3. bölüm

815 36 3
                                    

Starbucks kafe’de oturuyorduk. Ben sessizce kahvemi içmekle meşguldüm o da gözünü kırpmadan bana bakıyordu. Bu işkence ne zaman bitecekti. Söylemesi ne kadar garip olsa da hayalimde ki erkekti ama böyle aniden onunla buluşmam beni gerçekten germişti. İçimden Ali bey’e küfürler yağdırıyordum. Ve Elif’in haklı çıkması da…

“ee?” dedi heyecanla. Biraz fazla hareketli ve sevecendi. Tam benim zıttım.

“ne ee” dedim ve aptalca sırıttım.

“bana biraz kendinden bahset” dedi çocukça. Ayaklarını bir ileri bir geri sallıyordu. Gerçekten çocuk gibiydi.

“seni Ali bey gönderdi değil mi?” dedim merakla.

“tek bir kuralımız var. İkimiz dışında bir şeylerden konuşmak yasak” dedi ciddi görünmeye çalışarak. Ama yine çocuktu.

“biliyorsun ki seninle buluşacağımı bilmiyordum ve burada da pek kalmaya niyetim yok haberin olsun” dedim çok fazla kırıcı olmamaya çalışarak. Ama olmuştum sanırım çünkü yüzü birden düştü. Bebek gibi ağzını büzmüştü ve başını öne eğdi. Gülmemek için kendimi zor tuttum ama ağzım da bir kahkaha sesi çıkmıştı bile ve ben bunu geri alamazdım. Yavru köpek gibi bana bakmaya devam ediyordu.

“tamam biraz olsun seninle konuşacağım” dedim. Birden mod değiştirdi ve ayağa fırlayıp yehuuu gibisinden sesler çıkarmaya başladı. Hem de bizi rezil ediyordu.

“ Kaçıncı sınıfa gidiyorsun? Hobilerin ve fobilerin neler? Hoşlandığın biri var mı?” hiç nefes almadan arka arkaya söylemişti bunları ve yine gülmemek için kendimi zor tuttum. bu çocuğun yanında değişmesem artık kimsenin yanında değişmem diye düşündüm.

“ 10. Sınıfa gidiyorum. Hobilerim kitap okumak müzik dinlemek. Fobilerim…” burada takılı kalmıştım. Eğer fobilerim yakışıklı erkekler deseydim gerçekten rezil olurdum ama öyle demedim tabi ki.

“ fobilerim örümcekler” dedim. Onunla neden buluştuğumu hala anlayabilmiş değildim. Ama onunla konuştukça biraz daha rahatlıyordum. Ona sorsa mıydım?

“ali bey…”

“şş…” dedi ve gülümsedi. “başkalarından konuşmak yok demiştim” dedi. Beni korkutmaya başlıyordu. Aslında biraz da sinirlenmiştim.

“eğer kim olduğunu ve neden buluştuğumuzu söylemesen şimdi kalkıp gideceğim” dedim ve ayağa kalktım. Bu sefer de onun korktuğunu hissetmiştim. Telaşla o da ayağa kalktı ve kolumdan tutup beni geri oturttu.

“tamam tamam. Bu böyle olmayacak. Evet beni Ali bey gönderdi. Aslında senin hakkında bir çok şey biliyorum sadece rahatlamanı ve insanlarla olan diyalogunu düzeltmek için buradayım.” Anlamalıydım. Anlamıştım da zaten ama nedense bu sonuçtan kaçıyordum. Ne kadar mantıklı gözükse de bir o kadar da saçmaydı. Şimdi ben bu çocuk sayesinde mi iyileşecektim.

“tamam mı şimdi rahatladın mı?” dedi. Hayır rahatlamadım.

“tamam sorun yok” dedim. Bir an önce buradan kurtulayım o zaman sorun kalmayacaktı. Onunla bir daha görüşmek istemiyordum. hem de asla.

“ o zaman şimdi sinemaya girmeye ne dersin?”

Allah’ım kurtar beni!

Hayat ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin