-2.5-

184 12 155
                                    

Esen rüzgar, kafasındaki şapkayı zorluyordu belki de birazdan düşecekti ama şuan umursamaz bir tavırla sigarasını içmekle meşguldü.

Bir iki üç... git gide artıyordu günden güne içtiği paketler ama pekte umrunda değildi. Kaç yıllık sağlık planlarının içinden geçmişti şu sıralar o yüzden son 4 yıl içinde büyük ihtimalle hem kilo almış hemde sağlıksız görünüyordu.

'Tarihin en sağlıksız' ülkesi unvanını almak istiyor muydu hayır elbette ama bunu alsa bile umursayacak hali yoktu.

Amerika yanındaki viski bardağından bir yudum daha aldı. Anında su gibi kolayca yuttu, bağışıklığı olmuştu artık o kadar fazla içmişti ki o sıralar.

"Yine buradasın."

Rusya balkonun içine girdi ve Amerika'nın yanına gitti. Boğazlı kazağı ve kargo pantalonu ile tıpkı birer melonkolik Rus filminden çıkmış gibi görünüyordu. Amerika'nın da ondan çok büyük bir farkı yoktu ama Amerika'nın gerçekten psikolojik olarak bitik olduğunu üstündeki kıyafetlerden anlayabilirdiniz.

"Almanya bana burada olduğunu söyledi."

Rusya, Amerika'nın yanındaki sehpanın üzerindeki sigara paketinden bir başkasını aldı ve ağzına götürüp yaktı. Sigara dumanı yavaşça sonbahar soğuğuna karıştı. "Çok içiyorsun Amerika."

Amerika gözlerini önündeki kasetten ayırmadan konuştu. Evet sadece, günlerdir o kasete bakıyor ve kulaklık ile içindeki şeyi dinliyordu.

Aslında herşey; Örgütün Türkiye'nin evini türk hükümetinden geri alması ile başlamıştı. Türkiye'nin evi, artık örgüte aitti ve etrafı yüzlerce koruma ile çeviriliydi.

Amerika Türkiye'nin eşyalarını karıştırıp hasret giderirken bir anda tozlanmış bir kutuda bulmuştu bunu.

Kaset çok eskiydi. Yeni nesil CD lere çevirilemeyecek kadar hemde. Üstüne yapıştırılmış yıpranmış bir kağıdın üstünde Türkçe bir yazı vardı.

'Kalbi olan insanlara'

Amerika elbette bunun anlamına bakmıştı. Gördüğü an burukça gülümsemiş ve hemen kasedi çalıştıracak birşey aramaya başlamıştı.

Uzmanına sormuşlardı. Elbette uzman, 1960 yıllarından kalma bu kasedi görünce afallamış ve zor bela dünya üzerinde sayılı kalmış kasetçaları bulmuştu.

İlk dinleyen de Amerika olmuştu zaten içindekini.  Rusya, eski püskü kulaklığın sızdırdığı kadarıyla bunun bir şarkı olduğunu fark etmişti.

Ama zaman geçtikçe yüz ifadesi başkalaşım geçiren Amerika'yı görünce kalakalmıştı.

Sadece 20 saniye içinde Amerika'nın gözleri dolmaya başlamıştı.

Koskoca Amerika'yı, hayatı boyunca sokamayacak kadar kötü bir duruma sokan şey neydi? Öyle ki Amerika'nın bağırarak ağlamaya başlaması uzun sürmüştü.

Ya da kendisine bağımlı eden şey neydi? Amerika onu 2 haftadır hiç durdurmadan dinliyordu uyurken bile.

Neydi bu?

Türkiye'nin söylediği bir şarkı.

Rusya gizli gizli kulak misafiri olmuştu Amerika uyurken fakat asla tam anlamıyla anlayamamıştı.

"Beni yanlız bırak Kominist..."

"Bir ömür böyle geçmez biliyorsun. Boşa-"

"Onun geride kalan bir ömrü var mıydı Rusya?"

"..."

Amerika gözlerini Rusya'ya çevirdi. "Bazen benim yerime o yaşasaydı nasıl olurdu diye düşünüyorum... sence ne olurdu?"

Arkamızdaki Günler -CountryHumansWhere stories live. Discover now