-10-

9K 613 96
                                    

Diğer bölümün bildirimi gitmemişti, umarım bununki gider.
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _

Durakta otobüsün gelmesini beklerken kulaklıklarımı taktım. Öylesine açtığım şarkıyla duraksadım. Kulaklarımı dolduran ses yutkunmama sebep oldu. Ne zaman bu şarkıyı dinlesem aklıma düşen suret tekrar gözlerimin önüne gelmişti. Neden bilmiyorum ama ne zaman bu şarkı çalsa gözümün önüne Ömer gelirdi.

Öyle uzaktan uzaktan hiç konuşmadan
Nasıl da bağladın beni?
Hani bi' geldin bi' kayboldun
Esrarlı mağrurdun, aklıma sardım seni

Öyle uzaktan uzaktan hiç konuşmadan
Nasılda bağladın beni?
Hani bi' geldin bi' kayboldun
Esrarlı mağrurdun, aklıma sardım seni

Nedir sırrın ne senin?
Çekip bıraktım sen kimsin
Toz ol derdim bitsin
Aklım aşkını yensin

Seni seyretmem gezmem lazımdı
Bu yolun sonunu bulmam lazımdı
Seni tanımam bilmem lazımdı
Dudaklarıma bir veda lazımdı

Şarkının sonuna geldiğimde kulaklıklarımı cebime atarak arkamdaki demire yaslandım. Otobüs geldiğinde büyük bir zorlukla içeri girdim. Tutunduğum demir çubukla zar zor ayakta dururken telefonun çalmasıyla sessizce küfrettim. 

Üzerime geliniyordu. İki elimle sıkıca tutunduğum demirden bir elimi çektim ve cebime attım. Gördüğüm isimle gözlerimi devirdim. Bu kız beni hiç doğru zamanlarda aramıyordu. Bir kolumu demire sararken diğer elimle aramayı cevapladım. "Hiç açmadaydın, ben beklerdim ömrümün sonuna kadar."

" Affedin kraliçem, bir daha olmaz." Sesli bir şekilde güldü. Boğazını temizleyerek. " Bir daha olmasın şimdilik affediyorum." Dediği şey yüzümde gülümseme oluşturdu.

"  E bu aramayı hak edecek ne yaptım, bu fani bedenim ile."

Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra Melis'in bir şey isterken kullandığı o ses tonuyla karşılaştım. " Barış'ım, benim yakışıklı biricik arkadaşım. Senden ufacık bir şey isteyebilir miyim?" Sanki hayır desem istemeyecek. " Neymiş bu 'ufacık' şey?" Bir kaç hışırtıdan sonra, " Şey... benim.bir eşyam varda bana getire bitirir misin diye soracaktım."

Tek kaşım havalandı, bu kadar uzatılacak bir şey değildi. Büyük ihtimalle bana söylemediği bir detay vardı. " Abimde." Durdum. Olmazdı.

Günlerdir, Ömer ile konuşmuyorduk, daha doğrusu o benimle konusmuyordu. Tam hersey düzeliyor derken her şey en başa sarmıştı ve en sonunda bende onunla konuşma çabamı kesmiştim. Şimdi bir anda onunla konuşma düşüncesi kalbimin sıkışmasına neden olmuştu. "Biliyorum aranız iyi değil ama poşette ödevim için eşyalar var. Bileğim incendiği için almaya gidemiyorum, abimde işi olduğu için gelemem dedi. Gerçekten zor durumda olmasam istemem senden. Lütfen, getir."

Derince nefes alarak onu onaylar bir kaç mırıltı çıkardım. Ne olusa olsun her zaman yüz yüze bakıcaktık. Çocuk gibi köşe kapmaca oynamaya gerek yoktu.

" Getiririm, şimdi kapamam lazım durağa geldik." Melis bana bir kaç teşekkürü peş peşe sıralayıp telefonu kapattı. Mahallenin yakınlarında duran dolmustan inip Ömer'in iş yerine doğru ilerledim.

---

Büyük bir özgüven ile geldiğim otogalarinin önünde dikilmiş bir şekilde bekliyordum. Etraftaki bakışlara daha fazla dayanamayarak içeri doğru adımladım ve girişteki çocuğa yaklaşarak " Ben Ömer abiden bir şey almak için gelmiştim." Çocuk baştan aşağı beni süzdü ve işine dönerek            " Ömer abinin misafiri var biraz beklemen lazım." Diye hızlıca konuştu.

