25. Bölüm: Söz

274 20 11
                                    

Sabahın ilk ışıkları yüzüme vururken gözlerimi ovarak etrafa bakmaya başladım. Yavaş yavaş baktığım yerler aydınlanınca yüzümü buruşturup yerimde doğrulmaya çalıştım. Burası yeni evimizdi. Gülümseyip yerimde doğrulurken başıma giren ağrıyla rahatsız bir biçimde başımı tuttum. Başım feci bir biçimde ağrıyordu. Aklıma gelen şeyle başımı bırakıp gözlerimi korkuyla açtım. Buraya nasıl gelmiştim ben? Etrafa bakınırken düşünmeye başladım. En son Tolga beni bara götürmüştü, bir dingili dövüp içeri girmiştim, içki içtim mi? Hayır içmedim. Çikolata yedim. Sonrası yok... Çikolata likörlü müydü yoksa? Salak Selin niye dikkat etmiyorsun al işte sana. Ayağa kalktım. "Of ne oldu şimdi Allah kahretsin ya!"

Acaba sonra neler yaşanmıştı. En önemlisi kim beni buraya nasıl getirdi? Ben stresten tırnağımı yiyerek düşünmeye devam ederken telefonumun çalması ile arkama döndüm. Ses çantamdan geliyordu. Çantamdan telefonu çıkardım. Arayan Çınardı. Ürkekçe telefonu açtım. "Alo?"

"Uyandın mı bakalım baş belası?"

"Hııı, uyandım. Sen mi getirdin beni buraya?"

"Yani biraz zor oldu ama evet."

Kaşlarımı şaşkınca kaldırdım. "Nasıl zor oldu, ne oldu ki?"

"Hatırlamıyor musun?" diyip güldüğünde korkum artmaya başlamıştı. Kim bilir ne halt yedim de gülüyor böyle.

"Hatırlamıyorum? Ne oldu ki?"

"Boşver çok da önemli değil."

"Çınar söyler misin ne oldu?"

"Barda seni bulduğumda kafayı bulmuştun. Zorla evine getirdik seni, gelince de gitmeme izin vermedin."

Alt fufağımı ısırdım. "Yengem ne dedi?"

"Kapıyı Rüya açtı, hallettik. Kızlarla avmden döndün biliyor."

"Bu kadar mı bir şey olmadı yani?"

Güldü. "Ne olsun isterdin?"

Bu manalı gülüşten sonra kaşlarımı çattım. "Döverim seni Çınar, adam akıllı anlat ya."

"Seni uyuttum döndüm işte. Biraz itiraflar geldi o sırada tabii."

Alt dudağımı ısırdım. "Ne itirafı?"

"Beni çok seviyormuşsun, diğerlerini de çok seviyormuşsun-" derken sözünü kestim. "Bunları biliyorsunuz zaten?"

Güldü. "Duymak iyi geliyor."

"Başka ne dedim?"

"Şimdi sen anlat bakalım, Tolga kim?" Elimi alnıma koydum. Aferin Selin, durduk yere olay çıksın şimdi. Çok güzel. "Bilmem Tolga kim?"

"Hani sizi avmye götürmüş, sonra seni bara getirmiş..." Maşallah her şeyi de anlatmışım. "Ben de bu kadarını biliyorum zaten, tanımıyorum. Boşver şimdi Tolgayı Ersin işi ne oldu?"

"Değiştirme konuyu, niye sizi avmye bıraktı nerden tanışıyorsunuz?"

"Denk geldi işte ya. Sen söylesene ne oldu Ersin olayı."

"Bilmiyoruz. Bir şeyler olmuş, intikamdan vazgeçmiş ama ne olmuş orası muamma."

Kaşlarımı kaldırdım. "Nasıl yani?"

"Şimdi sen hiçbir şey hatırlamıyor musun?" Duraksadım. Kesin bir boklar yemiştim. Yoksa niye sorsun ki ısrarla. "Hayır? Neyi hatırlamam gerekiyordu?"

"Öylesine sordum Selin, biz yokken bir şey oldu mu diye merak ettim önemli değil."

"Emin misin bu mu sadece?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 07, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KARANLIK ÖĞRENCİWhere stories live. Discover now