54. Bölüm

5.8K 302 122
                                    


54. BÖLÜM~
.
.
.
.
.
.
.
.

" Kocacım!" Dedim dedim harfleri uzatarak. Merdivenlerin basamaklarını nihayet bitirdiğimde görüş açıma giren Barın'la birlikte gülümsedim.

Allah'ım kocam diye demiyorum bu adam çok yakışıklı.

Üzerindeki artık klasikleşmiş olan o siyah gömlekli takım elbisesi ve rugan ayakkabılarıyla birlikte arkasını dönmüş ve beni baştan aşağıya süzmüştü.

Yanına geldiğimde bir eliyle belimi sarmış ve karnımın müsade ettiği kadar beni kendine çekmişti.

" Şu an da sana bir kez daha aşık oldum karıcım."

Dudaklarımın üzerine kapanan dudaklarıyla birlikte gözlerimi yummuştum.

Kısa süren öpüşmemizin ardından elimi tutmuş ve gülümsemişti. " Gidelim mi artık?"

Kafamı salladım. " Davete en son gelen çift biz olmak istemeyiz, öyle değil mi?"
Hafifçe kıkırdamamla birlikte sırıtmıştı.

Barın'la ülkenin ileri gelen iş adamlarının katıldığı bir maskeli baloya davetliydik.

Bu yüzden neredeyse her gün giyindiğim bol sweatshirtlerimi çıkartıp yerine abiye bir elbise giyinmek zorunda kalmıştım.

Ama hakkını yememek lazım şimdi. Hamile karnıma rağmen üzerimde oldukça güzel duran, sade, şık ve bir abiyeye göre oldukça rahat olan bir elbiseydi.

( Elbise

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Elbise.)

" Kendini iyi hissetmediğin an bana haber veriyorsun güzelim."

Evden çıkmadan önce son kez aynı uyarılarda bulunan Barın'a bıkmadan kafamı salladım yeniden.

Birlikte evden çıkıp arabaya bindiğimizde kısa süre sonra davet yerine gelmiştik.

Kapının önünde gördüğüm onlarca magazinciyle birlikte oflamadan edememiştim.

Bunu fark eden Barın bana sorun yok dercesine gözlerini kırpmıştı. "Endişelenme güzelim. Magazincileri hızlıca atlatıp içeri geçeriz."

Barın kendi kapısını açıp arabadan indiğinde kameraların flaşları patlamaya başlamıştı anında.

Benim kapımı da açtığında uzattığı elini sıkıca tuttum ve arabadan indim.

Barın hemen kolunu belime dolayarak beni kendine çektiğinde yüzüme patlayan flaşlarla birlikte kafamda duran ve takmayı unuttuğum siyah gözlüğümü taktım hızlıca.

" Barın Bey, şirketinizin onuncu yılını kutlarız efendim. Çok kısa bir süre içerisinde şirketinizi bu denli büyütmenizin sırrı nedir?"

Barın gülümsediğinde ben de bitse de gitsek havasındaydım.

Beyefendi /yarı texting/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin