Mr. Kook? |TaeKook

Mr. Kook - 33

Medya küçük bir spoiler ;)

_____

" Saraya dönemeyiz Taehyung. Anlamıyor musun, Alex ve Jungkook kiminle iş birliği yapıyor bilmiyoruz. Ve bu kişi her kimse çok tehlikeli biri."

" Ama Matthew gelmezse ne yapacağız? Jungkook olmadan Matthew'i nasıl kurtarmayı düşünüyorsunuz?"

" O konuda haklısın...  Ama saraya dönersek öleceğiz. "

" Pekala, tek başıma giderim. Ölüm sebebimin Jungkook olması beni gururlandırır bile. "

" Aptal aşık seni... Bizsiz hiçbir yere gitmiyorsun. "

" Biliy- Hassiktir. "

Tepedeki saraydan yükselen ışık aniden tüm kasabayı aydınlattığında herkesin dikkati oraya çevrilmişti. Sarayın neredeyse yarısından fazlası kırmızı alevlerle kaplanmıştı, geri kalanı ise maviydi.  Taehyung, Jimin ve Yoongi endileşeyle birbirlerine bakmalarının ardından hızla saraya doğru koşmaya başladılar. Kapıya vardıklarında Taehyung onları durdurdu.

" Bekleyin, kapıyı ben tekmeleyeceğim."

Yoongi göz devirdi ve kapıyı açarak içeri girdi. Geri çekilip tekmelemeye hazırlanan Taehyung ise öfkeyle Yoongi'ye bakmıştı.

" Çatıdan geliyor olmalı... gidelim!"

Merdivenlerden çıktıkça hissettikleri sıcaklık artıyordu..

" Demek hapları koyan sendin... Bu ihanetinin bedeli ağır olacak Jungkook."

Jungkook güldü.

" Neden hala çabaladığını anlamıyorum, ölmek üzeresin piç kurusu. "

" Anlamıyorsun değil mi... Yeraltı dünyasında görüşmek üzere kardeşim."

Taehyung sonunda odaya vardığında hızla kapıyı açtı ve içeri gitti. Jimin ve Yoongi ise çatıda aniden yok olan mavi alevleri arıyordu.

" Buraya gel orospu çocuğu! Aish! "

Jungkook öfkeyle yumruklarını sıkarken bağırmıştı ve o sırada  içeri giren Taehyung'u fark etmemişti. Taehyung şaşkınlıkla Jungkook ' a bakarken Alex' in ortadan kaybolması onu korkutmuştu. Jungkook sakinleşmek için yumduğu gözlerini açtığında Taehyung'u fark edebilmişti. Ve gözlerinin buluşmasıyla etraftaki tüm alevler sönmüştü.

" Senin burada ne işin var? Bir daha gelmemeni söylemiştim, aptal!"

" Beni sevmediğini söylerken yalan söylediğini biliyorum. Beni korumaya çalıştığının farkındayım Jungkook. O yüzden lütfen sana yardım etmeme izin ver. Birbirimize ihtiyacımız var."

Taehyung dolan gözlerine aldırmadan kollarını Jungkook'a sardı. Jungkook ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Hades ve Alex'in kendisini öldürmek yerine acı çektirmek isteyeceğinden emindi. Ve bunu  değer verdiği insanlara zarar vererek yapacaklarını biliyordu. Taehyung Jungkook'un yanında bulunduğu sürece tehlikedeydi. Bu yüzden onu kendisinden uzak tutmaya çalışsa da yapamıyordu.

Bir elini beline dolayıp kendisine daha çok çekerken diğer eliyle de Taehyung'un saçlarını okşuyordu.

" Seni özledim... Küçük Tae."

Taehyung kollarını daha sıkı sardığı sırada içeri  Jimin ve Yoongi girdi.

" Kim bu?"

" Ah, o Yoongi Hyung."

Ardından eğildi ve Jungkook'un kulağına fısıldadı.

" Jimin aşık olmuş da..."

Jungkook'un yüzünde hiçbir mimik oynamazken elini Yoongi'ye doğru uzattı.