3. BÖLÜM ''GERİ SAYIM''

5.5K 487 370
                                    

Her çarşamba ve cumartesi günleri bölümler gelecek.

Serpilemeyen Tohumlar kitap olduğu için 1000kitap uygulamasında alıntı paylaşabiliyorsunuz. Sizden tek ricam her bölümü okurken beğendiğiniz alıntıyı, 1000kitapta paylaşmanız. 🥰

İyi okumalar dilerim.🧚‍♀️

⛓️Zaman aktı, acıyı göğüs kafesindeki o boşluğa bıraktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

⛓️
Zaman aktı, acıyı göğüs kafesindeki o boşluğa bıraktı. Bilinmezlik seni sarığında, karanlıkta bir ateş yandı. Ve külleri, yıllanmış bir şarap bardağında saklandı.
⛓️

00:30 saniye kala'

Endişeli bakışlarım Işıl'ın üzerindeydi ve ne yapacağımı bilmez bir haldeydim. Ona yardımcı olmak istiyordum, olmaya da çalışıyordum ama kasaya şifreyi girmesi için son otuz saniye kalmıştı. Panik odanın içinde koşuştururken, Işıl'ın titreyen elleri kasanın üzerinde sahipsiz bir şekilde geziniyordu.

"Hatırlamaya çalış Işıl." Diye direttim. Ses tonumda ona cesaret vermeye çalışan bir tını vardı, kolumun sızısı gittikçe artmıştı ama hala Işıl'ın bana doğru fırlattığı kitapları hızla karıştırmaya devam ediyordum. Ama yoktu. Odadaki diğer iki kasadan da şifrenin doğru olduğuna dair bir ses yayıldı ve zincirler dönmeye başladı. Meriç ve Kaya'da şifreyi girmişti.

Üst üste yığılmış kitapların arasında gözüme ilişen yeşil tonlara sahip bir kitap gördüm, hızla elimi o kitaba doğru uzattım ama kolumdaki kelepçe buna izin vermedi, yetişmem mümkün değildi. Işıl'dan yardım istesem de bana yardım edemezdi çünkü kitap, onun da uzağındaydı.

Zincirini uzatmayı başaran Balamir'e baktım, onunda gözlerinde endişe vardı. "Balamir!" Diye seslendim. "Işıl'ın bahsettiği yeşil kapaklı kitap bu kitap olmalı." Parmağımla kitabın olduğu yönü işaret ettim. "Acele et!"

Balamir hızla bize doğru hareket ettiğinde gözlerim tavandaki dijital saate kaydı, 00:20.

"Işıl'a yardım etmeyi bırak ve şu şifreyi gir artık!" Kaya öyle gür bir sesle bağırmıştı ki, Işıl'a yardımcı olmaktan hala kendi şifremi girmediğimi hatırladım. Balamir kitabı eline aldığında hızla kasaya doğru döndüm ve şifreyi girmek için titreyen elimi uzattım.

826 825 84

Tan vakti.

Önce şifrenin doğru olduğuna dair bir ses yayıldı etrafa ardından makara hızla dönmeye başladı ve bileklerimi saran kelepçenin hafiflediğini hissettim. Zincir esnerken korku dolu bakışlarım Işıl'a döndü. Balamir hala şifreyi ona söylememişti.

Hızla oturduğum yerden kalktım ve Balamir'e doğru yaklaştım. Elindeki kitabı sert bir şekilde alırken o kaşları çatık bir şekilde kitabın kapağına bakıyordu.

Serpilemeyen TohumlarWhere stories live. Discover now