13.bölüm

4.2K 198 5
                                    

Rüya duyduğu cümle ile yanaklarının kızardığını hissetti.

Rüya:"Neyi anlamışsın?"

Ateş bakışlarını hiç çekmeden geriye yaslandı.

Ateş :"Bu tür kitapları sevdiğini"

Rüya :"Şey... Evet severim ben."

İç ses ( Güzel kıvırdı.)
Rüya (Sus artık)

Ateş gözlerini kısarak genç kızı izlemeye devam etti ama aklından geçenleri bilememek onu öfkelendiriyordu. Sandalyeden kalkıp Rüya ile aralarındaki mesafeyi kapattı.

Ateş :"Sen ne anladım sandın ki?"

Rüya ne diceğini bilemedi. Ona o kadar yakınken zihni duruyor, kalbi deli gibi çarpıyordu. Tek diyebildiği şey

Rüya:"Hiç."

Ateş'in kıpkırmızı gözlerine bakarken daha da yakınlaştığını fark etti. Genç kızın kalbi yerinden çıkarcasına atarken ortamdaki yabancı bir sesle bakışlarının yönünü değiştirdi.

Cadı :"Efendim özür dilerim ama misafiriniz var"

Ateş gözlerini genç kızdan ayırıp kapattı. Derin bir nefes aldıktan sonra gözlerini yavaşca açtı. Öfkeli ses tonuyla

Ateş :"Gidelim " dedi

Rüya adamın peşine takılarak odadan çıktı. Yan yana yürürken genç adamın neden bu kadar öfkelendiğine anlam veremedi. Gelen kişi yüzünden olduğunu düşündü. İyi de kimdi onu bu kadar öfkelendiren...Bir kadın...Olabilir mi... Acaba güzelmiydi... Rüya bunları düşünürken iç sesi devreye girdi.

İç ses ( Aşk görünüşe bakmaz kalbe vurulur küçük kız)

Rüya ( İç sesim bile Ateş gibi konuşuyor, deliricem. )

İç ses ( Benle kalsa iyi.  7/24 onu düşünmeye devam edersen yakında sen de Ateş gibi konuşmaya başlarsın. )

Rüya ( Sen benim iç sesimsin onu değil beni tutmalısın. Bir kerede beni dinle. )

İç ses ( Sen hiç duymadın mı?)

Rüya (Neyi?)

İç ses ( Kalp laf dinlemez. Ayrıca önüne bak düşeceksin)

Rüya ( Ne saçmalıyorsun)

Rüya kendi kendine konuşurken önündeki basamağı fark edemedi. Düşeceği sırada Ateş onu belinden tutup kendine çevirdi.

İç ses ( Vay güzel taktik)

Rüya ( Ya bir git)

Bakışları, kırmızı gözlerle buluştu bir an nefes alamadığını hissetti.

İç ses (Bak nasılda bakıyor ya gözleri çok güzel değil mi)

Rüya (Sus be sus yeter.)

Birbirlerinin gözlerinin içine bakarken Rüya iç sesine hak vermeden edemedi.

Rüya: "Ama harbiden güzeller."

Ateş tek kaşını havaya kaldırıp sırıtmaya başladı Rüya birden dışından konuştuğunu fark etti.

Ateş :"Kollarımda olmayı sevdiğin gibi gözlerimide seviyorsun yani küçük kız."

Rüya :"Yok öyle bir şey."

Ateş kızın belinde olan ellerinin baskısını artırarak kendine daha da  çekti. Kulağına yaklaşarak

Ateş :" Yüzün öyle demiyor ama ( dudaklarını boynuna değdirerek konuşmaya devam etti) kan gibi kıpkırmızı şuan yanakların

Rüya adamın kollarında kurtulup ellerini yanaklarını koydu. Sıcacıkdı.
Ateş Rüya'nın utanmış hallerini keyifle izliyordu.

Rüya.:" Burası çok sıcak bir kere ondan"

Ateş ukalaca sırıtıp

Ateş :" Eminim öyledir" dedi ve yürümeye devam etti.

İç ses ( Bence boşuna kıvırma adamın kafası çalışıyor.)

Rüya ( Hepsi senin yüzünden oldu. )

Rüya derin bir nefes aldıktan sonra adamı takip etti. Koridordan çıktıkları sırada Ateş birden durdu

Ateş :"Rüya odana çıkar mısın lütfen." dedi

Rüya Ateş'in ona emir vermeden konuşmasına şaşırmıştı fakat hoşunada gitmişti . Kafasını onaylar biçimde sallayıp odasına yöneldi.

Ateş gelenin kim olduğunu biliyordu. Hangi cesaretle gelmişdi buraya.  Kapının girişine çıkınca onun sırıtan suratını gördü.

Aref : " Ateş" 
(Aref 'i hatırlayamayanlar 4. Bölüme bakabilir)

Ateş :" Niye burdasın? "

Aref :"Baban planının yolunda olup olmadığını öğrenmek için beni görevlendirdi."

Ateş babasının kendisini daha da öfkelendirmek istediğinin farkındaydı. O yüzden Aref' i kesin onun görevlendirdiğinden şüphesi yoktu.

Ateş :" Yolunda her şey git şimdi."

Ateş arkasına döndüğü sırada

Aref :" Ama baban ona fazla iyi davrandığını düşünüyor sanki şey gibi..."

Ateş , Aref' e dönüp ona yaklaştı.

Ateş :" Ne gibi" dedi öfkeyle

Aref :" Onu önemsiyormuşsun gibi."

Ateş:" Babama söyle her şey planlandığı gibi gidiyor sana gelince (Aref'in suratına yumruk atıp)
senin bir daha onu gözetlediğini  görürsem patilerini kırmakla kalmaz seni hayattan silerim."

Aref yerden kalkıp Ateş'in karşısına dikildi. Ukalaca sırıtıp

Aref :" Nasıl istersen. "dedi.
Oradan uzaklaşırken Ateş içeri girip öfkeyle şöminenin karşısına oturdu.
Cadı elinde ki kadehi efendisine vererek orayı terk etti.
Ateş elindeki kırmızı sıvıyı tek dikişte bitirdi. O kadar öfkeliydi ki gözleri kırmızıdan mora dönüşmeye başlamıştı. Önündeki masayı devirip o koridora yöneldi. Adımını atar atmaz tüm meşaleler yandı. Aslında onu bir canavara dönüştüren tek şey öfkesiydi. Annesinin resmine bakıp gözlerini kapattı. Derince bir nefes alıp gözlerini açtı. Gözleri yavaş yavaş kırmızıya dönerken annesinin resmine son kez bakıp koridordan çıktı.

Koltuğa oturduktan sonra kafasını geriye yaslayıp gözlerini kapattı.

Ateş :" Söyle"

Cadı :" Efendim hazır"

Ateş:" Masaya bırak"

Cadı kutuyu efendisinin önündeki masaya koyup onu yalnız bıraktı.

Ateş yavaşca gözlerini açıp şömineye baktı yanan odunları izledi ardından bakışlarını kutuya çevirdi.
Kutuyu açtığında dudaklarının kıvrılmasına engel olamadı.

Ateş :" İşte şimdi benden kaçamicaksın küçük kız."

Karanlığın EsiriWhere stories live. Discover now