1. bölüm

2.9K 69 14
                                    

Hayatımın en güzel anlarından biri bitmişti. Uykum. Ve yine hangi zorluklarla geçireceğimi bilemediğim bir güne başlayacaktım çaresizce. Mızmızlanmanın ya da kaçmaya çalışmanın bir faydası yoktu. Her şekilde yaşayacaktım nasıl olsa. Uzun zamandan sonra ilk defa odamda yatmıştım. Bu kendimi iyi hissettirmişti. İyileştiğimin bir göstergesiydi. Ve bu daha fazla umutlanmamı sağlamıştı. Annemle beraber okul için hazırlanmaya başladık. Kıyafetlere zaman gelene kadar gözlerim neredeyse hep kapalıydı. Kalkmakta çok zorlanan birisiyim. Ama nedense hafta sonları rahatlıkla kalkabiliyorum.

“ ilaçlarını içtin mi?” dedi annem.

“içiyorum” dedim uykulu bir şekilde. Hepsini sırasıyla içtim. Yine dua ederek yine umut ederek. 

Okul zamanı yaklaştıkça içime bir korku giriyordu. Aslında buna korkuda denmezdi. Adlandıramadığım bir duyguydu. Karnıma ağrılar giriyordu ve bilinmezlik içinde boğuluyordum. Evet sanırım bu korkuydu. Ve her gün ben bunları yaşıyordum düşünün halimi. Okul saatinden daha çok önce okula varırdım. Ve ders başlayana kadar sıramda oturup kitap okurdum. Bana mutluluk ve huzur veren diğer şey kitaplardır. İyi ki varlar. Öğrencilerin sesleri uzaktan da olsa duyulmaya başladığında içimdeki korku su yüzüne çıktı bir kez daha. İçimden kendimi motive edecek sözler sarf ediyordum. Sorun yok. Her şey yolunda. Alt tarafı okuldasın ve öğrencilerde derslerine giriyorlar. Zaman göz açıp kapayıncaya kadar geçecek.Şakalar ve kahkahalar eşliğinde sınıfa hücum ettiler. Korkmamak elde değildi. Onları izlemek ve zorda olsa bana bakanlara gülümsemek dışında başka bir şey yapmıyordum. Bazıları bana günaydın diyerek yerine oturuyordu. En azından düşmanın yok. Bende onlara olabildiğince sevecen davranıyordum. İçim ne kadar çaresizlikle dolsa da elimden geleni yapıyordum işte.

Okulda genelde takıldığım 3-5 kişi vardı. Onlardan kopmamaya çalışıyordum. Onları ne kadar çok sevsem de ve yakın olmak istesem de içimdeki şey buna engel oluyordu. Onu ölesiye dövmek istiyordum.

“kantine gidiyoruz gelmek ister misin?” dedi Dilek. En konuşkanımız ve popülerimiz oydu. Bir süre düşündüm. Düşünecek ne vardı git işte dedi içimde ki melek.

“Tamam, gelirim” dedim ve arkalarında onların gölgeleri gibi dolaşmaya başladım. Her zaman ki gibi. Muhabbet ederlerken onları dinliyormuş gibi yapıp güldüklerinde zorla gülüp tebessüm etmekten öteye gidemiyordum. İşte benim arkadaşlık anlayışım bu kadardı.

Herkes okula servisle gidip gelirdi. Ben ise yürüyerek gidiyordum. Okul yürüme mesafesindeydi.  Eğer okulda annem hep yanımda olsaydı belki her şey daha farklı olurdu ama bunu düşünmesi bile çok saçma ve komik.

Bu gün doktor günüydü ve nedense kendimi oraya gidince süper hissediyordum. Benim şöyle bir durumum vardır. Ya aşırı mutlu olurum ya da aşırı hüzünlü. İkisinin ortasını bir türlü bulamadım. Annemle doktorun çıkmasını beklerken masanın üstündeki dergileri karıştırdım. Sadece resimlere bakıyordum. Doktor Ali bey çıkınca bu sefer içimi heyecan kapladı. Bu duyguyu seviyordum ve doktorumdan çok memnundum.

“ gel bakalım” dedi bana samimiyetle. Yüzümdeki gülümseme hiç kaybolmayacakmış gibi geliyordu. Keşke öyle olsaydı ama buradan çıktıktan sonra acımasız hayatıma geri dönecektim. Bundan kaçamazdım. Kendimden kaçamazdım. ilk başta hafif bir sohbet ettik. Sonra sanki asıl konuya gelmişiz gibi bir izlenime kapıldım.

“sana bir şey danışmama izin ver ve beni sonuna kadar dinle” dedi Ali bey. Kafamı sallayarak cevap verdim. Dikkatle onu dinliyordum.

“seni biriyle tanıştırmak istiyorum. Bana olabildiğince çabuk değişmek istediğini söylemiştin. Bende diğer hastalarıma yaptıklarımdan daha farklı bir yöntem uygulamaya karar verdim. Eğer kabul edersen…” dedi. Çok heyecanlanmıştım ve meraklanmıştım. Beni kiminle tanıştıracaktı ki.

“Sana zamanını ve saatini daha sonra bilgilendiririm. Kim olduğunu şimdi söylemeyeceğim biraz merak et bakalım” dedi ve beni heyecanımla baş başa bıraktı. Ali beyden başka benimle kim ilgilenebilirdi ki?

“tamam kabul ediyorum” dedim gülümseyerek.

Nasıl bir belaya bulaştığımdan haberim yoktu…

Hayat ArkadaşımWhere stories live. Discover now