Bölüm 26

7.8K 344 177
                                    

Hepinize merhabalar arkadaşlar 🌺

Takip edip konuştuğum arkadaşlarımız bilir ki ailemden birini kaybettiğim için bölüm atamadım.

Aslında bunu da atmak pek içime sinmedi. Acele ile yazılmış bir bölüm oldu. Umarım düzgündür çünkü ben bile okumadım .

Bölümde biraz +18'lik bir kısım var onu da şimdiden uyarayım.

Umarım beğenirsiniz destek ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.

Hepinize şimdiden keyifli okumalarrrrr 🥰🥰🥰








Yasaklar neden hep çekici gelirdi insanoğluna?

Nerede çiğnenmemesi gereken bir yasak var insan içindeydi.

Çok mu cazipti yasaklar. Evet bazı yasaklar çok cazipti.

Tıpkı şuan yasak olduğum, ölsem bir damla su vermeyecek olan adama kendimi teslim ediyor olmam gibi.

Ne ben durduruyordum kendimi ne de Ege.

Susuz kalmışız da dudaklarımızdan su akıyormuşçasına öpüşüyorduk.

Ege bütün ağırlığını üzerime vermeden üzerimde uzanıyordu. Orada kaç dakika öpüştüğümüzü hatırlayamazdım. Aklım başımdan çoktan gitmişti.

Ege zar zor dudaklarını dudaklarımdan ayırarak alnını alnıma yasladı. İkimizde derin nefesler alıyorduk.

"Çok çok güzelsin ama sarhoşsun sarhoşum ve bu bu yaptığımız doğru olmayabilir Yağmur. Kendine geldiğinde bana çok kızarsın."

Parmaklarımı Ege'nin dudaklarına bastırarak konuşmasına izin vermedim. Ayık kafayla buna asla cesaret edemezdim. Benden nefret eden adama sarhoşken kendimi teslim etmeyi düşünecek halim yoktu. Şuan aklımda da kalbimde de tek bir düşünce vardı. O da tekrar Ege'nin olmaktı.

"Uyandığımda ne kadar pişman olursam olayım bu seni istediğim gerçeğini değiştirmez Ege. Benden o kadar çok nefret ediyorsun ki. Ben bir ihtimal belki ama en çok pişmanlığı yaşayacak olan sensin belkide."

"Kendimi çok zor tutuyorum Yağmur. Şimdi için geçerli değil."

Ege başını alnımdan çektiğinde göz göze geldik.

"Tekrar soruyorum Yağmur. Emin misin?"

Başımı kaldırarak dudaklarımı Ege'nin dudaklarına hapsettim. Karşılık almam saniyeler sürmemişti.

Ege'nin elleri belimi bulduğunda sıkıca tuttu ve yerlerimizi değiştirdi. Dudaklarımızı ayırmadan ellerini omuzlarıma getirerek ceketimi çıkartmıştı. Elleri omuzlarımda, sırtımda boynumda geziyordu. Bu beni huyladurmaktan ziyade hoşuma gitmişti. Ege'nin elinin biri çenemi sıkıca tutup öpüşünü derinleştirirken diğer eli göğsümü sıkmıştı.

Hissettiğim acı ve adını koyamadığım o hisle birlikte Ege'nin ağzına inlemiş ve kendimi Ege'ye sürtmüştüm.

"Ahhh siktir Yağmurrrr. Öldüreceksin beni yavrum." Ege'nin dudaklarının rotası bu kez boynum olmuştu. İlk önce derin derin nefes almış ardından dudaklarımı boynumda öperek ve ısırarak gezdirmişti.

Altımdaki sertlik artık tamamen ben burdayım diye kendini hissettiriyordu. Yavaşça Ege'nin üzerinde gitgeller yapmaya başlamıştım.

Ege ellerini göğüslerime getirerek canımı yakacak şekilde sıkmıştı. Çığlık atarcasına inlememle Ege ellerini bu sefer crobumun askılarına getirerek onları omuzlarımdan kaydırmış sonrada çekip çıkartmıştı. Göğüslerim uçları dikleşmiş bir halde göz önüne serilmişti.

MaFyaNıN KaRıSıΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα