-12- Legilimens

341 23 13
                                    


-


Griffin heykelinin önünde durup "Balkabağı suyu." dediğimde heykel hareketlendikten bir süre sonra ortaya çıkan merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım.

Odanın içi tam anlamıyla karmakarışıktı. Her yer her yerdeydi resmen.

Dağınık masanın üstünden gözlerimi ayırıp etrafıma baktığımda gördüğüm hayvan kaşlarımı çatmama sebep oldu. Zümrüdüanka.

Yavaşça ona doğru yaklaştığımda bakışları hemen bana döndü, tüyleri göz alıcı görünüyordu. Elimi yavaşça ona doğru uzattığımda "Bu aralar biraz sinirli bir dönemde." diyen Dumbledore'un sesiyle korkup hızla elimi kendime çektim.

"İlginç değil mi?" diye sorunca gülümsedim "Çok güzel bir yaratık." dedim ve tekrar göz ucuyla kuşa baktım.

"Öyle." dediğinde saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım "Benimle konuşmak istediğiniz şey nedir efendim?" diye sorduğumda gülümserken geçip rahat görünen bir yere oturdu.

"Andromeda ile ilgili bir bilgin var mı?" diye sorunca gerildim, ama belli etmeden başımı iki yana salladım "Hayır, yok." dediğimde aslında yalan söylemiyordum. Hiç haber almadım yani.

"Anladım." dedikten sonra bana karşısında ki yeri gösterince gülümsedim ve kibar bir şekilde karşısına oturdum.

"Cygnus Black'ten bir mektup aldım. Bir haftalığına eve gitmeni rica etmiş." dediğinde bir an yutkunamadım. Baykuşumun getirdiği cevap kağıdında 'İyi denemeydi kardeşim.' yazıyordu. Bella yine de bamamlara haber vermiş demek ki.

"Beni ne için çağırdığınızı hala anlamadım." dediğimde yarım ay gözlüklerinin üstünden bana baktı, sanki içimi okuyormuş gibi hissettiriyordu.

"Narcissa." deyince dudaklarımı ıslattım ve ilgiyle dinlemeye hazırlandım "Andy için sadece 2 gün istemişlerdi, hala haber yok. O yüzden eğer istemezsen izin vermeyeceğim." deyince kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.

"Safkan takıntılı ailelerin çocuklarını nasıl tükettiğini görecek kadar akıllı bir kız olduğunu umuyorum. Ablan Bellatrix ve Andromeda'ya olanlar sana da olmak zorunda değil." dediğinde kaşlarımı çattım "Andromeda bir ölü-" "Bir bilgim yok ama aklıma başka bir şey gelmiyor." diye sözümü kestiğinde gözlerimi kapattım ve hızlıca düşünmeye çalıştım.

Annemler beni okula göndermeyip, koluma o dövmeyi yaptırıp, beni Parkinson ya da herhangi biriyle nişanlarlarsa ne yapacağım?

Kaçsam bile gidebileceğim neresi var ki?

Dubledore'a mı sığınacağım?

Şimdiden içi ölüm yiyenlerle dolmuş bakanlığa mı gideceğim?

Ölüm yiyen olmayı kafaya takmış Lucius'a mı koşacağım?

Olumsuz düşünceler kafama dolarken kaşlarımı çattım "Seni etkilemek istemem ama burada kalmanın daha güvende olacağına emin olabilirsin." deyince başımı olumlu anlamda salladım.

"Lütfen aileme izin vermediğinizi söyleyin." dediğimde bana sıcak bir gülümseme gönderdi. Hafiften bana doğru eğilip "Andromeda ile ilgileneceğime emin olabilirsin." deyince Dumbledore'a sarılma isteğimi bastırmak zorunda kaldım.

Sarılmak yerine "Çok teşekkür ederim Profesör." dediğimde bana yine o sıcak gülümsemesinden gönderip "Arkadaşınız Bay Malfoy'un sizi beklediğine eminim." dediğinde ayağa kalktım ve "İyi geceler Efendim." deyip odanın çıkışına yöneldim.

Blonde BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin