6. bölüm

613 31 2
                                    

Alnımı cama değdirdim. Cam birden buhar oldu. Dışarıda yağmur yağıyordu. Bende sınıfta içeri hücum edecek öğrencileri bekliyordum. Rüyam beni çok etkilemişti. Efe’ye daha ilk günden rüyama girmeyi başardın demek istiyordum. Öğrencilerin uğultularının yaklaştığını duyduğumda yine içimdeki heyecana engel olamadım. Bugünlük sessizlik bu kadardı. Elif hızla yanıma yaklaştı.

“ne oldu bir gelişme var mı?” sanki bir sır saklıyormuşum gibi gülümsedim. Bu onu daha da heyecanlandırmıştı.

“söylesene hadi!” dedi beni sarsarak.

“dur tamam sakin ol” dedim. “sadece gece mesaj attı. senin yanındayım güzel rüyalar göreceksin gibisinden mesajlar” dedim sanki önemsiz bir şeymiş gibi.

“e ne güzel işte. Senin adına çok sevindim. Artık biriyle çıkmanın zamanı gelmişti”dedi bilmiş bilmiş.

Bunu duyunca çok şaşırdım. İkimizi çıkacağı düşüncesi…sevgili olmak… hemen silkelendim ve kendime geldim. Onunla buluşmamın ve tanışmamın amacı başkaydı. Kendimi bu düşüncelerle boğmak istemiyordum. sadece onun benim üzerimdeki değişime bakacaktım o kadar. Sonuçta onu bana doktorum göndermişti. Gerçi hala ne işe yarayacağından emin değildim. Bekleyip görecektik.

Eve doğru yürürken yağmurdan kalan su birikintilere değmemeye çalışarak üstlerinden atlıyordum. Telefonuma mesaj geldi.

“akşam konsere gidiyoruz. En sevdiğim rock grubunun konseri. Beraber çok eğleneceğiz” yazmıştı Efe. Aman tanrım bu da nereden çıktı. Bununla başa çıkamayacağıma emindim. Bu sefer beni korkutan şey onunla buluşmak değildi. O kalabalığın ve birbirinden farklı insanların arasına girmek beni ürkütüyordu. Ne cevap vermeliydim. Belki de hasta olduğumu yazmalıydım. Ya da çok ödevim olduğunu. Düşüncelerimi dağıtan bir mesaj daha geldi.

“düşünmen için müsaade vermiyorum. Cevabını hemen bekliyorum :P” yazmıştı. Tanrım beni ürkütüyordu. Sanki bir yerlerden beni izliyormuş gibi. Birden mantıklı düşünmeye karar verdim ve isteğini kabul ettim. 

“tamam akşam görüşürüz” yazdım hemen. Mesaj gidince derin bir nefes aldım ve yaptığım şeye pişman olarak eve yürümeye devam ettim.

İlk iş olarak ne giyeceğime karar vermem gerekiyordu. Odamı darmadağın etmiştim. Ama umurumda değildi ihtiyacım olan tek şey uygun kıyafeti bulmaktı. Onunla geçireceğim zamanı düşünerek beynimi çok yordum. Bunları düşününce hiçbir şey değişmeyecek diyordu mantığım. Evet haklıydı ama onu dinlemeyecek kadar yoğundum şuan. Lütfen beni kendimle yalnız bırakın. Kıyafet seçmekle meşgulüm.

Akşam yemeğinde anneme her şeyi anlattım. İnanamayacaksınız ama o benden daha çok heyecanlandı ve akşam dışarı çıkacağıma çok sevindi. Çünkü genelde yaptığım bir şey değildi ve değiştiğimi görmek onu rahatlatıyordu. Ama ne kadar bunu yapacak olsam da içim çok rahatsızdı ve huzursuzluğuma yeniliyordum. Korkuyordum. Gerçekten çok korkuyordum. Anneme gülümsedim ve yemeğime yoğunlaştım.

Kapı da beni bekliyordu. Beni görünce ismimi haykırarak bana sarıldı. Fazla neşeli ve hareketliydi. Tam benim zıttım.  O yüzden korkuyordum işte.

“nasılsın iyi misin? İyisin iyisin…”

Ah tanrım konuşmama bile izin vermiyordu. Kolunu boynuma attı ve sokakta gideceğimiz yere doğru yürümeye başladık.

“ bu akşam çok eğleneceğiz” dedi heyecanla. Bende başımı hafifçe sallayıp gülümsedim ve bu

cümleyi kendime tercüme ettim.

 Bu akşam seni mahvedeceğim…

Hayat ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin