11.bölüm

68 10 3
                                    

Meriç'in yanından ayrıldığımdan beri neredeyse 2 gün olmuştu. Lanet olası adam kafamı allak bullak etmişti ve benim tek yaptığim eve gelip düsünmekti. Abime anlatım onu bu işin içine çekmek istemiyordum. Zaten bu aralar dersleri hayli yoğundu.

Biraz daha evde kalırsam delireceğime kanaat getirip kendimi dışarı attım. Bir şeyler yapmam lazımdı. Öncelikle Meriç hakkında bilgi sahibi olmalıydım ve acele etmem gerekiyordu. Cehyun hala ortada yoktu be zaman git gide daralıyordu.

Sahil kenarında yürürken liseden arkadaşım Leyla geldi aklıma o polislik okuyordu. Hemen telefonumu çıkarıp Leyla'yı aradım. İki çalışta açtı. "Alo Selin hanım siz bizi ararmıydınız ya?!" dedi imalı sesiyle. "Ararım niye aramayım Leyla hanım?!" dedim aynı şekilde karşılık verirken. Hal hatır sorma faslından sonra "Leyla nerdesin sen? Yani eğer İstanbul'daysan buluşalım diyecektim." dedim. Selin derin bir nefes verip "Bir an hiç sormayacaksın sandım." dedi. "Nerdesin? Konum at geliyorum." dedi ve telefonu kapattı. Birkaç saniye içinde konumumu Leyla'ya göndermiş ve kayalıkları gören bir banka oturmuştum.

15-20 dakika sonra Leyla karşımdaydı. Sarılma faslından sonra beraber banka oturduk. "Ee neye borçluyuz bu ani buluşmayı?" diye sordu. Bende koyu gevelemeden " Leyla benim bir adamı araştırmam gerekiyor. Senden yardım isteyecektim." dedim. Leyla sanki bunu bekliyormuş gibi " Sonunda heyecanlı birşeyler. Kimi araştırcaz?" diye şakıdı resmen. Aslında buna sevinmiştim çünkü Leyla benim lisedeki en yakın arkadaşımdı ve o kabul etmese kimden yardım isterdim bilmiyordum. Derin bir nefes alıp " Araştıracağımız adam eski polis yani öyle söyledi."dedim. Bunu dememle Leyla'nın ağzı şaşkınlıkla açıldı. Şoku anlatınca " Selin ben bir sürü kişi düşünmüştüm ama eski bi polis hiç aklıma gelmemişti. Sen nasil bir işe bulaştın?!" dedi. Bu soruyu bekliyordum zaten. " Sonra anlatsam? Şuan sadece bu adama odaklanalım. " diye geçiştirdim. Kafa sallayıp " Bana bu adamın adını ,soy adını ver bir şubeye sordurayım." dedi. O an aklıma gelen ihtimalle " Leyla kimsenin haberinin olmaması lazım . Bu işi olabildiğince  gizli yapmalıyız." dedim.  Gözlerimin içine bakıp "Selin umarım bu işin sonunda üzülen sen olmazsın ." dedi içtenlikle. Hafifçe tebessüm edip " İnan bana son birkaç aydır yaşadıklarımdan sonra üzüleceğimi sanmıyorum." dedim. Bana daha sonra konuşucaz bakışı atıp " O zaman  adamın adını ver de kendi yöntemlerimi  konuşturayım." dedi. Ona şüpheci bir bakış attım güldükten sonra "Adamın adı Meriç. Meriç Aras."

Leyla'la araştırmaya başlamamızın üzerinden neredeyse iki saat geçmesine rağmen kayde değer bir şey bulamamıştık. Bu adamın bilgileri sanki devlet sırrı gibi korunuyordu. Leyla'yla göz göze gelince onunda yorulduğunu anladım ve " Hadi mola verelim. Ben çok acıktım." dedim. Ayaklanıp en yakin lokantaya girdik. Siparişlerimizi verdikten sonra Leyla'ya dönüp " Galiba işe yararbir şey bulamayacağız baksana elimizde adamın adı ve soy adı dışında hiç birşey yok." dedim bıkkınlıkla. Ama Leyla " Belki biz bulamayız ama üst kademedikler bulabilir. " dedi. O an Leylanin dayısının  emniyet müdürü olduğu aklıma geldi . Yüzüme tam  bi gulümsem3 koyacakken gözüm lokantanın kapısına takıldı.

Ben giren kişiye bakarken Leyla'da neye baktığıma bakmak için kafasını çevirecekken ona engel oldum. " Leyla araştırdığımız adam burda ve şuan yanımıza geliyor ." dedim .











Biraz geç oldu ama geldim sonunda.
Nasıl olmuş?

SAPLANTIWhere stories live. Discover now