12'

42.7K 1.4K 192
                                    

Apartmandan dışarı çıktığımda soğuk hava ve esen rüzgar içimi titretmişti.Montuma daha sıkı sarıldım ve güvenliğin oraya doğru yürümeye başladım .Ne yapacağımı bilmiyordum . Bir yandan ,veda etmeden bırakıp gitmek içimi parçalıyorken diğer yandan içim ferahtı. Montumun cebinden telefonumu çıkardım ve babamı aradım . Bir kaç dakika geçmeden endişeli sesini duyduğumda istemsizce gülümsemiştim "Duru , iyi misin ?!"

Bir elimi montumun cebine koyup ısınmaya çalıştım ve yavaş yavaş adımlarla yürümeye devam ettim."İyiyim..." Ateş'e olanlar aklıma geldiğinde duraksadım . Burnumun ucu sızlamaya başlarken içimden bu kez ağlamayacaksın deme gücünü kendimde bulamamıştım ."...değilim baba, çok fazla şey oldu ve ben artık kaldıramıyorum . Biliyorum dayanmam lazım bunlara ama olmuyor ! Sen yokken güvenebileceğim Ateş'i de kendim bırakıp gidiyorum . Ayakta durmam için destek sağlayacak kimsem kalmadı ve şuan sana çok ihtiyacım var "Yanaklarımı yakıp geçen göz yaşlarını elimle sildim .

Babam konuşmamın bittiğini anlayınca sıkıntılı bir şekilde nefes aldı "Şuan havaalanındayım ,bir saat sonra evde konuşalım olur mu ? Seni seviyorum prensesim "Telefonda fazla konuşmak istemediğini bildiğim için telefonu kapattım ve pantolonumun cebine koydum .Güvenliğin yanına ulaştığımda bana bir taksi çağırmasını rica ettim ve sitenin çıkış kapısında beklemeye başladım .

Aradan kaç dakika geçti bilmiyorum ama soğuktan dudaklarım titremeye başlamıştı ve eminimki burnum da kıpkırmızı olmuştu .Boynumdaki atkıyı boğazıma bir tur daha sardığımda rüzgarın uğultusunun içinde onun sesini duymuştum "Duru !"

Rüzgar saçlarımı savururken omzumun üzerinden arkama bir bakış attım .Kalp atışlarım düzensizleşmeye başladığında şaşkınlık içindeydim . Delirmiş miydi bu ?!

Tişört ve eşofmanıyla yanıma yaklaşırken dağınık saçlarının rüzgarla dansını önemsemeden büyük adımlarla yanıma yaklaştı .Üzerinde sadece tişörtün olmasını sinirimi bozarken tamamen ona doğru döndüm ve bağırmaya başladım "Sen aklını mı kaçırdın ?! Hasta olacaksın Ateş ! " Kaşlarını çattığında vücudunun titrediğini farkettim . Sözlerimi aldırış etmeden yüzüme bakmaya devam ettiğinde montumun fermuarını indirdim . "Napıyorsun ?" Sorusunu duymazdan gelerek montu üzerimden çıkardım ve onun omuzlarının üstüne koydum . Ben yeterince kalın giyinmiştim hasta olmazdım ama o bana bir şey olmaz edasıyla durmaya çalışıyordu .Hasta olmasına göz göre göre izin veremezdim.

"Saçmalama , giy çabuk şu montu !" Montumu çekmeye çalışınca ellerimi omzunun üstüne sabitledim . Aramızdaki mesafe azalınca yutkundum ."Bu şekilde burada böyle durmaya devam edersen küçük bir griple atlatamazsın , hastanelik olursun "

Kaşlarını çatmaya devam ederken ellerini yanaklarıma yerleştirdi . Ellerinin soğukluğu derime nüfus ettiğinde dudaklarımın arasından kesik bir nefes bıraktım . "Şuan konumuz bu değil ! Beni bırakıp gitmen ! " Sesini yükseltince içimdeki ağlama isteği dolup taşmıştı .

Onunla böyle yüzleşmeden gitmek istemiştim . Çünkü ikimizin de canı böyle daha çok yanacaktı . Karşındaki insanın gözlerine bakıp son kez 'hoşçakal' demek ,son kez öpmek ,son kez sarılmak daha sonrasında bırakıp gitmek ...Yüreğini küle döndürene kadar yakardı .

Gözlerine bakmamaya çalışarak konuşmaya başladım "Ateş ,yapamam sana dün gece de söyle-" "Dün gece söylediklerini hatırlıyorum ama  demek ki sen benim dediklerimi önemsemedin !" Göz yaşlarım bir bir akmaya başladığında bağırmaya başladım "Dediklerini dün geceden beri düşünüyorum ! Ama ben bırakıp gitsemde benden vazgeçmeyecektin !" Çenemi tutup gözlerine bakmaya zorladığında yenik düştüm .Soğuk havanın ele geçirdiği vücutlarımız deli gibi titriyordu .Gözleri kızarmıştı ve çenesi soğuktan dolayı titriyordu ."Evet senden vazgeçmeyeceğim ama gidiş sebebinin şu sıçtığımın yarası olmasını kaldıramıyorum ! "

Cevap verecekken hangi ara geldiğini bilmediğim taksi şoförünün sesiyle ikimizde o tarafa doğru döndük "Hanım efendi daha bekleyecek miyim ? Eğer binmeyecekseniz diğer müşteriye gitmem gerekiyor " Bana engel olmadan önce Ateş'e son bir bakış atıp "Üzgünüm " dedim ve taksinin kapısını açıp bindikten sonra evin adresini verdim ve arkama yaslanıp derin bir nefes almaya çalıştım . Sanki birisi iki eliyle gırtlağıma yapışmışta beni öldürmek istercesine sıkıyordu ve boğuluyor gibiydim .

