-2.2-

148 18 105
                                    

"Küçük kızı kasabada buldum."
"Ne?"

Gri ve koyu lacivert giyinimli adam kafasını iki yöne olumsuz bir şekilde salladı. "Ailesi kim bilmiyorum ölmüş galiba."

"Tamam. Kızı Moskova'ya yollayın."

Yüksek rütbeli adam, siyah deri koltukların birinde ruhsuz bir şekilde duran ve gözlerindeki en ufak masumluk ışığını bile sonsuzluğa ebediyen göndermiş hafif kirli kız çocuğuna baktı. "Yaşı küçük gibi?"
"Doktor en fazla 4 yaşında olduğunu söyledi."

"Türk mü?"
"Bilmiyoruz ama Türkçe anlıyor gibi."

Komutan düşünüyordu küçük kıza bakarken, kavramaya çalışıyordu.

"Bu kız...."

Kızın ayna gibi gözlerine baktı. Binlerce insanı öldürmüş, hiçbir şeyden korkmayan adam kızın gözlerinde ürperdi. Bunu fark eden asker yutkundu.

 Bunu fark eden asker yutkundu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Durun. Vazgeçtim."

Komutan kızla olan göz kontağını kesti.

"O... harika..."

"Büyüdüğünde, senin adını duymayan kalmayacak.."

"Sen benim küçük karanlık çağ'ım olacaksın...."

"Hocamı ayarlayın. Kızı da Kırım'ya yollayın."

"Emredersiniz!"

.
.
.
.
.

"Benim cezam doğmak mıydı, bilmiyorum." 🌼

"Ben hiç vağrolmasaydım, belki de dünya gerçekten farklı bir yer olacaktı." 🌼

"Küçükken ben, kaybettim. Mutlu olma hissimi, kızgın olma hissimi. Masumluğumu...." 🌼

"Ama ben küçüktüm." 🌼

"Niye yaradan, beni küçükken sınamaya başladı? Benim günahım yoktu ki, mutfaktan çikolata çalmak dışında." 🌼

"Robota dönüştüm. Ailemi katleden kişilerin farklı jenerasyonları beni yönetti."🌼

"Nefret yüklediler bana. Kabul ettim."🌼

"Bilginlik verdiler bana. Kabul ettim."🌼

"Güç verdiler bana. Kabul ettim."🌼

"Hocamın dediği her şeyi harfiyen yaptım." 🌼

"Ama o gün.... Herşeyimi benden almaya karar verdiler. Bir Rus dövüşçü adam tarafından eğitildim. Hem zeki hem katı hem de güçlü bir adamdı. Adını bilmiyordum. O da benim adımı bilmiyordu. Sadece dövüş hareketleri ile anlaşıyorduk." 🌼

"O günün... 15. Yaş doğum günüm olduğunu hatırlıyorum."🌼

-*-

"Seni KGB'ye gönderiyorum."

"Efendim?!"

"KGB dedim."

"Asla olmaz!"

-*-

"Ben Türküm. Türk olarak doğdum ve Türk olarak yaşayacağım. Ailem Batumda yaşıyordu. Bu benim türk olma gerçeğimi değiştirmezdi!"🌼

"Kim benim ırkımı ayaklar altına alabilirdi ki?!"🌼

"Ama ben, türk olmaktan asla utanmadım."🌼

"Red ettim. Ruslar için çalışmayacaktım."🌼

"Ailemi öldüren adamlara çalışmayacaktım."🌼

.
.
.
.
.
.

Eşyalarını, önündeki çantaya umursamazca atarken, genç kızın gözleri parlıyordu. Endişeliydi, belliydi. Mutluydu, belliydi.

Nefes alış verişlerine bile dikkat ediyordu, gecenin bu saatinde farkedilmek dilediği en son şeydi.

Eşyalarını toplamayı bitirir bitirmez kurşun geçirmez yeleğini giydi, silahlarının birini arka cebine, diğerini ön cebine koydu. Üstüne giydiği kalın kabanının iç ceplerini bıçakla doldurmayı da unutmadı.

Altındaki kısa eteği, çorabının yetebildiği kadar örttüğü çıplak bacaklarını kış gecesinin soğuğundan korumak için yeterli gibiydi. Rus kızlarının genellikle üşüme gibi bir huyu yoktu herhalde, sıcak denizleri isteme amaçları bu muydu? Anlık bir acıma duygusu sardı kızı, Türk olduğuna şükür etti.

Çantasını sırtladı ve yıllardır eğitim aldığı manastırın kendisine verdiği, kaldığı odaya baktı. Hem güzel hem kötü anıları ailesine yapılanları unutturmamıştı.

Ama kendilerini bu kadar eğittiği için teşekkür etmeliydi.

Bunun çok mantıklı olduğunu fark edip masasının üzerinden bir kağıt kalem çıkardı, aklına gelen ilk sözcüleri dizmeye başladı.

Teşekkür ederim. Sizden nefret ediyorum, eceliniz olacağım ;).

Kağıdı masanın üstüne aynen bıraktığı gibi, açık olan pencereye çıktı korkusuzca. Korkmuyordu.

Ölmekten korkmuyordu.

Ne olacaktı ki ölünce? Herşey bitmiş olacaktı. Sanki birşeylerin devam ettiği varmış gibi.

Elbette intikamını almadan ölmek istemezdi.

İNTİKAM

Yavaşça tutunduğu borudan sürtünerek aşağı inmeye başladı. En sonunda ayağı yere değer değmez olabildiğince hızlı koşmaya başladı.

Silah sesleri geliyordu, duyuyordu.

İsminin haykırılışıyla...

"ÇAĞLA!"

Ama durmadı, koştu.

ÖZGÜRLÜĞÜNE

-Devam edecek-

Bir süre yoktum, kusuruma bakmayın.

Papatyanın Çağla'yı sembolize ettiğini fark ettiniz umarım...

Arkamızdaki Günler -CountryHumansWhere stories live. Discover now