OYUN

2.2K 95 1
                                    

MOUSE'DEN

3 saatlik duşun ve öğlen yemeğe gitmediğim için atıştırdığım birkaç abur cuburun üzerine işte burdayım. Huzurun işgal ettiği yerde. Altımda hafif ıslak bir iskele, karşımda dümdüz bir deniz ve batmakta olan bir güneş, saçlarımı geriye doğru savuran bir rüzgar, kulağımda "live my life", oturuyorum. Bu şarkıya bayılıyorum. Tam olarak beni anlatmasa bile benim şarkım diyebileceğim sayılı şarkılardan. Şu an ne kadar huzurlu olsam da yanımdaki eksiklikler yüzünden mutlu olamıyorum. 1. eksiklik Chloe. Onu 1 saat bile görmesem özlüyorum. Çünkü o benim gerçek arkadaşım hatta kardeşim.

Birbirimizi çok uzun zamandır tanıyoruz bu yüzden kardeş gibiyiz. Onu hiçbir şeye değişmem. İkimiz de bu tür yerleri severiz. Onu da çağırmaya gittim ama kapıyı Luke açıp biraz dinlendiğini söyledi.

2. eksiklik ise Jackson. Onu günlerdir görmüyorum ve ona olan özlemim tarif edilemeyecek kadar fazla. Omzuna yatmayı, yumuşacık dudaklarını öpmeyi, saçlarımı okşamasını, burnumla oynamasını onunla ilgili her şeyi özledim.

"Live my life" bitmişti ama telefonu cebimden çıkarmaya üşendiğim için rastgele gelecek olan şarkıyı bekledim.

One direction- They don't know about us? Telefonum benimle dalga geçiyor olmalıydı. Böyle bir anda beni ağlatacak şarkılara değil Jackson'ı unutturacak şarkılara ihtiyacım vardı. Ama bu şarkıyı degistirmeyecektim. Nakarata geldiğinde kısık sesle şarkıya eşlik etmeye başladım.

They don't know about the things we do

(Onlar bizim yaptığımız şeyleri bilmiyorlar)

They don't know about the I love you's

(Onların 'seni seviyorum'lardan haberleri yok )

But I bet you if they only knew

(Ama bahse varım, eğer ki bilselerdi)

They will just be jealous of us

(Yalnızca bizi kıskanmakla kalırlardı)

Sağ tarafıma çöken bir gölge ile şarkıyı durdurup o tarafa döndüm. Jackson'ı düşünürken Shane'le yanyana oturmak mı!? Hayır hiç sanmıyorum! Onu umursamadığımı göstermek için kulaklığımı tekrar kulağıma takacakken ağzını açıp şarkının devamını söylemeye başladı.

They don't know about the up all night's

(Onların uykusuz gecelerden haberleri yok)

They don't know I've waited all my life

(Onlar, hayatım boyunca beklediğimi bilmiyorlar)

Just to find a love that feels this right

(Sadece doğru olduğunu hissettiğim bir aşkı bulabilmek için )

Sesi güzeldi. Tanrım o ses benimkinden bile güzeldi!

"Ağzını kapat mouse böcek girebilir."

Gülümseyerek söylediği bu şeyden sonra farkında olmadan açtığım ağzımı kapattım. Girerse girer sana ne! Sen niye benim ağzıma bakıyorsun ki!? Gözlerimi ondan ayırıp tekrar denize çevirdim kulaklığımı takmak yerine kalan kısmı da kendim söylemek için ağzımı açtım. O da benimle birlikte söylemeye başlayınca şaşırsam da belli etmemek için ona dönmedim ve şarkıyı söylemeye devam ettim.

Baby they don't know about

(Bebeğim, onlar bilmiyorlar)

They don't know about us

Ufaklık ve PlayboyWhere stories live. Discover now