on üç

5K 320 207
                                    

*günün ikinci bölümü*

*medya istanbul ve fatih*

________

|fatih|
|istanbul|

_____________

istanbul'un sarf ettiği sözler canımı çok yakmıştı ama onu öyle ağlıyorken görmek daha acı vericiydi.
onun böyle üzülmesini asla istemiyordum, istememiştim. eğer inadına yenik düşmeyip bir kere beni dinlemeyi kabul etseydi o zaman emindim ki böyle üzülüp ağlamazdı.

akıttığı her gözyaşının kalbime ateş düşürdüğünü bilseydi yine de inat edip konuşmamazlık eder miydi?

evden çıktığımda ilk işim alkın'ı aramak oldu, sahilde buluşarak ona evin anahtarını verdim. istanbul'un yanında olsunlar istiyordum.

alkın ve tolga gidince biraz sahilde dolaşıp hava kararınca pi'ye girdim. bir köşeye geçerek bir büyük şişe viski sipariş verdim ve bir kova buz. önden aldığım birayı viski gelene kadar çoktan bitirmiştim. ve birinci kadehi de.
ikinci kadehi doldurduğumda daha rahat hissediyordum kendimi.
üçüncü kadehte masaya oturan murat abi ile durdum.

"oğlum napıyosun zehirleniceksin" dediğinde omuz silktim.

dayanıklıyım ben, test ettim daha önce

gerçekten test etmiştim. on sekizinci yaş günümde, tüm alkol çeşitlerinden almış ve o gece sabaha kadar içmiştim ardından fazla içmekten bayılmış ve ancak bir gün sonra salonun ortasında uyanmıştım. tek başıma sarhoş olduğum on sekizinci yaşımda kendi kusmuğumun yanında uyanmıştım.
o gün yalnızlığımın yüzüme vurduğu en net zamandı.

murat abi önümdeki şişeyi çekerek kendine bir kadeh doldurdu.
"anlat bakalım ne oldu"

önümdeki kadehten büyük bir yudum aldım

istanbul'a aşık oldum ama o her şeyi yanlış anladı

"neyi yanlış anladı"

annemin vefat yıl dönümünde helen geldi istanbul da yanlış anladı işte saydı sövdü yetmedi günlerce konuşmadı. özgen hanımın yanına iş ayarladığımı öğrenmiş bi de seninle konuştuğumu. geldi tonla küfür etti.
küfürleri koymadı ama sen kimsin de hayatıma karışıyorsun diyince canım yandı abi.

bide yarın doğum günü. yani yirmi dokuz mayıs.
tam doğum gününden saatler önce kavga ettik. çok canım acıdı.

kendi doğum günümü senelerdir yalnız kutluyorum ama istedim ki onunla olduğum ilk doğum günü iyi geçsin.

murat abi oturduğu yerden kalkarak omzuma sarıldı. uzun yıllar sonunda, ilk kez birinin yanında ağlıyordum. istanbul için.

murat abi bir şey demeden sadece sarıldı, o sarıldıkça ben ağladım.

sonra beni kaldırdığını hatırlıyordum ve peşinden gelen sessizliği.

gözlerimi açtığımda başım çatlıyordu. etrafa bakındığımda murat abinin ofisinde olduğumu anlayınca gözlerimi tekrar kapattım.

bir süre sonra kapı açıldı.

"uyanmadın mı hâlâ"

alkın'ın sesini duyunca gözlerime elimi siper ettim

başım çatlıyor alkın, saat kaç

"öğlen olmak üzere. kalk da bir şeyler ye sonra ilaç içersin"

fatih'in istanbul'u | bxb Where stories live. Discover now