Gözlerimi açtığımda,siyah ağırlıklı bi odanın içerisindeydim. Başım felaket ağrıyordu. Kalkmaya kalktıkça başımın ağrısı şiddetleniyordu.
Bana noldu? Kim beni buraya getirdi ? Yoksa Demirin planımıydı?
Düşündükçe başımın ağrısı çoğalıyordu.
"Demirrr!! Ordamısn!?"
Tek bir ses dahi gelmedi duvardan destek alarak kanepenin üstüne oturdum. Kapının kilit sesiyle kapıya yöneldim.
"Sonunda uyandın Beyza"
"Benim burda ne işim var ?"
Cevap vermeyince kapıya doğru tam yöneliyorken kapının önüne geçti
"Hayırdır nereye gidiyosun?"
"Bırak kolumu canımı acıtıyosun"
"Bu evden bir daha çıkmayacaksın duydunmu beni!"
"Ne demek çıkmayacaksın sen ne saçmalıyosun ?"
Beni dinlemeden soyunma odasına girdi. Elindeki kıyafetleri yatağa doğru fırlattı .
"Gece üstündekilerle rahat edemezsin, değiştir.
"Bunları giymeme gerek kalmicak çünkü burda KALMİCAM!"
"Bana o sesini yükseltme bu ilk ve son uyarışım, ikinci ise artık bu evde yaşıcaksın dışarıyı, arkadaşlarını unut!"
" TABI TABI"
Konuşmama izin vermeden dışarı çıktı. Kapıyı kitlemeyide unutmamıştı.
Etrafımdaki herşeyi kırmaya fırlatmaya başladım. Her yer cam dı. En son masanın üstündeki bardağı alıp, boydan boya olan cama fırlattıgımda tuz la buz oldu. Ev 2 katlıydı galiba. Buradan atlasam bi yerim kırılırdı zaten bahçede tonlarca adam vardı kaçsam bile hemem yakalarlardı.
Hava kararmaya başlamıtı. Acıkmaya başlamıştım. Demir odaya girdi .
"Çıkar artık beni burdan!"
Üzerime doğru yürüdü dediğim şeylere karşılık vermiyordu. Kolumdan tutup odadan çıkardı.
" Nereye götürüyorsun beni? Cevap versene!?"
Dediğim şeyleri aldırış etmiyordu.
" Şunu kafana sok. Bu evden bir daha dışarıya adımını atamayacaksın. Ne kadar hızlı alışırsan senin için o kadar kar. Ha yok benim elim ayağım rahat durmaz diyorsan, ben kaçarım diyorsan buyur dene ama cehhennemin 7 kat altına girsen seni bulurum bunu unutma. Artık kapılar kitli olmayacak.
Diyip belinden silahı çıkardı.
"Benden ne istiyosun ha niye beni kendi hayatına mahkum ediyosun konuşsana!"
" İstediğim şey sensin senin için bunca şey yaptım , normalde adam yaralama, öldürme suçunu, adamlarımdan biri üstlenir, Sırf seninle tanışmak için bir suçu üstlendim. Değerimi bil!"
" Sen manyaksın. Ben senin avukatınım daha ileri bir şey olamaz olmayacak da! Kalmayacağım bu evde! Olmicak öyle bişi! Olmicak!"
Bağırmaya devam ediyordum. Demirin suratında tek bir mimik bile yoktu öylece bakıyordu yüzüme. Sinir krizi geçirmek üzereydim. Masanın üzerindeki tabakları Demire doğru fırlatmaya başladım.
" Dur sana kızım kendine gel!Beyza sakin ol"
Dediği şeyleri duymuyordum bile. Beni her zamanki gibi dinlemeyip üst kata çıkmıştı. Dahada sinirlenmeye başlamıştım.
Aşağı indiğinde elinde bir iğne vardı. Üzerime doğru yürüdükçe ben uzaklaşıyordum. Sırtımın duvara çarpmasıyla irkildim bir an.
"O..o elindekini napıcaksın . Yaklaşma bana"
" İgne Bebeğim korkmuyorsundur inşallah. Sen buraya alışana kadar bunu yapmak zorundayım"
"Bırak beni... bırak dedim sana bırak!"
Demir ise beni zapt etmeye çalışıyordu. En son yaptığı hamle ile kendimi yerde bulmuştum. Demir üstümdeydi . Nefeslerimiz bir birine değiyordu
O o sırada Demir iğneyi vurmuştu. Hissetmemiştim bile. Gözüm kararmaya başladı.
Demir'in " Alışana kadar güzelim alışana kadar affet beni..." sözlerini duydum devamını hatırlamıyorum...
ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।
ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।
ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।
ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।
O o sırada Demir iğneyi vurmuştu. Hissetmemiştim bile. Gözüm kararmaya başladı.
