26 - Hayır, Ateş dedin!

53K 1.7K 405
                                    


Sabah telefonumun ısrarlı bir şekilde çalmasıyla gözlerimi usulca araladım. Öyle çok yorgundum ki adeta başım çatlıyordu, gözlerimi tam olarak açamıyordum bile. Kıpırdamaya dahi mecalim olmasa da bütün enerjimi kullanarak zar zor sehpada çalan telefonu alıp hiç ekrana, kimin aradığına bakmadan açıp kulağıma götürdüm.

"Günaydın," diyen Didem'in neşeli sesi kullaklarımı doldururken bu sırada pemceremden yüzüme vuran güneşten kurtulmak istercesine sağ omuzumun üstüne dönerek sırtımı güneşe dönüp yumuşacık pembe yastığıma sıkıca sarıldım.

"Günaydın," diye yanıt verdim cılız bir sesle esneyerek.

Didem, "inanmıyorum" dedi sesini birden yükselterek. "Sen hala uyuyor musun?"

Bezgin bir sesle iç çektim. "Evet, uyuyordum nolmuş?"

"Oyoyordom nolmoş" deyip taklidimi yaptı. Bu hareketi karşısında kendimi tutamayıp kıkırdadım. Didem cidden taklit yapınca çok tatlı oluyordu. "Gülüyor birde ya" diye konuştu kızmış gibi yaparak "akşam okulda parti var unutun mu?" Diyerek cırladı. Onu görmesem de kaşlarını çatığından emindim.

"Ah, parti doğru ya tamamen unutmuştum" dedim dilimi ağzımın içinde dolandırarak.

Didem'in karşıdan derin bir nefes çektiğini duydum. "Nedense hiç şaşırmadım" diye konuştu.

"Saat kaç ki," diye sordum telefonu kulağımdan çekip saate bakınca gözlerim kocaman oldu. Saat daha 8 buçuktu.

"İnanmıyorum," diye cıraldım. "Saat 8 buçuk," diye devam ettim sinirle burnumdan solurken.

Didem, "evet" diyerek onayladı beni "8 buçuk."

"Afedersin ama sana gerizekalı desem alınma olur mu," diye konuştum öfkeyle.

"Anlamadım," diye sordu şaşkınlıkla.

"Gerizekalı mısın kızım sen ya parti akşam ne diye sabahın köründe arıyorsun.?"

"Off ya Hazan, bende biliyorum partinin akşam olduğunu ama alışverişe çıkmamız lazım, hazırlanma kuaför derken zaten akşamı bulur" dedi, bıtkın bir şekilde açıklama yaparak.

"Ama.." diye söze başlamıştım ki,
"Aması yok kanka deyip sözümü kesti. Itiraz istemiyorum Ezgi ile birlikte yarım saate kadar sende oluruz. Sende o sırada hazırlan geldiğimiz gibi vakit kaybetmeden çıkalım." Deyip telefonu yüzüme kapattı.

Bir kaç saniye telefona aval aval baktıktan sonra telefonu geri sehpaya bırakıp yorganı yüzüme kadar çekerek uyumaya devam ettim.

...

1..

2..

3..

Duyduğum sesle birlikte gözlerimi açtım. Buz gibi su yüzüme ve saç diplerime işlerken ardından yataktan doğruldum. Şaşkın şaşkın etrafta olan biteni süzerken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Kahkaha sesleri etrafta yayılırken kahkahalar arasında, "şuna baksana ne kadar da şaşkın!" Diyen Ezgi'ye çevirdim gözlerimi.

"Ya kızlar manyak mısınız ya," diye konuştum sinirle, Ezgi'den gözlerimi alıp hala kıkırdayan Didem'e sert bir bakış yolladım.

"Delirdiniz mi siz, bu yapılır mı ya" diye konuştum ikisine hitaben.

"Sen dua et sadece yüzüne su döktük yoksa bununla kalmazdın" dedi Ezgi, elini tehditkar bir şekilde salayarak.

Didem, "hadi kalk ve hazırlan daha çok işimiz var, hem baksana saçların ot yığınına dönmüş bugün seninle çok işimiz var" dedi mızmızlanarak.

ACIMASIZ  [ TAMAMLANDI ]Where stories live. Discover now