Montum Ateş'in üzerinde kaldığı için kollarımı göğsümde birleştirdim ve taksi şoförüne "Isıtıcıyı açabilir misiniz ?" Diye sordum . Orta yaşlardaki adam dikiz aynasından bir baba edasıyla gülümseyip "Tabiki " dedi

Isıtıcı içerisinin derecesini değiştirirken titremem biraz olsun geçmişti .Pantolonumun cebinden telefonumu çıkarıp saate baktığım sırada Arda'nın aradığını gördüm .Telefonu açıp kulağıma götürdüm "Naber sümüklü !" Neşeli sesi kulağıma geldiğinde hem gözlerim dolmuştu hem de gülmüştüm ."İyiyim...tamam sana yalan söylemeyeceğim iyi değilim . Ben , ben abinle bir süre görüşmeme kararı aldım ve bu kararım ne kadar doğru hiç bilmiyorum . Bana yardım et nolursun !" Dedim ve kısaca neden bu karara vardığımı anlattım .Şaşkınlık içerisinde "Benim tanıdığım Duru o göt kadar yara için bunu yapmazdı . Sevdiği insandan uzaklaşmak yerine yanında olurdu . Siz beraber yaralarınızı saracaksınız Duru , birbirinizden uzaklaşarak ya da kaçarak değil ! "

Taksi şoförüne parayı uzattım ve üstü kalsın diyerek kapıyı açıp indim . İnmemle beraber soğuk hava ısınan bedenimi ele geçirmeye başlamıştı. Koşar adımlarla apartmanın kapısına gelip ittim ve koridorda ilerleyip asansörün kapısını kendime doğru çekerek içeri girdim .Titreyen elimle asansörün düğmesine bastım ve Arda'ya içimden binlerce kez teşekkür ederken kendime içimden sövmeye başladım . Yaptığım şeyin ne kadar saçma olduğunu Ateş bana söylediğinde neden dinlemedim diye kızdım kendime .

Asansör durduğunda kapısını ittim ve elimle saçımı düzeltip kapısının ziline bastım . Bir kaç dakika bekledikten sonra açmayınca tekrar zile bastım ve "Ateş!" diye içeri seslendim .
Kapı aralandığında gözlerime baktı ardından kapıyı tamamen açıp şaşkın bir şekilde baktı . "D-Duru?" Sesi emin olmak istercesine çıkmıştı .Gülümsedim ve "İçeriye girebilir miyim ?" Diye sordum .

Gülümsediğimi görünce elimden tutup beni içeri çekti ve kapıyı sert bir şekilde çarptıktan sonra ellerini yanaklarıma koydu .Konuşmaya başlayacağını anladığım için hemen öne atıldım "Özür dilerim ! Nasıl bir bencillik yaptığımın farkında değildim . Çok özür dilerim ! Seni bırakıp gitmek hayatımda yapabileceğim en son şey bile olmamalıydı . "Gözlerini yumup alnıma bir öpücük kondurdu ve eliyle belimi sıkı bir şekilde kavradı,kendi yapılı vücuduna yasladı . Başını boyun girintime yasladı ve derin bir nefes aldı "Korktum ...çok korktum " kendimi geri çekip gözlerine bakıp öpmek istedim . Ancak o buna izin vermedi . Bana daha sıkı sarılırken boynumdan bir ıslaklık hissettim . Boynumdan göğsüme doğru akan gözyaşı yüreğimi parçaladı .

Ben de ağlamaya başladığımda kendini geri çekti ve alnını alnıma yaslayıp burnunu çekti "Bir daha asla böyle bir şey yapma . Öyle korktum ki bir daha seni görememekten ,görsem bile bana aşkla bakan o gözlerinin artık olmayacağını görmekten ..." "Senden vazgeçmeyeceğimi ve sevgimin hiç azalmayacağını söylemiştim . Bunun için korkmana hiç gerek yok ." Dudaklarına bir öpücük kondurdum "Seni seviyorum Ateş "
"Benden uzak kalırsan bu dediklerinin hiçbiri olmayacaktı Duru " Kaşlarımı çattım "Ne demek istiyorsun ?" "Öğrendiğin zaman benden nefret bile edebilirdin . Ben bunu görmeye dayanamazdım . Bana nefretle bakan gözlerine bakamazdım " içimi hafif bir panik dalgası sardığında "Neyi öğrendiğim zaman ?" Diye sordum . Vücudu kaskatı oldu ve bakışları sertleşti "Benim gerçek yüzümü"

Uzun bir aradan sonra sonunda bu bölümü düzenleyip sizinle paylaşabildim. Artık her ay 1 veya en fazla 2 bölüm gelecektir . Sorularınız varsa yazabilirsiniz .Bu arada okullar sonunda bitti ve bir dönemi atlattık ! Karneler nasıl bakalım istediğiniz gibi mi ?  İyi okumalar ve iyi tatiller !

ATEŞWhere stories live. Discover now