklamış.

-Aaa hadi ya. Çok güzel söz ve besteleri var. Tabi bizimde var.

ZORAKİ GELİN +18Where stories live. Discover now