2. bölüm

1K 43 3
                                    

Buluşma gününün ayarlanması heyecanla bekliyordum. İallah korktuğum şey başıma gelmezdi.

Yine sıradan bir gündü. Okuldan yeni dönmüştüm ve bilgisayarıma geçip hikaye yazmaya başladım. Hikayelerle kafamı dağıtmayı ve gün içinde yaşadıklarımı unutmayı çok seviyordum. Birden telefonuma mesaj geldi. Nedense çok heyecanlanmıştım. Ali bey’den olabilirdi.

“yarın saat 5’te Kipa’da. Güzel giyin ve makyaj yap. Randevun var.” Yazıyordu.

Ne demek randevum var.  Herhalde o bu şekilde söylemeyi tercih etmişti. Çok mutlu oldum günün bu kadar yakın olmasına ama neden makyaj yapmamı söylemişti onu anlayamadım.

Gecenin ilerleyen saatlerinde o geri geldi. İçimdeki canavar. Beni rahatsız eden, değiştiren, mutsuz olmamı ve ağlamamamı sağlayan canavar. Bunu açıklamak gerçekten zordu insan yaşamadan anlayamaz. Yine deli gibi onunla konuşmaya başladım.

“lütfen git. Bir daha hiç gelme git lütfen…” ama o gitmek bilmiyordu ve içten içe beni yiyiyordu. Aklıma ilacımı içmediğim geldi ve hızla gidip ilacımı içtim.  Ama neye yarar. Etkisini anca 2 saatte gösterirdi. Ve benim o kadar zamanım yoktu. Vücuduma daha fazla yayılmadan ondan kurtulmam gerekiyordu. Anneme de söyleyemezdim çünkü o zaman o da kötü oluyordu ve ben de onu öyle görünce daha beter oluyordum.

“lütfen git lütfen…”

Ama hayır. Ağlamaya başladım. Sessizce ağlamaya alışmıştım. Ağlarken kendimi hep bir filmde oynuyormuş gibi hissederdim. O zaman biraz olsun içimdeki acı dinerdi. Çok güzel rol yapıyorsun derdim kendime. Aferin sana. Çok güzel.

Ertesi gün kendimi en yakın hissettiğim arkadaşımın yani Elif’in yanına gittim. Nedense tek başına oturuyordu genelde o da arkadaşlarından hiç kopmazdı. Ona akşam ki randevumu anlattım ve o da hayretle dinledi. Gerçekten çok etkilenmişti ve beni soru yağmuruna tuttu.

“belki de yakışıklı bir gençtir” dedi.

“saçmalama ne ilgisi var. Psikoloğun yapacağı başka iş yok muydu da sanki beni biriyle randevulaştıracak” dedim inanmayarak.

“ama randevun olacağını söylemiş ve makyaj yapmanı söylemiş başka ne olabilirdi ki” dedi Elif. Evet bende öyle düşünmedim değil ama eğer öyleyse oradan ışık hızıyla kaçardım. Çünkü erkeklerle aram iyi değildir hem yakışıklı erkeklerle hiç iyi değildir.

Okuldan döndüğümde kendimi olabildiğince sakin tutmaya çalıştım. Bana söylediği gibi makyaj yapmadım kendimi  nasıl güzel hissediyorsam öyle giyindim. Kipa’ya vardığımda telefonumu elime aldım. Ali bey’i arayacaktım geldiğimi söylemek için. Telefonu kulağıma koyduğumda karşımdan adımı söyleyerek biri bağırdı.

“hey Nur!” dedi bir çocuk ve bana doğru koşmaya başladı. Çok şaşırmıştım bu çocuk kimdi ve ismimi nereden biliyordu. Bana sımsıkı sarıldı telefon neredeyse elimden düşecekti. Buluşacağım kişi eğer buysa b*ku yemiştim. Gerçekten hem de gerçekten. Telefon açık kalmıştı. Telefondan Ali bey’in sesini zar zor duydum.

“ kolay gelsin küçük hanım”

Hayat ArkadaşımWhere stories live. Discover now