#17

560 41 86
                                    

                                 ***

"Hadi uyan s/a,Öğlen oldu" Ufuğun neşe dolu sesiyle gözlerimi zar zor açarken,Onun perdeyi açmasıyla gün ışığı gözlerimi kamaştırmıştı.

Zar zor açılan gözlerim ışıkla berbaber sıkıca yumdum,Manyak mıydı bu sabah sabah benimle derdi neydi?

"Ya ufuk rahat bırak beni,Uyuyacağım ben" Mızmızlanmalarıma kulak asmayıp üstümdeki battaniyeyi çekip kucağında topladı.

"Kalk artık,Kahvaltı hazır" Sözleriyle gözlerim fal taşı açıldı,Kahvaltı hazır mıydı?

Yerimden hızlıca kalkıp karşısında dikildim ve yalvarır gözlerle ona baktım.

"Waffle'da yaptın mı?" Kocaman gülümseyip  başını olumlu anlamda sallayınca,Kocaman gülümsedim.

"Sana şu an sarılabilirim..." diyip dudaklarımı birbirine bastırdım üsten üsten bakmaya başladı.

"Sarılsana" Bu basit kelime ortamın bir anda buz kesmesine sebep oldu,Gözlerim kocaman açılmış ona şaşkın şaşkın bakarken güldü.

"Neyse gidelim de kahvaltımızı yapalım" Başımı olumlu anlamda salladım,Elindeki battaniyeyi yatağa bıraktı ve yürümeye başladık.

Mutfağa geldiğimizde elimi yüzümü yıkamadığımı hatırlayarak banyoya gittim,Yüzümü yıkarken gelen izlenme hissiyle ürpermiştim.

O yüzden hızlıca elimi yüzümü yıkayıp banyodan çıktım,Mutfağa geldiğimde Annem masada oturuyordu bu tuhaftı işte,Annem bize pek katılmazdı.

Ufukta çay dolduruyordu,Beni görünce hafifçe gülümsedi gülümsemesine karşılık verip Annem'in tam karşısında oturdum,Ufukta çayları karıştırıp yanıma oturdu.

Ben keyifle Ufuğun yaptığı Waffle'ları yerken,annem'in gözleri sürekli üzerimizdeydi,Sanki yanlış bir şey yapmışız gibi bizi dikizliyordu.

"Bir şey mi var,Neden bize öyle bakıyorsun?" Annem sonunda istediği sorulmuş gibi gülümsedi ve rahat bir nefes aldı.

"Siz ikiniz ne kadar yakışıyorsunuz öyle" Annem'in sözleriyle içtiğim çay boğazımda kalmıştı,Ufuğun da benden aşağı kalır yanı yoktu.

Ufuk sırtıma vurduktan sonra masadaki sürahiden ikimize doldurup verdi,Suyu içince rahatlamıştım.

"Saçmalama" diyince ufuk Annem keyifle güldü ve yüzündeki rahat ifadeyle bize bakmaya başladı en sonunda bakışlarını ufukta kilitledi.

"Sana yıllarca baktım büyüttüm,Pek gülen biri değildin sen ama s/a'yı ne zaman görsen gülümsüyorsun,O seni mutlu ediyor öyle değil mi?" Annem'in sözleriyle ufuk kızarmaya başlarken,Ben bunun doğruluğunu kafamda ölçmeye çalışıyordum.

Doğru olabilir miydi? Ama Ufuk beni görünce gülümseyebilirdi bunda anormal bir şey yoktu ki.

"Sen s/a,Seni koruyan kollayan birini neden reddesin ki? Ufuğun seni sevdiği çok açık" Konu bana geldiğinde yanaklarımın kızardığını hissetmiştim,Annem bu halime gülüp kahvaltısına devam etti.

Ama bizim ufukla tadımız kaçmıştı,Ufuk ayağa kalktığında ona bön bön bakmaya başladım.

"Hava almaya çıkacağım...Size Afiyet olsun" Gözlerim fal taşı gibi açıp yalvarır gibi ona baktım,Ayağa kalkıp parmak ucumda kulağına yetişmeye çalıştım ama pek yetişememiştim.

"Lütfen beni de götür" diye fısıldadığımda,Kolumdan tutup Annem'e baktı.

"S/A'da benimle geliyor" Annem'e bakıp otuz iki diş gülümsediğimde unursamaz bir tavırla bize baktı.

Siber | Ben DrownedWhere stories live. Discover now