Bölüm 35

2.7K 140 135
                                    

Hepinize merhabalar arkadaşlar.
Yeni bölüm ile tekrar sizlerleyim.
Satır arası satır başı nerde olursa yorum atmayı ve beğenmeyi unutmayalım arkadaşlar.

Hepinize şimdiden keyifli okumalar diliyorum 🌷🌺

Sen gidersen sesin gider, kokun gider, yüzün gider. Ay dolanır pusularda, tenim titrer ve gecem biter.

Masada herkesin meraklı bakışları bana dönmüştü.

"Şey ben İzmir'deyken ameliyatımı yaparak benimle ilgilenen doktor Selim bey ordan biliyorum."

"Tamam başka doktora gidiyoruz o zaman."

"Anlamadım ?"

"Senin için alanında daha iyi doktorlar buluruz."

"Ne gereği var Ege Selim en başından beri herşeye hakim zaten. Yani tabiki oysa daha o mu değil mi kesin olarak bilmiyorum."

"Başka doktor buluruz dedim karıcım."

"Oğlum Yağmur kızım haklı herşeye detaylı bir şekilde hakim olan bir doktor tercih edilebilir."

"Tamam çocuklar bunu konuşmanın ne yeri ne de zamanı baş başa kendiniz çözebilirsiniz bu sorunları."diyerek bakışlarını bizim üzerimizde gezdirmişti Ahmet Baba.

Hafifçe başımı sallayarak onu onayladıktan sonra masaya gelen garsonlar ile birlikte bakışlarımı onlara çevirmiştim.

Ege'nin sert soluk seslerini duysam da ondan tarafa dönmemiştim. Gereksiz yere kıskançlık yapacağı tutmuştu. Acaba Selim'le birlikte yaşadığımı duysa neler yapacaktı.

Önümdeki bardaktan bir yudum su alarak masada dönen sohbete eşlik etmeye başlamış ve süre zarfında da Ege'ye dönüp bakmamıştım.

Yenilen yemeklerin ardından birer kahve içilmiş şimdide gitmek için ayaklanmıştık. Ege benden önce davranarak Alin'i kucağına almış ve çıkışa doğru yürümüştü.

Hep birlikte çıkışa geldiğimizde vedalaşmış dağılacakken Ege'nin Alin'i Asuman anneye verdiğini gördüğümde duraksadım.

"Napıyorsun?"

"Neyi napıyorum?"

"Alin'i anneme niye verdin?"

"Seninle bu akşam küçük bir işimiz var?"

"Ne işi?"

"Hadi sorularını sonra sorarsın şimdi arabaya bin ve süprize gidelim."

"Ege gerçekten çok gıcıksın."

"Teveccüğünüz avukat hanım hadi."

Arabaya bindiğimizde Ege soru sormamı önlemek için radyodan bir şarkı açarak arabayı çalıştırmış ve yola çıkmıştık.

Tanımadığım yollardan geçerken bakışlarımı Ege'ye çevirdim.

"Ege nereye gidiyoruz böyle?"

Ege bana bakmış ve radyoda çalan şarkıya ıslıklarıyla eşlik etmeye başlamıştı.

Bende kollarımı önümde bağlayarak yolu seyretmeye başladım. Bir villanın önünde durduğumuzda kapı açılmıştı. Ege bana bakarak açılan kapıdan içeri arabayla giriş yapmıştı. Arabayı durduğunda şaşkınlıkla Ege'ye bakıyordum.

Ege hiçbirşey söylemeden arabadan inerek benim tarafıma gelmiş ve kapıyı açmıştı.

"Buyurmaz mısınız hanımefendi?"

MaFyaNıN KaRıSıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin