✧Özel Bölüm✧

1.7K 122 240
                                    

Dikkat duygusal yoğunluk içerir!

Kean:

          

Arialleena Darvethi'yi nasıl anlatmalıyım?

Arialleena Darvethi nasıl anlatılır?

Bilemiyorum...

Ve bir şeyleri bilememek sinirimi bozuyor; pek çok şey gibi.

Sanırım Aria'ya bakınca aklıma ilk gelen şey mutfağı işgal eden bir sürü hamam böceği. O böceklerini gözlerinizin önünde yakınlaştırın. Evet...İşte! Mutfağa davetsiz giren ve bunu asla umursamadan, utanma nedir bilmeden yapan, üreyen ve orayı ele geçiren...

Darvethi'nin yaptığı şey daha onu ilk tanımaya başladığım zamanlarda mutfağımı işgal etmeye çalışmasıydı. Pek çok kez böcek öldüren şu pis kokulu ilaçlardan kullanıp onu savmış, hatta görünümünden ve asla tükenmeyecek merakından ötürü ondan tiksinmiştim. Mutfağım benim krallığımdı, onu kimse ama kimse elimden alamazdı. Hele ki bir hamam böceğinin dış kabuğu kadar parlak kestane telleri kafasından tüm renklere meydan okurcasına sarkan cahil, ufak tefek bir kız asla adımını bile atamazdı oraya!

Evet saçları... sürekli gözlerimi emen saçlarından nefret ediyordum, ama asla gözleri kadar değil.

Saçlar öyle bir şeydi ki, bir keresinde onlara bakarken aralarındaki kızıl telleri saymaya başladığımı fark etmiş ve dikkatimi böylesine boş bir şeye verdiğim için bir de kendimden nefret etmiştim.

Ama... en fenası gözleriydi.  Hamam böceğinin en, en, en tüy diken, tiksinç kısmı... Gözler öyle bir şeydi ki... Bunu anlatmak için nasıl kelimeler seçebilirdim bilemiyorum. Farklı bir organizma? Bir uzaylı türü? Ne idüğü belirsiz bir gök cismi? Mutfağıma düşmekte olan hem de. Ya da... arıların bolca çalışmasıyla elde edilen bir bal kadar yoğun kıvamda ve... ve o bal kadar yenilesi. Öyle tatlı ki kendine has özel bir kokusu var mı diye sorgulanası...

Tüm bu düşünceler ondan nefret etmem için yeterliydi. Keskin bumerangların katiyen yılmadan sorular sorarak bir oda boyunca durduğunu aklınızda canlandırın.  Minik bir oda; tam ortasına Arialleena Darvethi taht kurmuş ve bu minicik odada bumeranglarını – sorularını- sorup duruyordu. Eğer bumerang size çarparsa sorusuna yakalanmışsınız demektir. Bakın oda bumeranglara çarpmama gibi bir olasılığı imkansızlaştıracak kadar ufak tefekti ve sorular da öyle böyle değildi. Hepsi birer biyolojik silah gibi bir toksit sızıntı yayacak nitelikteydi. 

Başka... Başka nasıl anlatabilirdim onu? Nasıl benzetmeler kullanabilirdim?

Biraz daha düşünmemle aklıma uzay aracında son derece gizli ve önemli bir görev üzerindeyken ansızın karşılaşılan devasa bir yıldız geldi. Bu güneş öyle göz alıcıdır ki yapmak zorunda olduğunuz tüm sorumlulukları unutturarak gözlerinizi onun üzerinde dikmenize neden olur; parıltısıyla sizi büyüsü altına almıştır bile. Siz her şeyi bir kenara atmış, gözlerinizi güneşten alamazken, düşünceleriniz kara deliği boylar, içinde bulunduğunuz uzay gemisi ise istemsiz bir şekilde güneşin akımına karışarak ona doğru yaklaşmaya başlar...

İşte! O güneş Aria'ydı, nam-ı diğer Darvethi, ve beynimde, benliğimin en derinliklerinde neden olduğu bu düşüncelerden ötürü evren üzerindeki en nefret ettiğim varlık oydu.

Daha ilk tanıştığımız gün, Mitthosan'ın yapış yapış eden, nemli havasının hakim olduğu mağaranın içinde, güneşin altında saçları, gözleri, tüm bedeniyle ışıldıyorken sevgiye muhtaç bir köpek yavrusunun bakışlarını edinmişti. Tüm yolculuk boyunca bu köpek yavrusunun bakışları takip etmişti sanki gölgelerimi dahi. Bir sallanmayan kuyruğu eksikti.

Bilinmezlik Senfonisi: Kaçış (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin