Mr. Kook? |TaeKook

Mr. Kook - 37

" Uzun zamandır sana hizmet ediyordum... Baban çıktım amına koyayım."

" Sevgili Matthew, sen benim babam felan değilsin."

" Yakında üvey baban olacağım gibi geliyor ufaklık."

" Ne? Kes şunu. Devam edersen sizi kurtarmayacağım."

Melinoe, Matthew ve Persephone'in bulunduğu zindanın kilidini açmaya çalışıyordu. Fakat Matthew sürekli dikkatini dağıtacağı türden şeyler söylüyordu. Matthew ve Melinoe atışırken Persephone gülerek onları seyrediyordu.

" Hades yakında burada olacak, ve hepinizi öldürecek! "

Menthe iplerden kurtulmaya çalışırken aynı zamanda tehditler yağdırıyordu fakat içeride bulunan kimsenin umurunda bile değildi. Melinoe tüm uğraşları sonucu kilidi açabildiğinde tuttuğu nefesini vererek geri çekildi.

Matthew zincirlerden kurtulduğunda Menthe'ye el hareketi çekerek dışarı çıktı.

" Pekala, şimdi şöyle yapıyoruz. Mel, sen ve annen Hades denen pezevengi d-"

"Ssh, Melinoe henüz bir çocuk Matthew."

"Ah, unutmuşum ufaklık."

Matthew sırıtarak Melinoe'ün saçlarını karıştırdığında Melinoe sinirle geri çekildi ve saçlarını düzeltti.

" Ben çocuk felan değilim! "

" O zaman devam ediyorum , siz ikiniz Hades denen pezevengi durdurmaya gidin. Ben bizimkileri kurtaracağım. Menthe sen de... Sen ne duruyorsun amına koyayım siktir git."

Persephone göz devirerek elleriyle Melinoe'ün kulaklarını kapattı.

" Bana bebekmişim gibi davranmayı keser misiniz ? "

" Görüyor musun Persephone... Çocuklar ne de hızlı büyüyor. Ah, ağlayacağım sanırım. "

" Daha bir kaç gün önce benim emirlerim altındaydın be ! "

Matthew umursamayarak içinde bulundukları yerden çıktı ve dışarıya göz gezdirdi. Ellerini dürbünmüş gibi kullanarak yuvarlak yaptı ve gözlerine tuttu.

" İlerideki kocaman sis bulutu Hades'e mi ait ? "

" Ne? Kocaman sis bulutu mu? "

Melinoe endişelenerek Matthew'in yanına geldiğinde Matthew dürbün yaptığı ellerini Melinoe'ün gözlerine tuttu. Melinoe ellerini çekerek göz devirdi ve ilerideki karartıya baktı.

" Arkadaşlarının başı belada Sevgili Matthew... "

" Bana baba demen gerekiyor."

"Sana asla baba demem."

Persephone tartışmakta olan ikilinin arasına girerek biraz ileride olanlara baktı.

" Onlara en kötü kabuslarını yaşatıyor..."

" Ne? "

Matthew ve Melinoe duyduğu şeyle şaşırarak Persephone'e döndü.

" Onları bir an önce kurtarmalıyız. Hades'i sen oyalayabilirsin Mel."

Melinoe anlam veremeyerek annesine baktı.

" Bunu nasıl yapacağım? "

" Bilmiyorum... fakat yapman gerek. Eğer arkadaşlarınız onlara inanırsa-"

Matthew olanları aklında toparlamaya çalışırken Persephone'in sözünü tamamladı.

" Ruhsal olarak ölecekler... Gölgeler korkularıyla besleniyor. Değil mi? "