4.Bölüm:Bir İhanet, İki Zafer

36 8 36
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




"Yeni ebe Xio Ting. İyi şanslar."

Saklanmak için yer arayan, biraz olsun uzun, kızıl saçlı ve Çinli kız, bu sesi duyması ile beraber şoka girmişti. Hiçbir arkadaşını satmak istemese de dolu gözler ile kalkıp kendine hayatta kalacağına dair söz verdi ve etrafı dikkatlice süzerek yürümeye başladı.

Arada sırada arkadaşları ile güzel anıları aklına geliyor, gözleri doluyordu. Şarkı söyledikleri eğlenceli zamanlar, dokuzuncu, onuncu ve on birinci sınıf mezuniyetleri, dans kursunda eğlendikleri anlar, ders çalıştıkları saatler, hepsi gözünün önünden geçiyordu. Buna karşı ağlamamak çok zordu ama Xio Ting biraz sabırlı, fazlası ile de güçlü biriydi. Gerek fiziksel, gerek psikolojik olarak çok güçlü bir kızdı. Irkçılık, aşağılanma, iftira, ihanet gibi bir sürü şeye uğramıştı. Ayrıca dans kursunda güçlü bir dansçı, tekvandoda güçlü bir dövüşçüydü. Şimdi ise kimseyi tanımayan bir avcı olması gerekti ama bu, çok zordu. Yine de deneyecekti.

Chaehyun'u gördü bir an, zavallı kızın daha fazla acı çekmesini istemiyordu ama onu öldürmek istemiyordu da. Bu yüzden onu görmezden geldi ve sürenin daraldığını hissederek hızlandı.

Giderken Yujin'i gördü. İncecik, siyah saçlı, güzel kız ağlıyordu. Ölmemek için kardeşi görerek ona tarih çalıştırdığı arkadaşını feda etmişti, bu ona aşırı kötü hissettiriyordu. Kendisini katil gibi hisseden bu kız, arkadaşanın haykırarak söylediği sözlere dayanamamış ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Normalde kimseye acımayıp herkesi ebeleyecek olan Xio Ting, ağlayan arkadaşlarına karşı çıkamıyordu. Daha da hızlanarak başka birisini bulmaya çalıştı.

O sırada oradan geçen Bahiyyih'i gördü. Gördüğü gibi şu ses yankılandı bu korkunç yerde.

"Son üç dakika kaldı."

Artık bunu yapmak zorundaydı, Bahiyyih'i görünce içini nedensiz bir nefret kaplamıştı. Belki de Youngeun'un ölümünü hatırladığı içindi, yine de bu Bahiyyih'in suçu değildi. Ama emindi ki bu anlık nefretin dayandığı bir olay vardı. Kızıl kız daha fazla düşünmemeye karar vardı ve saklana saklana, sessizce Bahiyyih'e arkasından yaklaştı.

Arkasından birinin ona yaklaştığını hisseden  sarışın Alman kız, son gücü ile koşmaya başladı. Xio Ting ise vazgeçmedi, çünkü şu an tek acımayıp öldürebileceği kişinin Bahiyyih olduğuna inanıyordu kız. Hemen Bahiyyih'in peşinden büyük bir hızla koşmaya başladı.

O an anladı Xio Ting, on birinci sınıfta Bahiyyih, sınıfa yeni gelmişti. İkisi hemen yakınlaşmış ve arkadaş olmuşlardı. Hatta ingilizce dersinden proje almışlardı. İkisi beraber çok büyük bir özenle beraber şirin ve içinde üç bin küsür kelime bulunan bir sözlük oluşturmuşlardı. Fakat tam hocalarına gösterecekleri gün küçük bir nedenden dolayı kavga etmişlerdi, bu kavga onların arasını biraz olsun açmıştı. Ders geldiği sırada da Bahiyyih, onu sadece kendi yaptığını ve Xio Ting'in yardım etmediğini söylemişti. Öğretmenin kızıl saçlı zavallı kızı dinlememesi ve Alman olduğu için Xio Ting'e ırkçılık yapması sonucu kız, projeden koskoca bir sıfır almıştı. Eve ağlamalar eşliğinde gitmiş, annesinden ve babasından azar yemiş, üstüne de abisi ile kavga etmişlerdi. O gün tam bir kâbustu.

