40. Bölüm

8.7K 1.1K 528
                                    

-Keyifli okumalar-

Irmak'ın durumunu öğrenmemiz, alelacele restorandan ayrılmamızın üzerinden yarım saat geçmişti. Etlik şehir hastanesinin acil bölümde Ali ile beklerken bize doğru gelen müdüre hanımla ayağa kalktım. Ona doğru ilerlemeye başladığımızda kontrol edemediğim bir öfke vardı içimde.

Çocukların kavga sesini kimse mi duymamıştı? Duymayı geçtim,bu çocukları gözetleyen kimse mi yoktu?

Yeni geldiğimiz için Irmak'ı görememiştik. Göremediğimiz her dakika sinirimin daha da artmasına neden oluyordu. İçimdeki anlamsız ağrı bütün bedenimi yakıp kavururken "Hoş geldiniz." Dedi gülümseyen gözlerle.
Ali'nin elini belimde hissederken bu beni dizginlemeye yetmedi.

"Hiç hoş bulmadık Asya hanım. Irmak'ın durumu nasıl? İyi mi?"

Ali'nin "Sakin ol." Dediğini duysamda hiç oralı olmadım. Sakin falan olamazdım. Merdivenden düştü demişti. Ya kafası zarar görmüşse? Zaten işitme sorunu vardı kafasınada darbe almışsa durumu dahada kötüye gidebilirdi.

"Sakin olun lütfen. Irmak, iyi. Kavga esnasında merdivenlerden düşmüşte olsa bedeni çok fazla hasar görmemiş. Kolu incinmiş sadece. Başında küçük bir yarık var. Doktor zamanla kapanır orası dedi. Samimiyetle söyleyebilirimki, endişelenecek bir durum yok." Benim aksime ılımlı yaklaşmaya çalışıyordu.

"Nerede şuan?" Diye sordu Ali.

"Gözetim altında. Gerekli teknikleri yapmışta olsalar bir gün boyunca müşade odasında kalması gerekiyormuş. Olası bir sorunda erken müdahale etmek için."

Derin nefes alıp verdim. Acilin yoğunluğu beni boğarken "Görebilir miyiz peki?" Dedim.

Ne kadar korktuğunu düşünemiyordum.Bir hastane odasında tek başına kalmak, onu çok kötü hissettiriyor olmalıydı. Biran önce yanına gidip kendi gözlerimle iyi olduğunu görmek istiyordum.

"Elbette. Buyurun gidelim." Deyip yürümemiz için eli ile ileriyi işaret etti. Hep birlikte yürürken üst kata çıkan merdivenlerden çıkmaya başladık.

"İyi misin?" Diye soran Ali'yi baktım.

Irmak'ın olayı beni oldukça sarsmıştı. Haberini aldığımda elimin ayağımın boşalması ile ayağa bile kalkamamıştım. Kimsenin ona dokunmasını istemiyordum. Dokunan herkesin niyetini bilmediğimden kimse dokunmasın isiyordum. Kanadı kırılmış bir kuştan farksızdı benim gözümde. Ne zaman uçmaya çalışsa yere çakılıyordu.

Merdivenlerden düşmesi kafama yatmıyordu. Irmak dikkatli bir çocuktu. Nasıl olduda merdivenden düştü?

Hasta odasının önünde durduğumuzda müdüre hanım gerekli ilaçların reçetesini al almak için doktorun yanına gitmişti. Ali ile birlikte odaya girdiğimizde yatakta sırt üstü yatan, uzaktan uyuyor gibi dursada aslında uyumayan ve sessiz gözlerle duvarı izleyen Irmak görüş alanıma girdi.

İçimi burkan bu manzara Irmak'ın bizi fark etmesi ile yok oldu. Gülen gözlerle hızlıca doğrulup bir kolunu sarılmam için açtı. Sol kolu sarılıyken saçları ile alnının bitişiğinde bandaj vardı. Kadının bahsettiği yarık bu olmalıydı. Hızlıca uzanıp bedenini kollarımın arasına aldım. Sıkı sıkı sarıldığımız sırada beni duymayacağı için konuşmadım. Saçlarına küçük bir buse kondurduğumda kıkırdadı. Gülümseyerek ondan ayrıldığımda bu sefer Ali ile sarılmıştı.

-ACEMİ MÜSLÜMAN- Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora