48. Bölüm "FEVERAN"

25.8K 1.2K 602
                                    


Merhabalar, uyumayanlarınız şanslı! En az sizin kadar ben de sizi bölümle baş başa bırakmak istiyorum, o yüzden hemen açıklayayım: kitap ikiye ayrılmayacak. Zaten ani vermiş olduğum karardı, buradaki yorumlara bakıp Instagram adresimizde anket düzenledim ve sizden gelen çoğunluk talebin tek kitap olması üzerine olduğunu görünce ben de vazgeçtim.

Şimdi okuyabilirsiniz, yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın! 🖤

~

Dakika başına onlarca kelime düşüyor, kelimeler karşımda kımıldayan dudaklardan çıktığı gibi zihnime giriyor ve hayal dünyama tesir ediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Dakika başına onlarca kelime düşüyor, kelimeler karşımda kımıldayan dudaklardan çıktığı gibi zihnime giriyor ve hayal dünyama tesir ediyordu. Okuduğu her cümle zihnimdeki hayale şekil veriyor, değiştiriyor, başka bir hale getiriyordu. Zihnim, iki dudağının arasına odaklanmış, büyük bir açlıkla dökülecek yeni kelimeleri bekliyordu.

İlkinde değil ama şu an yaptığımız çalışma bana eskiden beri kurduğum, hep kafamın bir yerinde olan hayalimi anımsatmıştı. Bir erkekle beraber yapılabilecek en güzel şeyin kitap okumak olduğuna dair bir inancım vardı. Ne gezmek, ne tozmak, ne alışveriş yapmak, ne sevişmek... hiçbiri bu düşünceme rakip olamamıştı. Zamanla, belki uygun kişiler, belki de uygun zamanlar bulamadığımdan, -belki de bunun planlı değil de kendiliğinden gelişmesi gerektiğine inandığımdan- bu hayalimi rafa kaldırmıştım. Doğrusu öyle bir rafa kaldırmış olmalıydım ki onu dahi yeni fark ediyordum. Şu an karşımda uzun boylu, sarışın, kalıplı ve donuk mizaçlı bir erkek, oldukça yabancıladığım bir erkek, kitap okurken okuduğu kitabın kafamda canlandırdığı imgeler haricinde bir de bunu hatırlamıştım. Yıllar öncesi bu düşünce bir yel gibi kafamdan geçerken bir ödev dolayısıyla, hakkında sadece katil olduğu fikrine sahip olduğum bir erkekle yapacağım aklımın ucundan dahi geçmezdi. Belki sevgilimle, belki kocamla, belki hoşlandığım bir erkekle olabileceğini düşünmüştüm. Hayalimdi bu, evet ama detayların hiçbiri uyuşmuyordu. Sadece bir erkek ve kitap unsurunun olması -temel şeyler olsa da- mevcuttu ki ben böylesini hayalim gerçekleşmiş saymıyordum. Öyle ki okuduğumuz sayfadan ne anlam çıkardığını, benimle aynı düşünüp düşünmediğini, bakış açısını dahi öğrenemiyordum. Tıpkı bir yabancıyla olması gerektiği gibi.

Yine de hayalimdi ve üstüne ilgisiz örümceklerin ağ ördüğü bir hayalimi tekrar çekip çıkararak önüme koyan kişi Cengiz'di.

Tahmin ettiğimden daha uzun bir süredir bir kez bile şikayet etmeden, bölmeden okumaya devam ediyordu. Keyif alarak okuyor gibiydi ve bu nedenle ben de bölmemiştim. Kitapta gözle görülür cinsten ilerleme kaydetmiştik ve tahminimce bir saate yakın bir zaman olmuştu. Okuduğumuz kitabın biraz ağır bir anlatımı vardı fakat sanıyorum ki ikimiz de olay örgüsünü takip edebiliyorduk, ayrıca sevmiştik de. Bir yanım sürekli bir diğer cümleyi sabırsızlıkla bekliyor, diğer yanım silkelenip nezaketen de olsa devamını okumak adına teklifte bulunmam gerektiğini söylüyordu. Sayfayı çevireceği sırada uygun zamanın olduğunu düşündüm ve "Artık ben devam edeyim..." dedim kısık sesle. Robotlaşmış çalışma saatleri geçirdiğimizden midir nedir, aşırı çekindiğimi hissediyordum.

TAKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin