7.Bölüm: Acımasız Ölümler

24 6 46
                                    

Kitap Şarkısı: Melanie Martinez- Tag,You're İt (Official Audio)

Şarkıyı medyaya ekledim.

Uyarı! Bu bölümde diğer bölümlere göre daha çok vahşet ve daha çok detay vardır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Uyarı!
Bu bölümde diğer bölümlere göre daha çok vahşet ve daha çok detay vardır. Cesetlerde, ölüm biçimlerinde, gerilim ve korkuda bayağı bir detaya girdim ve girmeye çalıştım. Hassas olanların bu bölümü okumasını önermiyorum.

İyi okumalar✨




Kızlar, biraz dinlendikten sonra iyice dağıldılar. Çünkü onları bekleyen, onların arasını bozmak isteyen ve sonu ölümle biten korkunç oyun az sonra devam edecekti ve ebe seçilecekti. Hikaru çok sıkıntıya düşmüştü. Kim bilir saat kaç olmuştu... annesi onu kesin çok merak etmişti. Tüm veliler "Ödül Sınıf Gezisi"nin bir gün olduğunu bilse de Hikaru'nun annesi ona piknik bittikten sonra gelmesini söylemişti. Nereden bilecekti ki kadıncağız, aslında o kızların ölüme gittiğini? Nereden bilebilirdi?

Diğer kızlar da aynı Hikaru gibi düşünüyorlardı. Çok üzgün ve sıkıntılılardı. Bir an önce buradan çıkıp kaçmak ve en yakın polis karakoluna gitmek istiyorlardı. Her şeyi anlatmak, tüm o vahşeti göstermek ve bunu yapanları yakalatmak istiyorlardı, adalet yerini bulsun istiyorlardı.

"Ebe Mashiro. Beş dakikan var. İyi şanslar kızlar."

Kızlar bu ürkütücü sesi duyduklarında adımlarını yavaşlatmaya, sessiz ve dikkatli olmaya başladılar. Amaçları Mashiro'nun işini zorlaştırmaktı. Zorlaşmıştı da, zavallı kız nereye gideceğini şaşırmış bir şekilde bir o tarafa, bir bu tarafa bakınıp duruyordu. Nereye gitse olmuyor, her adımını attığı yer çıkmaz sokak oluyordu. Hikaru'dan kısa olmayan kızcağız ne yapacağını şaşırmıştı. Bunca zaman koşup ebelenmemesine rağmen şimdi ne yapacağını düşünüyor, beş dakikayı nasıl değerlendireceğini ve nasıl hayatta kalacağını düşünüyordu.

Her ne kadar diğer kızlar koşmasa veya sessiz olsalar bile onların üzerindeki gerginlik, kalplerini etkiliyordu ve kalpleri hızlanıyordu. Korkudan etkilenen kalp, karınlarını ağrıtıyor, başlarını döndürüyordu. Bundan en çok etkilenen de Xio Ting idi. Kızcağız, Bahiyyih'e ihanet etmenin acısıyla kazanmaya oynamak istiyordu ama bir yandan da yapacağı en küçük bir hata yüzünden ölmekten korkuyordu. Ebeleri korkutmak, koşturmak ve nefes nefese onları öldürüp belki de hileyle de olsa öldürmek ve kurtulmak istiyordu. Kazanamazsa sadece Bahiyyih'e değil hayatına, kendine ve anneannesine de ihanet edecekti. Çünkü Xio Ting, anneannesinin evine bomba atılmasının ardından mucize bir şekilde kurtulmuş ve anneannesi için yaşamaya başlamıştı. Bu, şu an sadece dört kişinin oynadığı bir oyun değildi. Xio Ting sadece kendi ruhu için değil, anneannesinin de ruhu için savaşacaktı ve bir tanecik anneannesine ihanet etme düşüncesi onu korkutuyor, midesini bulandırıyor, bitmez, endişe ile karışan sonsuz bir korkunun içine düşürüyordu. Kalbi hızla atıyor, neredeyse olduğu koridoru çınlatıyordu.

EBE SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin