B̶i̶r̶ ̶k̶ü̶ç̶ü̶c̶ü̶k̶ ̶a̶s̶l̶a̶n̶c̶ı̶k̶ ̶v̶a̶r̶m̶ı̶ş̶

4.1K 449 236
                                    

Aniden zihnime düşen ve aniden acısını benimle bölüşen Turan'ın geçmişine ithafen yazılmıştır.

Bunca zaman çocukluğunu hissedemezken, bir şarkı çıktı önüme. Çıkar çıkmaz, gözlerim doldu. O an anladım, hissettim onu. Çünkü hissetmeme izin verdi...

 Çünkü hissetmeme izin verdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


30 yaşında olan Turan'ın, 9 yaşında takılı kalan zihninden dökülen cümleler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

30 yaşında olan Turan'ın, 9 yaşında takılı kalan zihninden dökülen cümleler...

Takvim yaprakları; 23 mart 2002 senesini
gösteriyordu.

O zamanlar 9 yaşındaydım. Etrafta delicesine koşturuyor, olmayan arkadaşlarımla oyun oynuyordum. Çünkü hiçbir çocuk benimle arkadaşlık kurmuyordu. Kuramıyordu. Onları benimle arkadaşlık kurmaktak korkutan, yaralarım ve morluklarım vardı.

Daha 9 yaşındaydım, tenim bembeyaz bir tablo gibi her renge boyanmıştı. Oysa tenime dokunan şey fırça değil, yabani ellerdi. Kemer ve kemerin tokasıydı. Ocakta ısıtılmış, demir ve ya bıçaktı. Yani hiçbir çocuğun tenine dokunulmaması gereken şeyler.

O gün harabe gözüken, ama içinde annemle beraber tüm gerçeklerden kaçarak huzurla yaşadığımız küçücük evimizin önünde soğuk zemine oturmuş, beyaz tebeşirle bir şeyler çiziyordum. Başımı önüme eğmiştim çünkü çocukların ve ailelerinin bana olan acı bakışları beni utandırıyordu. Oysa utanması gereken hiç ben olmamamıştım.

Zemine doğru eğilmiş, dizlerimi kendimi çekerek, sol kolumu dizlerime sarmıştım. Sağ elimde tuttuğum tebeşirle, zeminde küçücük yıldızlar çiziyordum. Aslında daha çok karalıyordum. Çünkü avuç içimdeki acı parmaklarımı tamamen bükmeme izin vermiyordu. Bu nedenle ellerim titrediği için karalamış oluyordum.

Tâ ki, önümde beliren bir karartıya kadar. Başımı yavaşca yukarıya kaldırırken, bu mahalleye asla uymayan bir adamla karşılaşmıştım. Giydiği takım elbisesi ve kabanıyla, resmen ben sizden farklıyım diye bağırıyordu. Gerisinde ona yakışan bir araba ve dudakları arasında tuttuğu bir zipposu vardı.

YABANCI NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin