#14

679 56 53
                                    


Gözüm genç adama kaydı,Onunda gözleri benim üzerimdeydi zaten rahatlatıcı bir şekilde hafifçe gülümsedi.

"Öncelikle benim ismim ufuk,Senin bulaştığın beladan kurtarmak ve seni korumak benim görevim" diyip duruşunu dikleştirdi.

"Ufuk..." diye mırıldandım ve onun yüzüne daha dikkatli bir şekilde baktım,Güzel okyanus mavisi gözleri ve açık kumral saçları vardı,Çilleri ve keskin yüz hatlarıyla cidden yakışıklıydı.

"Peki annemi nereden tanıyorsun?" Diye mırıldandıp anneme döndüm,Çok değişmemişti hâla genç duruyordu.

"Ufuk benim arkadaşımın evlatlık aldığı bir çocuktu,Sizi terk ettikten sonra arkadaşımın yanına yerleştim ve ufuğa birlikte bakmaya başladık..." diyip duraksadı.

"İnanamıyorum..." diye mırıldandım,Kendi öz çocuğunu terk edip arkadaşının üvey oğluna mı bakıyordu?

"Öz kızını terk edip başka bir çocuğa bakmayı nasıl için alabildi? Benim senin sevgine ihtiyacım varken sen bana kötü davranıyordun ve...en sonunda gittin" Gözlerim doluyordu ve hıçkırmaya başlamıştım.

Nefesimi düzenlemeye çalıştım ama olmuyordu,Sakin kalmalıydım ve dinlemeliydim en azından yıllar sonra bir açıklamayı hakediyordum.

"O zamanlar iyi bir psikolojide değildim,Baban evlendikten sonra bana hiç iyi davranmadı bir anda değişti,Senin onu değiştireceğini düşünmüştüm ama daha da kötü oldu gözü sadece seni görüyordu..." diyip iç çekti ve devam etti.

Annem bunları anlatırken tek yapabildiğim,Ufuğun bana verdiği kuru kıyafetleri yere koyabilmekti üstümün ıslaklığı onları da ıslatacaktı.

"Bir gün sen anaokulundayken kavga ettik ama çok büyüktü,Gideceğimi ve dayanamadığımı söyledim,O ise geç bile kaldığımı söyledi eşyalarımı benden önce toplayıp kapının önüne koydu...Gidecek yerim de yoktu sadece ufuğun babasına gidebilirdim." Sonra annem ufuğun omzuna eline koydu.

"Ufuk mükemmel bir çocuktu,bize geldiğinde daha el kadardı ama büyüdü ve seni bana getirdi,seni özledim kızım...Özür dilerim" diyip sessizliğe gömüldü,ortamda çıt çıkmıyordu.

Ne düşüneceğimi bilmiyordum,Beni boş verip başka bir çocuğa bakması beni hayal kırıklığına uğratmıştı,Hem babam anneme neden böyle davranmıştı ki? Bir nedeni illa ki olmalıydı.

Ayağa kalkıp ufuğun bana verdiği kuru giysileri yerden aldım ve salondan olabildiğince hızlı bir şekilde çıktım,Ve girdiğim ilk odaya girdim.

Burası lacivert,siyah ve beyaz ağırlıklı bir odaydı,Pekte güzel dekore edilmişti hayranlık duymadan edemedim,Derin bir nefes aldım üstümü değiştirmeliydim.

Ufuğun bana verdiği kıyafetleri giydim ve kendime boy aynasından baktım çok solgun duruyordum sanki hastaydım,Elimdeki ıslak kıyafetlere baktım ve mırıldandım.

"Bunları ne yapacağım böyle..."

"Onları bana ver sen,makineye atalım." Kalın ve tanıdık sesle hızlıca ardıma döndüm,bu ufuktu.

Sözünü dinleyip aynanın önünden çekilip kapının önünde dikilen ona doğru adımladım ve ıslak kıyafetlerimi ona doğru uzattım.

Kıyafetleri aldığı sırada kolumu tuttu şaşkın gözlerle bakarken hafifçe gülümsedi.

"Beni burada bekle,Seninle konuşmayı uzun süredir hayal ediyorum..." dedi ve kolumu bıraktı,ben donmuş bir şekilde yerimde dikiliyordum.

Benimle neden uzun süredir konuşmayı hayal ediyordu ki? Kendimi zar zor olsa da haraket ettirip yatağa oturdum ve ufuğu beklemeye başladım.

Geldiğinde oturuşumu düzeltim,düz bir ifadeyle ona baktım ardından kapıyı kapatıp yanıma oturdu.