Anıların canlanması ile berber kız artık hem ağlıyor, hem de var gücü ile koşuyordu. Bahiyyih düşmeye bile fırsat bulamıyor ve çaresizlikle koşmaya devam ediyordu. Çıkmazlara girmemeye çalışıyor, Xio Ting'i oyalamak için bir şeyler arıyordu. O an ileride hafif pembe ve turuncu karışımı saçları olan kızı, en küçüklerini yani Yeseo'yu gördü. Yeseo ile Xio Ting'i oyalamayı başarırsa ya hayatı kurtulabilirdi,  ya da zaman kazanabilirdi. İkisi de iyi seçeneklerdi, denemekten zarar gelmeyeceğini düşündü sarışın olan.

Yeseo'nun hemen yanından geçmeye hazırlanırken Xio Ting'in çığlığını duydu kız.

"Yeseo, Bahiyyih'i yakala benim için!"

Yeseo ilk şok içinde onlara baksa da durumu anlamıştı, Xio Ting ebeydi. Zavallı kız kalbi küt küt atarken korku içinde ne yapacağını düşündü, hızlı olmalıydı da. En çok hangisini seviyordu? En çok hangisi ona yardım ederdi, en çok hangisi onu sever, onunla vakit geçirirdi? Hızlı düşünmek elini ayağını titretiyordu, hangisi olası bir durumda onu kurtarabilirdi?

Xio Ting.

Bahiyyih'in kendi tarafına geldiğini gören kız, bu planı uygulamayacakmış gibi görünüyordu. Xio Ting bir anlığına umudunu kesse bile içinde çok küçük bir umut vardı aslında.

"Son bir dakika."

Zaman daralmıştı, ikisi de son gücü ile koşuyor, hayatlarını kurtarmak için terliyorlardı. Deli gibi korkuyorlar, deli gibi koşup terliyorlardı fakat bir saniye bile durmaya niyetli değillerdi. Biri bile dursa bu, duran kişinin ölümüne sebep olurdu. Bahiyyih durursa Bahiyyih, Xio Ting durursa Xio Ting ölürdü çünkü Bahiyyih durursa Xio Ting ona ulaşırdı, Xio Ting durursa Bahiyyih kaçardı. Olaylar her ne kadar karışık olsa da bu ihtimalleri o an düşünebiliyordunuz, beyninizin yüzde yüzünü korkunca kullanmaya başlıyordunuz.

"Yeseo!" Diye kulakları çınlatan, boğazları yırtan, acıtan, ve çaresizlik çığlığı attı Xio Ting ve Bahiyyih Yeseo'nun yanından geçmesiyle Yeseo harekete geçti. Düşüp yuvarlanan Xio Ting, artık kazanacağından emindi.

Bahiyyih "Hayır!" diye çığlık atarak kaçmaya, Yeseo'dan bunu yapmamasını istese de artık çok geçti. Pembe saçlı kız da eskileri hatırlayarak Bahiyyih'i kolundan tuttu ve yere doğru çekti. Kendisi de Bahiyyih'ten kısa, ince ve zayıf olduğu için haliyle kendisi de düştü.

Xio Ting hızla kalkıp onların yanına koştu. Öyle hızlı koştu ki arkasında bir rüzgâr oluştu, çınlama kulaklarını doldurdu. Dizleri daha tutmazken düştü ama yine de onların yanına gelmişti. Yerde debelenen sarışın, yarı Alman yarı Amerikan kıza dokundu ve zafer çığlığı ile şu sözleri söyledi.

"Ebe sensin!"

Sonra ise o ses.

"Oyuncu Bahiyyih, elendi."














Nasıldı? Beğendiniz mi?

Sizce kim ölmeliydi?

Birine gıcık oldunuz mu bu bölümde?

Sizce Xio Ting ve Yeseo yaptıklarında haklılar mıydı?

Şöyle bir soru yöneltelim bakalım, sizce Chaehyun mu ölmeliydi?

Sizce sona kim kalır? Acaba iki kişi kurtulabilir mi yoksa söylendiği gibi sadece bir kişi mi kurtulacak?

Bölüm kısa olduğu için üzgünüm. Bu kadar yazabildim, kusuruma bakmayın.

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere, hoşça kalın, sağlıkla kalınn✨💎🩵♥️🩷

(876 Kelime)

EBE SENSİNWhere stories live. Discover now