4. bölüm

4K 166 22
                                    

Ertesi sabah, heyecandan iki saat erken uyanıvermiş, saatlerce ne giyeceğimi düşünerek odada dört dönmüştüm. Saçlarımı nasıl yapacağım, makyajım yeterince iyi olacak mı, Ahsen hoca beni beğenecek mi...?

Bunları düşünmek yerine yalnızca dansa odaklanmam gerekti belki de, ama ben kendimi Ahsen hocaya beğendirmeye öyle kaptırmıştım ki, kendimi vazgeçiremiyordum. Bana üstten bakmasını, alaya almasını değil, ciddiyetle bir şeyler vermesini istiyordum.

Onun gözünde diğerleri gibi olmak değil, özel olmak istiyordum.

Giyinip, hazırlandıktan sonra odamdaki aynadan kendimi inceledim. Tamamen kusursuz olmalıydım, her anlamda. Kumral saçlarımı düzelttim, kahverengi gözlerimi çerçeveleyen göz makyajıma son bir kez baktım. İçimden bir his, yine bilerek rujumu dağıtmak istedi. Ahsen hoca düzeltsin diye...

Ahsen hocada beni çeken bir şeyler vardı. Oldukça güzel bir kadındı zaten, o kesindi, ama güzelliğinden öte onda bana değişik şeyler hissettiren özellikleri vardı. Bana bakışları, mimikleri, benimle konuşurkenki ses tonu...

Bana ilgi gösteriyor olması mı beni etkilemişti?

Oldukça kendimi tanıyan biriydim, bana ilgi gösteren, benden yaşça büyük bir kadının beni etkilemesi de muhtemelen annemin boşluğunu doldurmak istememdi. Bunu anlayabilecek kadar psikolojiye hakimdim. Ama yine de kendimi alıkoyamıyordum Ahsen hocadan etkilenmekten.

Bu düşünceler yeniden aklıma dolarken geç kalmamak adına hemen çantamı alıp odamdan çıktım. Koşar adımlarla stüdyoya gittim ve kapının önünde durdum. Kapının camından içeriye baktım, Ahsen hoca oradaydı.

Derin bir nefes alıp yavaşça kapıyı araladım. Ahsen hoca bana doğru döndüğünde, dudakları belli belirsiz yukarıya doğru kıvrılmıştı. "Orada dikilmeye devam edecek misin?"

Bu sorusuyla başımı iki yana sallayıp içeriye girdim. Kapıyı ardımdan kapatıp çantamı sınıfın köşesine koydum. Ben bunları yaparken gözleri üstümden ayrılmamıştı. Ona aldırmamaya çalışsam da ellerim heyecandan titriyordu. Yere usulca oturup çantamdan dans ayakkabılarımı çıkarttım ve giydim. Ben kurdeleleri bağlarken Ahsen hoca bana bakmayı kesmiş, stüdyonun ortasına yürümüştü. Bana arkasınu dönünce, bu sefer izleme sırası bendeydi. Hala kurdelelerimle oyalanırken, Ahsen hocanın koyu kahve saçlarını toplamasını izledim. Omuz ve sırtındaki kaslar bu hareketiyle iyice belirginleşiyordu. Yalnızca vücuduna bakarak bu kadının yirmi beş yaşından büyük olduğunu anlamanız imkansızdı.

Ahsen Kadir gerçekten mükemmel algısının tam kendisiydi.

Sonunda ayakkabıları bağladım ve Ahsen hocanın yanına geldim.

"Bara geç." dedi Ahsen hoca, yüzüme bakmadan. O görmese de başımı sallayıp dediğini yaptım ve hazır pozisyonda bir sonraki komutu bekledim. Sağ elimle barı tutuyordum, yüzüm stüdyonun sağına dönüktü bu nedenle. Ahsen hoca arkama geçip beni eliyle düzeltti, böylece artık aynaya dönüktüm. Sol elimi kendi eliyle bara yerleştirip kolumun açısını düzeltti. Aynadan göz göze geldiğimizde, bakışları oldukça sertti. Ama bu sertlik bana değildi, bir şeyler düşünüyor veya odaklanıyor gibiydi.

"Umarım ısınarak gelmişsindir, bunun için vakit harcayamam." dediğinde başımla onayladım.

"M-merak etmeyin hocam."

"Güzel." dedi Ahsen hoca. Bir adım geri çekildi. "Sağ bacak arabesk."

Bardan destek alarak sağ bacağımı yukarıya kaldırdım ve istediği pozisyona geldim. Yeniden aynadan onun gözlerini bulduğumda, o bana bakmıyor, yalnızca vücudumun düzgün olup olmamasıyla ilgileniyordu. Bir eliyle havadaki bacağımı, öbürüyle ise bel çukurumu tuttu. Beni düzeltmek için bunu yapmış olsa bile dokunuşu içimi kıpır kıpır etmişti.

siyah kuğu (gxg)Where stories live. Discover now