"Neden uzun zamandır benimle konuşmayı hayal ediyordun ki?"

"Ben küçükken annen'in nasıl bir kız çocuğunu bıraktığını merak ederdim...Şimdi ise tam karşımdasın,Tuhaf hissettiriyor" Dediğinde anlarcasına başımı salladım.

"Yani annemin ardında bir çocuk bıraktığını biliyordun?" Kafasını olumlu manada salladı.

"Hem de en başından beri...Annen senin eksikliğini çok çekti ve ben ona bir söz verdim,Seni bulma sözü-" Sözünü kestim ve hangi ara dolduğunu bilmediğim gözlerle ona baktım.

"Ve buna rağmen buna devam ettiniz...Sonra beni bulup getirdin cidden harika bir iş başardın tebrikler" diyip yalancı bir gülümsemeyle ona bakıp ayağa kalktım.

Hızlı adımlarla odadan çıkıp kendimi karşıdaki odaya attım burası bomboştu,Kapıyı kapatıp ardına vücudumu yasladım.

Kapı saniyeler sonra güçlü şekilde çalındığında ağlama krizinin başındaydım.

"GİT BAŞIMDAN" Bağırışım boş odada yankılandıktan sonra kapı tıklaması kesildi.

"Sakinleştikten sonra konuşacağız..." diye bir ses yükseldikten sonra ortamı sessizlik kapladı,Gözlerimi sıkıca yumup bunların bir kabus olmasını diliyordum artık.

                                 ***

Arthur'un evine geldiğimizde bana kapıyı açtı kasvetli evini aydınlatan sarı ışığı açıp içeri girmem için kapıyı ardına kadar araladı.

Elimde tuttuğum odunları odun sepetine koyup,Kendimi koltuğa attığımda yorgunlukla nefes verdim.

"Bize çay hazırlayacağım...Hemen dönerim" dedi itiraz etmeme bile izin vermedi ama çok geçmeden elinde iki fincan çayla geri döndü,Çayları masaya koyup yanıma oturdu.

"Sorununun ne olduğunu anlatmak ister misin?" Kafamı olumlu bir şekilde salladım.

"Bir kız var,Onunla uğraşmaktan kendimi alamıyorum..." Arthur ufak bir kahkaha atıp çayını eline aldı.

"Ah,Sen aşık olmuşsun..." Sözleriyle yüzümü buruştursam da midemde açıklayamadığım bir his oluşmuştu.

"Hayır,Sadece dinle...Neyse işte o kızın evini zalgoidler bastı,orada olduğumu nerede biliyorlardı...Bana bunun cevabı lazım bulabilir misin?" Beni dinlerken yarıladığı bardağını masaya bıraktı ve gülümsedi.

Gözlerini sıkıca yumup bilmediğim dilde bir şeyler mırıldandı arada bir yüzünü ekşitip kaşlarını çatıyordu,Ona dikkatli bir şekilde bakarken gözlerini kocaman araladı.

"Sizi izleyen birileri varmış,açık bırakmamışsın...Kız nerede şu an?" Sorduğu soruyla şaşırmıştım,Bunun alakası neydi?"

"Odamda bıraktım,Oradan çıkamaz zaten...Ne oldu ki?" Kaşlarını havalandırıp acıyan bir bakışla baktı.

"Oh oğlum...O şu an odanda değil nerede olduğunu kestiremiyorum ama uzakta" Dediklerine inanamamıştım,Odamdan çıkması mümkün değildi.

"Şaka mı yapıyorsun? Bu mümkün değil" Kafasını olumsuz anlamda salladı ve derin bir nefes verdi.

"Şaka yapmıyorum oğlum,Kız bıraktığın yerde değil" Yerimden ayaklanıp hızlıca ayakkabılarımı giymeye başladım.

"Umarım yanılıyorsundur..."

"Umarım...Görüşürüz" Bir şey demeden hızlıca evden çıktım gün çoktan doğmaya başlamıştı bile,Koşar adımlarla evden ayrılırken dua ediyordum.

"Umarım odadasındır s/a...Lütfen bu ihtiyarı haksız çıkar,lütfen"

SELEME CENEMELERRR WUUAAA BIR BOLUMU DAHA YAZDIM ERKEN GELDI BÖLÜM NAZAR DEGMESIN MASALLAH AMINNN SIZLERI SEVIYORUM İYİ GECELERR ÖPÜLDÜNÜZZZZZZ

Siber | Ben DrownedWo Geschichten leben. Entdecke jetzt