" Anladım, ne kadar sürer peki?" Çocuk sıkılmış bur tavır ile "bilmem." Diye mırıldandı. Kaba tavrına karşı göz devirerek koltuklara doğru ilerledim ve oturdum. Sanki kibar davransa incileri dökülecek.

Aradan geçen dakikaların ardından sıkılarak ayağa kalktım. " Benim biraz acelem varda acaba gidip eşyayı alıp gelsem olmaz mı?" Sesimi olabildiğince kibar tutmaya çalışırken karşıdan oldukça kaba bir şekilde "Olmaz." Dedi.

" Bak beni buraya Melis yolladı, Ömer'in kardeşi. Onunda eşyayı alacağimdan haberi vardır. Kısa bir şey için bu kadar beklemek istemiyorum, bur şey yapamaz mısın?" Çocuk kısaca bana bakıp önündeki telefona uzandı,
" arayacağım ama reddederse yapabilecek bir şeyim yok." Kafamla onu onayladım. Bir şeyleri beklemeyi sevmezdim. Sabırsız bir yapım vardı.

Kısaca konuştuklarında çocuğa umutla baktım. " Odasına git seni bekliyor." Kısaca teşekkür edip, tarif ettiği odaya ilerledim. İlk defa iş yerine geliyordum ve bu benim çok hoşuma gitmişti sebepsizce. Gerçi onun herşeyi hoşuma gidiyordu ya. Kapıya kısaca bir iki kere vurduğumda 'gel' komutu ile içeri girdim.

Ömer, Dilara oturmuş önlerindeki ev yapımı olduğunu tahmin ettiğim kekleri yiyorlardı. Ne işi olduğu belli oldu. Çenem öfkeyle kasıkdı. Olabildiğince sakin bur şekilde onlara doğru ilerledim. Ömer beni beklemiyor olacak ki şaşkınlıkla bana bakıyordu.

" Böldüğüm için üzgünüm ama Melis'in eşyası varmış onu almaya geldim." Ömer bana öküzün trene baktığı gibi bakarken Dilara abla lafa girdi. "Barış insan bir selam verir, ne kadar ayıp." Sanki çok komikmiş gibi güldüğünde düz bir ifade ile baktım.

"Ömer'cim çocuğa eşyaları verde gitsin." Oldukça cilveli bir şekilde kurduğu cümleyle yutkundum. Yalancı. Konuşuyormuş, birde yok öyle bir şey diyor. Ben de salak gibi inanıyorum.

Ömer'in hâlâ bana baktığını fark ettiğimde, " Abi verde gideyim, zaten sabahtan beri bekliyorum." Kaba çıkan sesim sonlara doğru içime kaçmıştı. İkiside Kaba çıkan sesimle şaşırmış bir şekilde bana bakıyorlardı. " İstersen sende otur. Dilara kek yapmış." " Yok saol abi kek bana dokunuyor şu ara. Size afiyet olsun. Ben de daha fazla Melis'i beklemiyeyim."

Ömer abi ayağa kalkarak bana poşeti verdiğinde ellerimizin değmemesine özen göstererek aldım. " İstersen bekle. Dilara kalkacatı birlikte gidelim." Onu kısaca süzerek " Yok abu saol. Siz oturun yiyin ben tek giderim." Tam ağzını açacaktı ki " Uzatma işte Ömer'cim istemiyor çocuk." Diye araya Dilara girdi.

" Size afiyet olsun." Arkamı dönerek odadan çıktım. Kalbimin hızlı atışları eşliğinde otogalariden çıktım ve eşyaları  Melis'lere bıraktım. Melis'in sorularından kurtulmak beni ne kadar zorlasa da başararak kendi mi sahile attım. Belki de hayatta kendimi en mutlu hissettiğim nadir yerlerden biriydi. Bütün gece orda öylece denizi izledim.


Bölüm sonu

İnternetim yok bölümü atıp kaçıyorum.
Sonra görüşürüz 💕🥳

Abi Where stories live. Discover now