55 - Kalp acısı

28.6K 1K 212
                                    

Bir insanın kendisine acıdığı anlar nadir olurdu hehalde

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bir insanın kendisine acıdığı anlar nadir olurdu hehalde. Ama bir insanın kendisinden hiç tiksindiği anlar olur muydu? Olmazdı muhtemelen olmazdı ama ben şuan kendimden tiksiniyordum, acizliğimden tiksiniyordum, saflığımdan... kendimden tiksinmek için o kadar çok neden sıralayabilirdim ki... kendimi tamamen eksik hissediyordum, çaresizliği hiç bu kadar derinden tatmamıştım. Çaresizliğin kalbimde bu kadar hasar bırakacağını hiç düşünmemiştim.

Bana bu kadar acı vereceğini nereden bilebilirdim ki izlediğim görüntü canımı yakıyordu. Kalbimin terke bir ediyordu ama ben yine de Ateş'in o kıza sarılmış olmasını izliyordum. Bu görüntüyü göreceğime ölmeyi tercih ederdim.

Gözlerim bana ihanet ediyordu onları görmek istemiyordum ama yine de izliyordum göz yaşlarımı akıtmak istemiyordum ama onlar durmadan akıyorlardı. Göz yaşlarımı izlediği yolu yakıyordu ve canımı acıtmasına neden oluyordu. Sanki gözlerimden gözyaşı değil de acı akıyordu. Ruhum benliğime kelepçe vurmuştu sanki bir mahkumuşum gibi.

Canımı en çok yakan şey ise Ateş'in o kızı kollarıyla sarmasıydı. O kolların arası benim yerimdi. Üzüldüğümde, sevindiğimde, mutluluğumda.. aşkımla hep o kollara sığınmıştım. Her anımı ben güvenli kollarda yaşamıştım. Bugün hep kaçtığım inkar ettiğim bir gerçekle yüzleştim ben gerçekten de zavalının tekiydim. Acınılması gereken biriydim aksi olsa başıma bunlar gelir miydi? Daha yarası kapanmamış olan kalbim ağlaya ağlaya tekrar kanar mıydı, beni yaşayan bir ölüye dönüştürür müydü?

Bacaklarım beni taşıyamayacak kadar uyuşmuştu. Aldığım nefesin bile ağırlığını üstümde hissediyordum. Derin bir nefes aldım ardından koşarak çıkış kapısına doğru yöneldim. Çıkarken bilerekten Ateş'in omzuna çarptım. Ama o kadar güçlüydü ki o gücü karşısında kendimi yerde buldum. Ateş ne olduğunu anlamak istercesine arkasına döndü. Beni yerde görünce şaşkınlıkla kaşları yukarı kalktı, tedirgin bir şekilde elini saçlarından geçirdi. Sanki yasak bir şeye dokunmuş gibi hemen diğer elini kızın üzerinden çekti ve iki adım geri adım atıp tam önümde durdu.

Gözlerime endişeyle bakıyordu ama niye böyle bakıyordu ki? Yakalandığı için mi? Göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim ne olursa olsun onun yüzünden yıkıldığımı görmesini istemiyordum. Ateş mahcup bir şekilde elini bana uzattı. Kalkmama yardım etmek istiyordu onun elini görmezden gelip elimle yerden destek alarak ayağa kalktım bunu yaparken gözlerimi gözlerinden ayırmıyordum. O gözlerde şaşkınlık vardı ama diğer duygunun yanında sönük kalıyordu.

Kızmıştı.

Bana kızmıştı, ama neden?

Benim ona kızmam gerekmiyor muydu?

Gözlerimi ondan kaçırdım çe yanındaki kişiye baktım. Şaşkınlığım beni sahiplercesine her yerimi sardığında az kalsın küçük dilimi yutacaktım. Çünkü bu Defne'den başkası değildi.

ACIMASIZ  [ TAMAMLANDI ]Where stories live. Discover now