Mr. Kook? |TaeKook

Mr. Kook - 23

Taehyung Jimin'in davranışlarını  saçma bulmuş olsa da Matthew anında onaylamış ve kapıyı açarak içeri girmişti. Eskimiş kapıdan gelen ses , Taehyung'u korkudan öldürebilirdi. Içerisi tamamen karanlıktı , pencereden yansıyan ay ışığı dışında  hiçbir şey görmüyorlardı.  Biraz ilerlediklerinde arkalarında kalan kapının aniden kapanmasıyla ikisi de yerinde sıçramıştı.

" Ben de sizi bekliyordum. "

Tuzağa düşmüşlerdi. Jimin Alex'in kontrolü altındaydı.

  Alex karanlıkta ilerleyerek ay ışığının yansıttığı alana geçti ve sırıtarak kollarını önündeki sandalyeye yasladı. Ardından parmaklarını şıklatmasıyla buldundukları oda aydınlanmıştı. Alex'in arkasında bekleyen Jimin'in ise yüzünde hiçbir ifade yoktu . Gözleri parlamıyordu , tamamen kararmışlardı.  Matthew ise şaşkınlıkla Jimin'i inceliyordu.

" Jimin , orospu çocuğu musun acaba ? "

Jimin karşılık vermiyordu , ona bakmaya tenezzül bile etmiyordu.

" Matthew kafanı sikeceğim şimdi çocuk hipnoz altında. "

Matthew olayları yeni anladığını belli eden bir ses çıkardıktan sonra susmayı tercih etmişti.

" Tahmin ettiğimden daha aptalsınız."

Alex sandalyeyi bir köşeye fırlattı ve Taehyung'a doğru ilerlemeye başladı. Önüne geldiğinde ise Taehyung'un başını kaldırmasını sağlayarak yüzünü kendisine çevirdi.  Taehyung sinirle yüzünü sol tarafına çevirerek Alex'in elinden kurtuldu.

" Jungkook'un sende ne bulduğunu anlayabiliyorum. "

" Dokunma lan on- Ne yapıyorsun oğlum ? "

Matthew konuşacağı sırada Jimin Matthew'in bileklerini bağlayarak sandalyeye oturttu ve ağzını kapattı.

Alex ise güldü ve Taehyung'un kanatlarını inceledi. Taehyung öfkeyle ona bakarken Alex parmaklarını kara  tüylerde gezdirmeye başlamıştı.

" Demek bir ölüm meleğisin ufaklık. "

Taehyung onu ittirdi ve büyük bir tiksintiyle gözlerinin içine baktı. Yüzüne tükürmek istiyordu fakat Alex'in boyu ondan uzundu.

" Jungkook nerede ? Ne yaptın ona ? "

" Aw... sevgiline veda edemedin demek. "

" N-ne ? Eğer ona bir şey yaptıysan tüm bu ışıklandırmaları  müsait bir yerlerine sokup disko topu gibi tavanda sallandırırım seni oro-"

Alex dilini damağında şaklatarak işaret parmağını Taehyung'un ağzına dokundurdu ve  susmasını sağladı.  Taehyung ise olabildiğince sert bir şekilde  Alex'in parmağını ısırdı.   Alex inleyerek geri çekildiğinde Taehyung ne yapacağını bilemeyerek Matthew'e baktı. Fakat orada yoktu.

" Matthew ? Jimin ? Nerede onlar ? Bana bak büyücü bozuntusu , sevdiklerime bir şey yaptıysan eğer bedelini fena ödersin."

" Ne yapmayı düşünüyorsun ufaklık ?"

Alex Taehyung'un aptal bulduğu planlarını dinlerken aynı zamanda zihnine girmeye çalışıyordu , fakat olmuyordu.

" Ve daha sonra seni o elektrikli tellere  oturtup yanan yerlere limon sıkarım , anlıyor musun ? "

Alex anlam veremeyerek Taehyung'a bakıyordu , zihnine girememesi fazlasıyla sinirlerini bozmuştu.

" Nesin sen ? Bunu nasıl yapıyorsun ? "

" Neyi nasıl yapıyorum ? "

Alex cevap vermek yerine sinirle geri çekildi ve sandalyeye oturdu. Taehyung elini cebine attı fakat silahını bulamamıştı. Portaldan geçemeyeceğini anladığı sırada iki el ağzını kapattı ve kendisini kapıya doğru sürüklemeye başladı. Alex kendi zihnini kontrol etmeye çalışıyordu , sorunun ne olduğunu anlaması gerekiyordu. Kapı çarparak kapandığı sırada irkilerek bağlantıyı kopardı ve arkasını döndü. Gitmişlerdi.