MDudaklarımı birbirine bastırdım ve kalbime söz geçirmeye çalıştım. Önüme döndüğüm de Demir parmağını çekmemişti. Bu sefer asıl yeri orası diye düşünen tarafıma göz devirdim. Filmin bazı sahneleri o kadar korkunçtu ki anı olan hareketlerle çığlığıma engel olamamış Demire sokulmuştum ama salak gibi izlemekten de geri durmadım. Film bittiğinde şok içerisinde kaldım, sonunu hiçbir şekilde böyle tahmin etmemiştim. Demire o an gelen telefonla hiç yanımdan ayrılmadan konuşmaya başladı. Kollarımı gövdesine sarmış başımı da göğsüne yaslamıştım. Gözlerim karanlığa kendini bıraktığı zaman buna etkili olan Demir in saçlarım da ki parmaklarıydı.
Ne kadar emin olsam bile yine de uyandığım da bunların rüya olması ihtimali beni korkutuyordu. Demire biraz daha sokuldum.
Demirden...
Kollarımın arasında uyuyan Beyzaya bakıp derin bir iç çektim. Yapmış olamazdım değil mi? Elimle saçımı karıştırıp kokusunu içime daha çok çektim. Pişman değildim ama ona söylemek olmak bu zamana kadar herkese karşı diktiğim duvarları yıkmasına neden olmuştu. Beyzaya deli gibi tutulan tarafım konuştu.
O herkes mi?
Hak vermekten kendimi alıkoyamadım. Derin bir nefes
aldım, ona nasıl söylediğimi bir türlü anlayamadım.
Hep diyordum işte bu kız kimseye zarar vermezken beni canımdan ediyor. Onsuz yapamıyorum, kokusunu aldığım gün bana ait olmuştu o. Frezya kokusu umutu temsil ediyordu, umudumdu o benim. Umudum frezya kokulum benim. Başımı saçlarına gömüp bana ait olan kokusuyla ciğerlerime bayram ettirdim. Bedenim bile buna tepki gösteriyor birine bu kadar hayran olmama alışık olmadığını bas bas bağırıyordu.
Öyle olsa bile her şeyiyle kabul ettim onu. Benimle zorla evlenmesi onu bu kadar yıktı mı emin değilim. Çünkü Beyzayı kendime kabul ettirmeye çalışmak baştan sona bir işkenceydi. Ona eminim ki basit olan bu kelimeyle aşık olduğumu anladığım zaman kendimden her şeyden kaçmıştım. Yapamazdım ama yapmıştım. Yapmıştı bunu bana bu kadın, ona ölecek kadar tutuldum. Başımı boynuna gömdüm, izlemek istesem bile en güzel yerde uyumak istiyordum Beyzanın kokusuyla.
Gözlerimi açıp daha fazla oyalanmadan onu kucağıma aldım. Ağzından mırıltılar çıksa bile bana sokulunca yürümeye devam ettim. Kapısı açık olan yatak odasının ortasında ki yatağa Beyzayı bırakıp yanına uzandım. Beni beklemeden kendisi göğsüme yattı.
"İyi geceler Demir."
Sesiyle gülümsedim, pişman falan değilim bu kadın her şeyi hakkediyor.
"İyi geceler frezya kokulum."
Beyzadan...
Başımı göğsünden kaldırıp birkaç dakika Demire baktım. Hala inanamıyorum, o şimdi bana aşktan daha fazla bir şeyler hissettiğini mi söyledi yoksa ben iyice kafayı yedim mi? Rüya mıydı dün olanlar? Derince bir nefesi içime çektim. Allah'ım bu mutluluk gerçek mi? Yataktan biraz yani birazdan daha fazla uğraşarak çıktım. Üstümde ki kıyafetleri dün gece film izlemeden önce değiştirmiştim. Bu evde de evimizde olduğu gibi bize ait elbiseler vardı.
Bİ SANİYE AMA BEN EVİMİZ DEDİM DEMI ?? BEYZA KIZIM SANA NOLUYOO
Odanın içinde ki dolaba yöneldim ve içinden uzun zamandır giymediğim için şort ve askılı bir tişört aldım. Evde sadece ikimiz olduğu için Demirin sorun çıkaracağını sanmıyorum.
Üstümü banyoya girip hemen değiştirdim. Aşağı inip mutfağa girdim. İkimize kahvaltı hazırlamak istiyorum. Allah'ım resmen ikimiz olduk ve ben cidden inanmıyorum hala.
BEYZA DAHA DEMİN UYARDIM SENI AMA KENDINE GELL
Tamam iç ses .Neyse Demir uyandığında anlayacaktım bunu.
