6.bölüm

141 12 2
                                    

Ertesi gün

Ağzım kupkuru olmuştu. Bir an zaman, mekan algım şaşmıştı. Nerdeydim ben? Zihnim yavaş yavaş netleşirken dün olanlar hafızama doldu. Bir iki dakika kendime gelmem için yeterli oldu. Hemen kalkıp Ceyhun'un odasına gittim.Yatağa bozulmamıştı. Gelmemişti.Pişmalık bir düşman gibi vücüdumu ele geçirmeye başlamıştı.Aklımda yüzlerce soru vardı. Ama en önemlisi Ceyhun neredeydi ve neden eve gelmiyordu? Bu kadar mı kızmıştı bana? Daha fazla düşünmeyi bırakıp hızlıca abimin odasına gittim. Abim hala horul horul uyuyordu.

Oflayıp yatğının yanına gittim. "Abi kalk hadi. Abi Ceyhun dün gece eve gelmemiş abi kalk. Benim telefunumu açmıyor bide sen ara. ABİ KALK " diye carladım ama abim bırak kalkmak irkilmedi bile. Abimin uykusu ayıların kış uykusu gibiydi. Bir kere uyuduğu zaman sadece o istediği zaman uyanırdı. Anlaşılan şu an uyanmak istemıyordu. O zaman ben de biraz yaramazlık yapardım. Yönümü mutfağa çevirdim. Mutfakta elime bir bardak alıp içine su doldurdum. Sonra bu kadar acımasız olmamaya karar verdim suya birazda sıcak su ekleyip ılık hale getirdim. Geri abimin odasına geldim. Kapıyı kaçmak için açık bıraktım. Sonra hiç düşünmeden büyük bir bardak suyu abimin yüzüne boşalttım. Abim "BİSMİLLAH" diyerek zıpladı. Bu halim de bile güldürmüştür beni. Gözlerinin beni bulmasıyla şaşkınlığını atıp kaşlarını çattı. Elimi omuz hizama kaldırıp "Günaydın " dedim. Bunu dememle abimin yataktan kalkıp üzerime gelmesi bir oldu. Küçük bir çığlık atım kaçmaya başladım. Hemen yan oda yani oturma odasına geçtim ve abim belimden tuttu. "Seni yaramaz demek abiyi su atarak uyandırırsın he! Bunun bir cezası olmalı! " dedi. "Abi! Abi valla bir daha yapmıycam. Affet! Söz bir daha yapmıycam! Valla yaa" diye bir yandan çırpınıp bir yandan yalvarıyordum. Beni sanki küçük bir kutuymuşum gibi kucağına alıp koltuğa götürdü. "Bu sefer o kadar kurtulamazsın! Bu kaçıncı söz! " dedi. Evet daha öncede bir kaç kez böyle şeyler yapmıştım. Beni koltuğa yatırıp gıdıklamaya başladı. Abimin cezası 'gıdıklamak'. O gıdıkladıkça ben gülme krizine giriyordum. Gözlerimden yaş gelmişti. "A-bi ye-ter" diyebildim zar zor. Abimde fena olduğunu gördüğünde gıdıklamayı bıraktı. Ardından burnumu tutup"Seni küçük fare söyle bakalım beni suyla uyandırarak ne amaçlıyordun?! " dedi . Önce burnumu elimden kurtarıp " Ne yapayım sen de ölü gibi uyuyorsun, sürtmek işe yaramadı bende kesin özüme başvurdum " dedim kıkırdayarak. Abim ters bir bakış attı ve duvardaki saata baktı. Saat daha yeni 9'a geliyordu. "Daha saat 9 bile değil ve bugün cumartesi. Beni uyandırıp ne halt etmeyi planlıyordun" dedi sitemle. Asıl konuyu hatırladım ve hemen oturuşumu düzeltip" Abi Ceyhun hala yok. Bi de sen ara. Açmazsan polise felan gideriz. Ben endişelenmeye başladım. " tek solukta konuşmuştum. Abim ayağa kalktı, odasına gitti ve telefonunu alıp geri geldi. Hemen Ceyhun'u aradı. Çaldı çaldı çaldı... Açılmadı. Aaaa deliricektim artık. Nerde bu çocuk ya?! Ayağa kakltım "Abi ben karakola gidiyorum. Ceyhun hiç böyle yapmazdı. Biz daha öncede kavga ettik, küstük ama hiç böyle olmadı. Bir tuhaflık var. " dedim. Abim beni olaylar şekilde kafasını salladı. Odama gidip aceleyle üzerimi değiştirdim. Telefonumu ve kimliğimide yanıma alıp odadan çıktım. Abimde hazırlanmıştı. Evden çıktık. Hiç durmadan karakola gittik. Kayıp ilanı verdik. Sıra gelmişti gelemeye.

6 saat sonra

Hala bekliyorduk hiçbir gelişme yoktu. Aklımda tek bir ihtimal dönüp duruyordu. Ya katil ona zarar verirse? Düşünmekten delirmek üzereydim. Abimimde benden tek farkı benimle uğraşmasıydı. Sürekli gelip bana poğaça yedirmeye çalışıyordu. "Abi istemiyorum. Zorlama işte" dedim. Pes etmişlikle kafa salladı ve geri çekildi. O an aklıma bir fikir gelmişti. Kayalıklar. Eğer katil onu öldürdüyse cesedini oraya bırakmıştır. Ceyhun hakkında ceset diye düşünmek bile midemi bulandırmıştı. Hemen ayağa kalktım. Abim " Nereye? " diye sordu. "Gelicem birazdan " diye geçiştirdim. O da sorgulamadı. Son birkaç saatteki halim onu üzüyordu. Hızlı hızlı kayalıklara gittim. Zaten yakındı. Heryere baktım ama ne Ceyhun ne de bir ipucu vardı. Geldiğim gibi abimin yanına geri döndüm. Abim sorduğunda sadece kafamı olumsuz anlamda sallamakla yetinmiştim. O gün komple beklemek gelmişti. Abim beni eve getirdiğinde artık açlıktan yürüyemeyecek haldeydim ama canım hiçbir şey yemek istemiyordu. Yavaş adımlarla odama geçtim. Zar zor üzerimi değiştirdim ve yatağıma yattım.

Nasıl olmuş? Kendinize iyi bakın canlarım.😘

Bu arada takip etmek istiyenler kitap instagram hesabı watty_saplantim

Spoiler gelebilir. 😉

SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin