22|Gerçekler

2.5K 373 412
                                    

Artık gerçeklere doğru bir yerden başlamamız gerekiyordu :)

SINIR: 400 OYLAMA 350 YORUM.

Sınır sayısı azalmıştır. Şayet bu bile geçilmezse bu fazlasıyla saygısızlık olacaktır. Ortada emek var ama karşılık veren kimse yok (bazıları hariç)

Satır arası sırf sınır geçilsin diye emoji, random veya harf gibi şeyler atmayın. Rica ederim normal bir yorum atın. Emin olun yaptığınız her yorum içimin daha fazla umutla dolmasına, mutlu olmama neden oluyor. Bir de rica ederim başka kitaplardan bahsetmeyin, benzetme yapmayın. Her kitabın kendine özgün evreni, duygusu, acısı, mutluluğu var. Bu evrende başka bir evrenden bahsedilmesi hem bana hem de adı geçen kitabın yazarına saygısızlıktır.

Bu her iki sınır için geçerlidir. Belirsiz okurlar en azından oylayın. Bunu rica ederim yapın!

Uyarımı dikkate alanlara saygım, bana gösterdiği saygı kadar sonsuzdur. Sevgi ve saygıyla.

Bölümde hatam varsa affola.

Keyifli okumalar!

22|Gerçekler.

Gelecekten spoi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Gelecekten spoi.

Küçükken dikkat etmediğim ama fazlasıyla dikkat etmem gereken konuyu şimdilerde bir kamelya bahçesinin bankında oturarak düşlüyordum.

Mesela anneminde babamdan farksız oluşunu o öldükten günler sonra öğreniyordum. Bazen yaşarken değil ölürken anlıyordun gerçekleri. Ve ben annem öldükten sonra hislerim ve düşlerimin açığa çıkmasına neden olmuştum. Neden? diye soruyordum kendime. Neden bu kadar sevilmedim? Ya da Neden beni sevmemeyi tercih ettiler?

Cevabını bulamadığım o kadar çok soru birikmişti ki kafamda, bir süre sonra beynim patlayacak raddeye kadar gelmişti.

Aslında cevabı olmayan soruların tek bir cevabı vardı. Onlar sevmeyi beceremediler. Sadece beni değil kendilerini bile sevemediler. Ve öyle çok sevilmediler ki birini öz evlatlarını bile sevemediler.

Çoğu zaman annem, babamın aksine daha merhametli bir şekilde yaklaşsada o da beni sevemiyordu. Mesela bir kez sevse üç kez kırmayı, hiç sevilmemişim gibi hissettirmeyi başarıyordu. Bu bile hiç sevilmemekten daha kötüydü. Çünkü bir kez tadıyordun o hissi. Ve tattığın o hisse birden yabancı kesilmek çok ıssız hissettiriyordu.

Şalımın uçmasına neden olan soğuk rüzgâr gözyaşlarımla ıslanan yüzümü kurutuyordu. Bu yüzden gözlerimi kısarken veya yumarken tenimin gerildiği hissediyordum. Burnumu çekerken ellerimi beyaz ceketimin cebine soktum. Güneş çoktan geceye yenilmiş, kendi kabuğuna çekilmişti. Tıpkı benim gibi.

YABANCI NEFESWhere stories live. Discover now