ATEŞ

14'•2

Uzun bir aradan sonra herkese merhaba !Arayı fazla açmamak için 1-2 gün içerisinde 15. Bölümü de düzenleyip sizlerle paylaşacağım . Umarım bu bölümü keyifle okursunuz . Yorumlarınızı yazmayı unutmayın ✨

Ateş ARSLAN 🔥

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyordum ama bir ara bulunduğum zeminden havalandığımı hissettim. Anahtarın, kapının açılıp kapanma hatta çarşafın yumuşak sesini bile işitmiştim . Sırtım yumuşak zeminle buluşunca beni kimin buraya getirdiğine bakacak gücü kendimde bulamamıştım. Şuan çok yorgundum hem fiziken hem ruhen ... o yüzden hiç düşünmeden kendimi uykunun rahat kollarına teslim ettim .

Yüzümü yalayıp geçen rüzgarla kirpiklerimi bir kaç kez oynattım ve yavaşça gözlerimi araladım . Dışarıda rüzgarın etkisiyle uçuşan kar taneleri vardı . Yatağımdan yavaşça kalktım ve ayaklarımı beyaz yumuşak halıya uzattım . Kollarımı yukarı kaldırıp esnerken boy aynamdaki yansımamla göz göze geldim ve duraksadım .Gözlerim ne hale gelmiş !

Dün olanları düşünürsek gözlerimin bu hale gelmesini sorgulamamam gerekiyordu . Hayatımda en değer verdiğim insanların yalanlarına mahkum edilmiştim .Bunca zamandır nasıl anlayamamıştım !

Yavaşça ayağa kalkıp banyoya ilerledim .İşimi halledip ellerimi yıkadıktan sonra musluğu soğuk suyun akacağı tarafa çevirdim . Avuçlarımın içerisine dolan buz gibi suyu hiç düşünmeden yüzüme çarptım ve bir kez daha ve ardından bir kez daha ...
"Rüyaydı " ellerimi lavabonun mermerinin iki yanına yasladım . Kendi kendime sakinleşmeye ihtiyacım vardı .Bu kadarını kaldıracak gücüm var mı? diye düşünmeden edememiştim .

Aynadaki yansımama baktım . Önüme düşen sarı saçlarımın tutamları ıslanmıştı ve beyaz tenimin görüntüsünü bozan göz altı morluklarım zombi gibi görünmeme neden olmuştu ."Her şey berbat oldu değil mi ?" iç sesimin beni karamsarlığa sürüklemesine izin vermeden başımı salladım ve aynadakı yansımamla bakışırken "Artık her şey kendi istediğim gibi olacak " dedim

Kremlerimin yanında duran tokalardan bir tanesini alıp saçlarımı rastgele at kuyruğu topladıktan sonra banyodan çıkıp üzerimde dünden kalma kıyafetlerimi değiştirmek için dolabın kapağını açtım . Siyah kalın bir eşofman altıyla salaş beyaz bir kazak giyip çıkardığım kıyafetleri kirli sepetime attım .Makyaj masamın üzerinde duran çantamla göz göze geldiğimde içerisinden telefonumu aldım . Şarjı bitmişti .

Masanın çekmecelerini karıştırıp şarj aletimi ararken aşağıdan gelen bir ses duydum . Bu , babamın sesiydi . Şarj aletini telefonuma taktıktan sonra odamın kapısını yavaş bir şekilde açıp babamı dinlemeye başladım .

"Bana haber vermeden nasıl her şeyi anlatırsın !" Babam sinirle bağırmaya başladığında konuştuğu kişinin Ateş olduğunu anlamak zor olmamıştı .
Merdivenin sonunda duran minik bavuldan anlaşılıyordu ki eve daha yeni gelmişti .Telefon konuşmasını daha rahat dinlemek için merdivene yöneldim .Basamakları yavaş yavaş inmeye başlarken babamın sinirli sesini duymayı beklerken merdivenin son basamağına adımımı atamadan olduğum yerde durmuştum . O , buraya gelmişti .

"Bir şekilde öğrenecekti zaten "

Nabzım hızlanmaya başladığında elimle yanımdaki duvara yaslandım .Dün gece beni yüzüme bile bakmadan bırakıp giden adam nasıl oluyorda buraya gelebilirdi ? Konuşacak başka yer bulamamışlar mı !

Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım ve merdivenin son basamağına adımımı atıp onlara baktım . Ateş koltukta elleri yüzüne kapanmış , dirsekleri dizlerine yaslı bir biçimde oturuyordu . Babamsa karşısında bir o yana bir bu yana yürüyordu .Fazla endişeliydi .Şuan ona bağırıp çağırmamı ve bana yapacağı açıklamaya kendini hazırlıyor gibiydi .

