13. Bölüm - Senin için her zaman gelirim!

8.6K 699 11K
                                    

Aklımı çelen düşünce çok riskliydi aynı zamanda çok tehlikeliydi de, sonuçta dün Baran'ın nasıl biri olduğuna dair net bir çıkarım yapmıştım, o asla arkadaş olunacak biri değildi. Hatta onunla aynı ortamda bir kez daha bulunmayı dahi şiddetle reddediyordum, ama...

Hakan'ı kıskandırma oyununda elimde başka alternatif olmayışı beni mecburen yeni tanıştığım bu sakıncalı çocuğa itiyordu.

İsteksizce Baran'a yazdığım, "Numaramı hemen sil," mesajını sildim ve yerine yeni bir mesaj yazdım. "Gelip beni alabilirsin, dersim yok."

Anında yanıt geldi. "Konum at güzelim."

Tiksintiyle burnumu kırıştırdım, eğer bana bir daha güzelim derse onu kesinlikle yumruklayacaktım.

Kendi kendime bol şans dileyerek Baran'ın istediğini yaptım, okulumun konumunu mesaj atıp telefonumu masaya bıraktım.

İçim hiç rahat değildi ancak artık bu işe girmiştim bir kere, o yüzden hemen rolüme bürünerek aşırı mutlu bir yüz ifadesi takındım.

"Biliyor musunuz birazdan bir randevuya çıkacağım," diye duyurdum sahte bir coşkuyla. "O kadar heyecanlıyım ki şu an, bu muhteşem haberi sizinle paylaşmazsam olmazdı!"

Masadaki tüm kafalar bana döndü. Arkadaşlarımın yüz ifadesi şaşkındı, yalnızca Hakan'ın yüzünde şaşkınlığa ek olarak başka bir ifade daha vardı fakat bunu çözmek için uğraşmadım, ona bakmaktan kaçmayı tercih ettim.

Mert hemen oyunuma destek çıktı. "Şu bana bahsettiğin gizemli çocuk mu?"

"Evet." Kimi kastettiğine dair hiçbir fikrim yoktu.

Mert masadakilerle gizli bir bilgi paylaşırcasına öne eğildi. "Çocuk günlerdir Gazel'in peşinde koşuyordu," diye açıkladı diğerlerine. Sonra bana dönüp kaşlarını oynattı. "Demek sonunda randevu için seni kandırmayı başardı."

Yalandan utanmış gibi yaptım. "Çok ikna ediciydi, karşı koyamadım."

Mert ıslık çaldı. "Wuhuuu! Çok havalı bir hikaye seziyorum bunun altında."

Cansu şüpheli şüpheli kaşlarını çatınca masanın altından "Pot kırma" dercesine bacağına vurdum.

Emre şaşkınca sordu. "Kimden bahsediyorsunuz siz?"

Işıl ışıl bir gülümsemeyle saçlarımı omuzlarımdan geriye savurdum. "Kendisi babamın yeni ortağının oğlu. O kadar yakışıklı o kadar kibar biri ki anlatamam, adeta bir kusursuzluk abidesi," dedim hayranlıkla iç çekerek. "Neyse birazdan beni almaya gelince mükemmelliğine kendi gözlerinizle şahit olursunuz." Bir kaşımı kaldırıp muzipçe ekledim. "Ama dikkat edin gözleriniz kamaşmasın."

Tanrım, ben neler diyordum böyle? Midemin bulandığını hissettim, yalanlarımdan dolayı umarım cehennemin dibini boylamazdım.

Cansu, ona attığım tekmenin ilettiği uyarı sinyalini almış olacak ki kurnaz bir tavırla sırıttı. "Haklı beyler, çocuk gerçekten her açıdan mükemmel biri. Gazel'le birbirlerine çok yakışıyorlar, tabii o hala Gazel için bir aday, henüz sevgililer diyemeyiz ve inanın bana bu aralar Gazel ile tanışmak isteyen çok kişi var."

Kardeşimin üstü kapalı bir şekilde Hakan'a mesaj yollama çabası beni güldürdü. Buz kütlesine gizliden gizliye elini çabuk tut diyordu sanki.

Mert samimi bir hareketle yanağımdan makas aldı. "Tabii olacak o kadar, nerde gördünüz böyle görkemli güzellik ha nerde? Okulun en Tanrıça kızı resmen! Hem buraya not düşüyorum, kim kızıl bebeğimin kalbini kazanırsa dünyanın en şanslı herifidir."

EN ACI AŞKWhere stories live. Discover now