-6- Autumn Ball

416 29 34
                                    


Hogwarts tarihi dersi bugün ki son işkenceydi, normalde balonun yapılacağı günler dersler iptal edilirdi ama bu sefer edilmemişti. Ders Hufflepuff'la ortak olduğu için resmen sınıf ikiye bölünmüş gibiydi.

Geçen ki quidditch maçında onlara büyük bir farkla yenildiğimiz için kavgalı sayılırdık. Erkeklerin birbirlerinin yakalarına yapışmayı bekliyor gibi bir hali vardı.

Kapı açılınca içeri öğretmenin girdiğini sandım ama Lucius sırıtarak etrafına bakındı. Birçok arkadaşı ona selam verirken onlara başıyla selam verip gevşek gevşek sırıtarak yanıma geldi.

"Tüm gün yoktun, son derse neden geldin?" diye sorduğumda olduğu yere yayılırken "Canım seni görmek istedi." deyince birden kalp hızlanması gibi bir şey olunca kaşlarımı çattım, saçmalama Cissy. Dalga geçti sadece.

"Boş konuşuyorsun." diye homurdandım ve önüme döndüm. "Narcissa." deyince ona döndüm bir şey söylemeden birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra gözümün önündeki saç tutamını parmağına doladığı için kaşlarımı çattım. Lucius benimle flört mü ediyor?

"Anna Zabini'nin balo için ağzını arasana." diye fısıldayınca sinirle onun elini ittirdim. Tabii ki benimle flört etmiyordu. Yanlızlıktan kafayı yiyorum herhalde.

"Mızıkçılık yapma Cissy, bir şey rica ettim." deyince aklıma gelen ilk bahaneyi uydurdum ve "Baloya eşsiz gidecekler arasında o yoktu, biriyle gidiyor olmalı." dedim.

Memnuniyetsizce kollarını göğsünün altında birleştirdi "Bizde satranç oynarız o zaman." diye homurdanınca gözlerimi devirdim "İstersen sana giremediğin derslere çalıştırırım." diye fikir ortaya attığımda yüzünü buruşturup başka bir tarafa bakmaya başladı.

Aklına bir şey gelmiş olacak ki birden bana döndüğünde tek kaşımı kaldırıp ne diyeceğini beklemeye başladım.

"Birlikte gidelim."

"Dalga geçme."

"Gayet ciddiyim, niye birlikte gitmeyelim ki?" diye sırıtarak sorunca kaşlarımı çattım "Evdekilerin kulağına giderse arkadaş olmamız onları hiç sevindirmeyecektir." dediğimde omuz silkti ve "Bence sevindirir." dedi.

"Hayır sevindirmeyecektir." diye tekrarladım ve hızlıca içeri giren profesöre odaklandım "Özür dilerim çocuklar, geciktim." dedikten sonra masasına poposunu yasladı ve gülümsedi "Yoruldunuz mu?" diye sorunca sınıfta homurdanmalar duyuldu.

"Bugün baloya gideceğiniz için 412. sayfayı okumanızı ve ödev olarak bir sonraki derse en az 50 cümlelik özet çıkarmanızı istiyorum." deyince tüm sınıf neşeyle yanındakiyle fısıldaşmaya başladı "Sessizlik!" diye sesini yükseltince sınıftaki fısıldamalar kesildi.

Herkes 412. sayfayı ya gerçekten okuyor ya da okuyor gibi yapıyordu. Lucius omzuyla omzumu dürtükleyince göz ucuyla ona baktım "Hadi Black, eğlenceli olacak." diye fısıldayınca nefesimi biraz sesli verip kitaba döndüm.

"Hem zaten sadece beraber gideceğiz, orada başka birilerini buluruz." diye devam edince ona bakmadan kitabı okuyor gibi yapmaya devam ettim. Aslında Lucius ile baloya gitmemin annemin kulağına gitmesi sorun olmazdı çünkü eğer ben onun kulağına gittiysem Andy'de gitmiş olurdu. Beni umursamazlardı bile.

O zaman neden onunla gitmiyorum ki?

Lucius çok yakışıklı biriydi, kızlar onun baloya yetişeceğini bilselerdi eminim ki kimseyle eşleşmez onun gelmesini beklerlerdi.

Sonunda ders bittiğinde herkes hızla sınıftan çıkmaya çalışıyordu. Kitabımı çantaya koyarken Lucius'a baktım, yeni uyanmış gibi bir hali vardı.

Blonde BlackWhere stories live. Discover now