Ateş'e tekrar bakma isteği yüreğimi kavururken kendime karşı koyamadım . Altına siyah bir jean pantolon giymişti ve üstüne ise yine hava şartlarına aldırmadan ben Ateş'im diye bağıran bir lacivert tişört giymişti .Bu çocuk beni deli edecekti .Bakışlarım ellerine kaydığında gözlerim büyümüştü .Biraz önce nasıl farketmemiştim bu kızarıklıkları .Biriyle mi kavga etmişti yoksa biri ona zarar mı vermek istemişti ?

Gözlerimle süzmeye devam ederken diğer elimi de duvara yaslarken bir anda tökezleyip öne düşmüştüm . Hay ben böyle işin ...
Ellerimle yüzümün parkeye çarpmasını engellerken düşüncelere dalmış iki adamında hızla yanıma geldiğini gördüm .

Ateş hızla yanıma gelip elini uzattığında aynı anda "İyi misin ?" diye sordu .Kendimi toparlayıp elini tutmadan ayağa kalktığımda sıkıntılı bir nefes verdiğini duydum . Kazağımı düzeltip babamla ikisine bir bakış attım "İyiyim sadece merdivenlerden inerken bir anda bir şeye takıldım " Onlarını dinlemediğimi açıklamak istercesine uydurduğum bu yalan karşısında Ateş tek kaşını kaldırdı "Merdivende ?" Dedi sorarcasına .
Hıhı dedikten sonra gözlerimi kaçırıp yanlarından geçerek mutfağa gittim .

"İşte böyle Duru ! Her şey normalmiş gibi davran ! Kendi istediğin gibi yaşa !" iç sesim gaz verirken buzluğun kapağını açıp bir kaç buz çıkardıktan sonra çekmeceden ince bir bez parçası çıkarıp buzları içine koydum ve düğüm attım .Tekrar onların yanına giderken ikisininde tedirgin bir şekilde biraz önce bıraktığım gibi yan yana ayakta olduklarını gördüm .Önlerinde durduğumda babam sessizliğini bozdu "Elindeki ne prensesim ?" Yutkundum . Şimdi olmaz Duru ağlamanın zırlamanın sırası değil . Her şey yolunda .

Derin bir nefes alıp gülümsemeye çalıştım "Buz var içinde " Babam elini koluma koydu ve endişeli bir sesle "Bir yerin mi acıdı ?!" Diye sordu .

Yüreğim acıdı baba hemde çok !

Başımı salladım ve Ateşe bakıp elimdeki buzlarla dolu bezi ona uzattım "Ellerin acıyor olmalı " diye fısıldadım . Ellerimle yüzüm arasında gezinen bakışları gözlerimde sabit kaldı ve bir adım yaklaşarak kaşlarını çattı "Gözlerinin hali ne böyle !"Bir adım geri gidip gözlerimi bir kaç kez kırptım "Dün gece eve gelince yeni bir dizi izlemeye başladım . İlk sezonunu da bitirmeden yatmak isteme-"

"Duru ,Ateş tüm gece başında beklemiş " Başımdan aşağıya kaynar sular dökülürken her şeyin şimdi farkına varmıştım .Babamın bavulu hala evin girişinde durduğunu göre göre nasıl anlayamamıştım . Yani beni evimin önünden kucaklayıp yatağıma kadar taşıyan kişi Ateş'ti.

Babam "Bavulumu yukarı çıkarıp eşyalarımı yerleştirdikten sonra konuşacağız. " dedikten sonra bavulunu da alıp üst kata çıkmıştı . Ateş ile yalnız kalmıştık . Elimdeki buzlarla dolu bez parçasını eline tutuşturup koltuklara ilerlerken bileğimden tutup beni kendine çekmişti .

Burunlarımız birbirine değecek gibiydi . Kendimi geri çekmeye çalışınca buz olan eliyle belimi tutunca irkildim . Elinde tuttuğu buzlar belime değiyordu .Yutkunup gözlerine baktım .Onun da gözleri kıpkırmızıydı ."Acıyor " anlamamış bir şekilde ona baktığımda boğazını temizledi "Ellerim acıyor .Buzları üstüne sen tutabilir misin ?" Bakışları saniyeliğine dudaklarıma kayıyordu ve bu durumda konuşmak benim için çok zordu . Fazla yakındık .

"T-Tabi " Kekelediğim için içimden küfürler savururken kendimi geri çekmeme izin vermişti . İkimizde üçlü koltuğa oturduğumuzda sağ elini sol avucumun üzerine aldım ve buzları yavaşça üzerine tuttum .Bakışlarının ağırlığını üzerimde hissedebiliyordum .

"Dün gece neden yatağıma bırakıp gitmek yerine başımda bekledin ?" Ellerindeki kızarıkların dışında morluklar da olduğunu görünce içim cız etti . "Öyle bir şansa artık sahip olamayacağımı biliyordum ."
Ses tonu içimi yakıp kavururken buzları tutan elim havada kalmıştı.