32. Bölüm

16.3K 1.7K 724
                                    

Uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba ❤️

Nasılsınız?

Oy ve YORUMLARINIZI lütfen yapınızzzz. Her okuyan en az 5 yorum yapsa bir gün içerisinde geçilebilecek bir sınır koyuyorum. Bence yorum ya da oy vermek bu kadar zor olmamalı. Hele ki finale yaklaşırken hâlâ oy ya da yorum sıkıntısı yaşamak istemiyorum ❤️

Yapacağınızı düşünüyorum. Umarım yanılmammm.

Sınır: 1,7 bin oy, 1,7 yorum.

İyi okumalar 🖤

Hiç bir zaman ayrılmayacağız.

Ayrıldık.

Beni anlayan tek kişisin.

Beni anlayan tek kişi olmaya devam eder mi?

İyi ki varsın.

Hâlâ iyi ki var.

Hiç gitme olur mu?

Gitti.

Bir zamanlar çocukluğumun en güzel tarafına sahip olup,o zamanlar beni anlayan tek kişi olan kız, şu an karşımdaydı.

Yıllar ondan hiç bir şey almamışa benziyordu.

Bana doğru bir adım attığında Ali'nin geri planda durduğunu fark ettim. Bana gülümserken ne hissedeceğimi,ne tepki vereceğimi şaşırmıştım. Yıllar önce ayrılmak zorunda kalıp bir daha hiç karşılaşamadığım arkadaşım karşımdaydı ancak ben ne yapacağımı bilmiyordum. Göğsüme bir ağrı düştü. Elim kalbim doğru giderken o benden daha cesaretli çıkmış bana doğru adımlar atmaya başlamıştı.

Tam karşımda durduğunda onu döndüren sebebi merak ettim. Ne oldu da 4 yıl sonra döndü, ne oldu da dönebildi?

"Saçların kısalmış." İlk cümlesi bu oldu. Gözleri dolu doluyken bakışları yıllar öncesinin aksine kısa olan saçlarımda geziniyordu.

"Hâlâ aynısın. İlk günkü gibi. " Diye mırıldandım.

Gülümseyerek başını salladı. İkimiz birbirimize bakarken Ali'nin elleri ceplerinde sokak lambasına yaslı bir şekilde bizi izlediğini gördüm. Dudaklarında ki tebessüm kalbimi ısıttı.

İçimdeki ses Melek'in, İzmir'den dönmesinde Ali'nin bir parmağının olduğunu söylüyordu.

Kısa bir süre önce Melek'i ona anlatmıştım. Bir kaç hafta sonra ise Melek'in,Ankara'ya geri dönmesi tesadüf gibi gelmiyordu.

Ya da ben tamamen yanılıyordum. Melek şans eseri Ankara'ya dönmüş olabilirdi.

"Eskiden sarılmak için izin almazdım. Şimdi ise yılların senden ne aldığını bilmediğim için sormak istiyorum. Sarılabilir miyim?" Sonlara doğru kısılan ve titreyen sesi gözlerimin dolmasına sebep olurken ondan önce ben davrandım. Onu kollarımın arasına çekerken sımsıkı sarılmıştık.

Ben ne kadar ağlaksam Melek'de o kadar ağlaktı. Hiç değişmemiş olduğunu şu an kollarımda ağlamasından anlayabiliyordum.

Ne olmuştu, hayatı nasıl ilerlemişti, hayatına yeni insanlar almış mıydı, okumuş muydu,okuduysa hangi bölümü tercih etmişti?

Sorular çoktu. Zaman var mıydı bilmiyordum.

Ama onu özlediğimi iliklerime kadar hissediyordum. Çok özlemiştim. Taşındıkları zaman günlerce ağladığımı hatırlıyordum. O zamanlar geri gelmeyeceğini biliyordum. Belki de bu yüzden o kadar ağlamıştım.

Ancak düşündüğüm gibi olmamıştı. Evet, yıllar geçti. Ama yine de geldi. Önemli olan buydu. Ne zaman geldiği önemli değildi. Sonuçta gelmişti.

-ACEMİ MÜSLÜMAN- Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum