-13-

8.3K 562 45
                                    

Hissettiğim ağrıyla gözlerimi zorla araldım. İlk bir kaç saniye uykunun getirisi etrafı bulanık görsemde sonradan düzelince kısaca etrafa baktım. Kendi odamda olmadığımı idrak ettiğimde hızla yattığım yerden kalktım ve ayaklandım. Etrafa tekrar göz gezdirdiğimde fark ettiğim şeyle yutkundum. Ömer'in odasındaydım. Peki o neredeydi?

Ben bunları düşünürken kapının açılmasıyla tüm ilgim oraya kaydı. Melis bütün enerjsiyle salına salına içeri girdi. " Günaydın benim biricik kankam. Nasılsın?" Onu görünce her zaman olduğu gibi içimdeki huzursuzluk yerini büyük bir rahatlığa bıraktı. " İyiyim sayılır sen." Ufak bir iç çekerek kendini abisinin yatağına bıraktı. " Valla dün akşam gördüklerimden sonra iyi olmamak çok zorr."

Ona anlamaz gözlerle baktığımda Kaşlarını hafifçe çatarak " Bana hatırlamıyorum deme." Ona olabildiğince tatlı bir bakış attım. "Okey, ben anlatırım o zaman."

Dün akşam...

Ömer arabayı park edip yanındaki çocuğa döndü " Nereye geldik." Oldukça huysuz çıkan sesle sırıttı. Çok tatlı davraniyordu ve bu Ömer'in çok hoşuna gidiyordu. " Evine getirdim seni." Sakin bir şekilde konuşmasıyla çekti.

" Neden annem ağzıma sıçsın diye mi?" Ömer duyduğu küfürle bir iki saniye duraksadı. Bir insana küfür etmek bile yakışır mıydı. "Eninde sonunda geleceğin yer burasıydı. Sen ne yapmayı planlıyordun." Çocuk onun çok bilmiş havalarına giz devirerek, " Semih'e giderim dedim." " Senin o pi- ondan başka arkadaşın yok mu da sürekli ona gidiyorsun?"

" Var Melis var ama başka yok. Ben fazla insan sevmiyorum içim daralıyor. O yüzden sadece ikisi ile görüşüyorum." Biraz duraksadı " Sen beni mi takip ediyorsun pis sapık. İMDA-" Ömer yine bağırmaya başlayan çocukla hızla ağzını tutmuştu. İyi hoş çocuktu ama çok bağırıyordu. " Eğer bağırmaya devam edersen ağzına acı biber sürerim." Aklına gelen ilk şeyi söylediğinde ikiside yüzünü buruşturdu. 

" Seni Melis'lere götürücem." Barış duyduğu cümleyle koluna yapıştı.
" Olmaz. Onunla aynı eve girmem ben." Ömer ilk anlamasa da sonradan anladığı şeyle sırıttı. Madem öyle istiyordu, o zaman istediği olurdu.

" Peki o zaman o evde olmayacak." Barış ona dönerek şüphe ile sordu " Sen nerden biliyorsun." " Ben bilirim. İşi var onun bu akşam eve gelmeyecek." Barış tam ağzını açıcakken Ömer onu kesti.
" Tek olucak." Barış bu sefer onu başıyla onayladı. " O zaman olur." Ömer çocuğun kapısını açarak kucakladığı çocukla eve doğru ilerledi.

Kapıyı çaldığında bir kaç dakika sonra kapıyı söylenerek kardeşi açtı. " Anahtar diye bir şey icat edildi bilir misin a-" Melis gördüğü görüntüyle kelimelerini geri yuttu. Tam bir şeyler demek için ağzını açacaktı ki " Tek kelime etme Melis." Ömer kardeşinin meraklı bakışlarından uzaklaşmak adına hızlı adımlarla odasına ilerledi. Odasına geldiginde Barışı yatağına yatırarak ayakkabılarını çıkardı. Üzerine üşümesin diye battaniye örtüp, onu izlemeye başladı. Hafif kızarmış yanakları ile çok tatlı bir şekilde yataginda yatıyordu. Yutkundu. Bazı anlarda Barış'a bakmak zorlaşıyordu onun için. Güzelliği kalbine fazla geliyordu.

Arkadan gelen tıkırtı sesleriyle arkasını döndü. Kardeşi gizli(!) Bir şekilde onları izliyordu. Kardeşinin yanına ilerleyerek kibar bur şekilde ensesinden tutarak kapıya çıkardı. Kısaca son kez Barış'a bakarak önüne döndü ve ilerledi. Kardeşine kısaca işi olduğunu söyleyerek evden ayrıldı.

Şimdi...

Melis'in anlattıkları ile aklıma yavaş yavaş gelen anılar yutkunmama sebep oldu. Tamam dün akşam biraz fazlasıyla rezil olmuştum. Ama takıldığım yer orası değil daha çok ben istiyorum diye evde durmamasıydı. Kendimi Melis'in yanına bırakarak ona döndüm. Bana sırıtarak bakıyordu. Aklıma gelen şeyle " bileğin nasıl oldu?"

Dirseklerinin üstüne yükselerek,
" Ben de tam onu anlatacaktım. Dün bize Dilara geldi, ilk bir şaşırdım abim yok falan diyip yollayamaya çalıştım. Gitmedi bu tamam mı? Dedi ben senim için geldim. Neyse işte bu geldi bileğime krem getirmiş onu sürdü, bir şeyler hazırladı, ödevime yardım etti. İlk başta konuşmadım ama sonra bende konuştum. Konu abime geldi, Sinan abinin boş uydurması olduğunu falan söyledi. Abimle arkadaşlarmıymış öyle bir şey dedi." Melis'in uzun konuşmasından sonra ona şaşkınlıkla baktım.

" Ne yani ben Sinan abi öyle kafasından bir şey uydurdu diye mi?" İkimizde bir gülme alınca kisa bir süre güldük.
" Sence doğru mu söylüyor?" Melis biraz düşündü. " Onu çok tanımıyorum ama başka birinden hoşlandığını söyledi. O yüzden büyük bir ihtimal doğru söylüyor gibi." Aklıma gelen fikirle Melis'e yaklaştım. " Melis benim güzeller güzeli arkadaşım. Diyorum ki sen Dilara ile biraz takılsan mı?" Bana sinirle bakmasıyla " hemen reddetme lütfen. Benim için nolurr." Koluna sıkıca tuttunup tatlı olduğunu umduğum bakışları ona attım.

"Peki ama bundan sonra istediğim her şeyi yapacaksın bilgine." Kafamla onu onayladığımda, ayağa kalkarak kolunu benden kurtardı. " Şimdi ayağa kalk kahvaltı edelim." Dediklerinden sonra odayı terk etti. Melis'in gitmesiyle odaya tekrar bakıp ayaklandım.


Bölüm sonu
Bölümü silip(yanlışlıkla) tekrar yazmak yük olurmuş insana

Abi Where stories live. Discover now